Kanun hükmünde kararname ile ihraç edilen öğretmenler Nursel Tanrıverdi ile Selvi Polat’ın oturma eylemi yaptığı Bakırköy Meydanına 200 metreden fazla yaklaşması, Bakırköy 1. Sulh Ceza Hakimkiği kararıyla yasaklanmıştı.
Bakırköy 2. Sulh Ceza Hakimliği, iki öğretmenin itirazını kabul ederek 13 Eylül’de verdiği kararla yasağın kaldırılmasına hükmetti. Mahkemenin bu kararı öğretmenlere dün tebliğ edildi.
Öğretmenler meydanda “İşimi istiyorum” pankartıyla eylem yapıyordu.
Ne olmuştu?
İki öğretmen, 20 Şubat 2017’den bu yana “İşimizi istiyoruz” sloganıyla Bakırköy meydanında, Pazartesi, Çarşamba ve Cumartesi günleri eylem yapıyordu.
Meydana çıktıkları pek çok sefer gözaltına alındılar, eylemlerinin 74. haftasında da yine gözaltına alınıp adli kontrolle serbest bırakıldılar.
Ancak bu kez mahkeme kararında şöyle bir adli kontrol kısıtlaması yer aldı:
“Şüpheliler hakkında Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun (CMK) 109/3-L maddesi* gereğince, hakkında kamu davası açılıp savunması alınıncaya kadar Bakırköy Cumhuriyet Meydanına 200 metreden fazla yaklaşmalarının yasaklanmasına;
“Adli kontrol tedbirinin gereklerine yasal ve haklı gerekçe olmadan uymaması durumunda tutuklanmasına karar verilebileceği hususunda şüphelilerin uyarılmasına karar verildi.”
TIKLAYIN - Öğretmenlere Adli Kontrol: “Meydana 200 Metreden Fazla Yaklaşmaları” Yasak
Yasağı tanımayacaklarını söyleyen öğretmenler, 13 Ağustos 2018’de Bakırköy’de basın açıklaması yapmak isteyince gözaltına alınmış, bu kez de hakimlikten yurtdışına çıkış yasağı ve imza verme şartıyla serbest bırakılmıştı.
TIKLAYIN - Bakırköy’e Girmesi de Yasak, Yurtdışına Çıkması da
İki öğretmen meydanda eylem yapmak istedikleri için yine gözaltına alındığında, 21 Ağustos’ta tutuklandı. Yaklaşık iki hafta sonra tahliye olan öğretmenler, tutuldukları Bakırköy Cezaevinden 6 Eylül’de bırakıldılar.
* 2012’deki değişiklikle getirilen CMK’nın 109/3-l maddesi, “Belirlenen yer veya bölgelere gitmemek” ibaresini içeriyor.
"200 Eğitim Sen'li aynı gün ihraç edildik"
Nursel Tanrıverdi, bianet’e, eylemlere nasıl başladıklarını ve neler yaşadıklarını şöyle anlatmıştı:
“17 yıllık öğretmenim. Son görev yerim İstanbul Hazır Giyim Ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Kağıthane Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesiydi.
“7 Şubat 2017 tarihli, 686 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile işten atıldım. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eğitim Sen üyesiyim. Bu tarihte, İstanbul’da 200 KESK üyesi ihraç edildik. 56’sı akademisyen, diğerleri öğretmendi.
“20 şubat 2017’de KESK İstanbul Şubeler Platformu imzasıyla direnişe başladık. Pazartesi, Çarşamba, Cuma ve Cumartesi günleri Bakırköy, Kadıköy ve Kartal’da 3’er saatlik oturma eylemleri yapıyorduk, imza standımız vardı.
“1 Haziran 2018’e kadar alanlara bir müdahale olmamıştı. Ara sıra polis tacizi dışında... Ama Bakırköy Meydanına seçim standı kurulunca gözaltılar da başladı. Her gözaltına alındığımızda Vatan Caddesindeki İstanbul Emniyet Müdürlüğüne götürüldük, dövüldük.
“KESK seçimden hemen sonraki 25 Haziran’da herhangi bir çağrı yapmadı, ancak biz Bakırköy’de, ‘Mücadelemiz seçimlere indirgenemez’ diyerek alana çıktık. O gün bir saldırı olmadı. Sonrasında da eyleme devam ettik..." (AS)