Haberin İngilizcesi için tıklayın
Muğla’nın Bodrum ilçesinde sınıf öğretmeniyken, 29 Ekim 2016’daki Kanun Hükmünde Kararname ile ihraç edilen Engin Karataş’ın OHAL Komisyonu başvurusu, ihraç edilmesinin ardından yaptığı “İşimi istiyorum” eylemleri gerekçe gösterilerek reddedilmişti.
bianet Komisyonun kararını, OHAL Komisyonundan “Geleceğe Dönüş” Kararı başlığıyla haberleştirdi.
Engin Karataş, kararı veren Komisyon hakimlerini Hakimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) şikayet etti.
Şikayetinin işleme konmadığı, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü Tetkik Hâkimi Fatih Sarper Golol imzalı yazıyla bildirildi.
“Karar ve görev alanlara sorumluluk atfedilemez”
Yazıda, “Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonunda görev yapan üyelere herhangi bir sorumluluk atfedilemeyeceği” belirtildi.
Buna gerekçe olarak da, Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu Kurulması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun'un Üyelerin güvenceleri ve hakları başlıklı 4/4. maddesinde yer alan “Komisyon üyelerinin üyelik görevleri kapsamındaki karar, görev ve fiillerine ilişkin hukuki idari mali ve cezai sorumlulukları hakkında 08.11.2016 tarihli ve 6755 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler ile Bazı Kurum ve Kuruluşlara Dair Düzenleme Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanunun 37. maddesi uygulanır” hükmü gösterildi.
Kanunun “Sorumluluk” başlıklı 37. maddesi şöyle: “15.67.2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında karar alan, karar veya tedbirleri icra eden, her türlü adli ve idari önlemler kapsamında görev alan kişiler ile olağanüstü hal süresince yayımlanan kanun hükmünde kararnameler kapsamında karar alan ve görevleri yerine getiren kişilerin bu karar, görev ve filleri nedeniyle hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluğu doğmaz.”
Karataş’a tebliğ edilen yazıda, bu kanun maddesine dayanılarak “Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonunda görev yapan ilgili üyelere herhangi bir sorumluluk atfedilemeyeceği” ifade edildi ve şikayetinin işleme konmadığı bildirildi.
Engin Karataş’ın bu karara karşın Ankara İdare Mahkemesine dava açma hakkı bulunuyor.
OHAL Komisyonu: “Devlete sadakat kriteri aranır”
Engin Karataş, görevinden ihraç edilmesinin ardından, “herhangi bir yasadışı örgütle bağlantısı bulunmadığı halde kamu görevinden çıkarıldığını” beyan ederek OHAL Komisyonuna başvurmuştu.
Komisyonun üç yıl sonra verdiği 7 Ekim 2019 tarihli kararda, Karataş’a ihraç edildikten sonra yaptığı “İşimi istiyorum” eylemleriyle ilgili açılan soruşturma ve davalar sıralandı.
Bu yargı süreçlerinin ardından “devlete sadakat yükümlüğü” hatırlatıldı: “7075 Sayılı kanunun gerekçesinde de ifade edildiği gibi demokratik bir ülkede kamuda istihdam edilen görevlilerin, Anayasa ve kanunlara sadakat ile görevlerini yapmak yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu kapsamda kamuda gerek göreve kabul gerekse görevin devamı sürecinde kişilerde devlete sadakat kriteri aranmaktadır.”
Komisyon, Karataş’ın “İşimi istiyorum” eylemlerine açılan soruşturma ve davaları gerekçe göstererek “örgütle irtibatlı olduğuna” hükmetti ve işe iade başvurusunu reddetti.
TIKLAYIN - Bakanlık: İhraç edilen öğretmenin “örgüt” bağlantısı yok
OHAL Komisyonu’nun “örgüt bağlantılı” diyerek başvurusunu reddettiği öğretmen Karataş’la ilgili MEB, bu iddiayla ilgili bir rapor, tutanak veya belge olmadığını ifade etti.
Engin Karataş, OHAL Komisyonunun kararını şöyle değerlendirmişti: “İşimi istediğim ve işini isteyenlere desteğe gittiğim için açtırdıkları davaları işten atılma sebebi yapmışlar. Üç yıldır inceleme yapan komisyon, işten atılmadan önceki döneme dair bir şey bulamamış. Beni neden işten attıkları ile ilgili hiçbir somut delil ortaya koymamışlar. Tüm gerekçeleri açılan davalardan sonra oluşturmuşlar. Öncesinde işimi istemiyordum ki, zaten çalışıyordum…” (AS)