"Çocuklarının mahkemedeki beyanlarına göre, kocası defalarca Name'yi öldürmeye teşebbüs ediyor. Bu durumdan onu çocukları kurtarıyor daha çok. Name her boşanmaya çalıştığında aileler araya giriyor ve onu yine o şiddet cenderesine atıyorlar."
"Name'yi olay günü çok zorluyor. Maktulun cebinde silah olduğunu görüyor. Name silahın horozunun çekiliş sesini duyunca mutfaktan gidip bıçak alıyor. Bunun üzerine adam ona 'Beni bunla mı öldüreceksin' diye dalga geçiyor. Name hayatını korumak için adamı öldürüyor. Name ölmemek için öldürüyor. Name hayatını korudu."
Feminist avukat Diren Cevahir Şen, bugün görülen Name Öztürk davasının detaylarını bu cümlelerle anlatıyor.
Sistematik olarak şiddet gördüğü eski kocasını öldüren Öztürk'ün istinaf mahkemesine taşınan davası, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi’nde bugün karara bağlandı.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi'nde 15 Mayıs 2019 Çarşamba günü görülen duruşmada, duruşma savcısı, Namme’nin eyleminin meşru müdafaa ya da sınırın aşılması sayılamayacağı, ancak haksız tahrik indiriminden de azami miktarda yararlanması gerektiği yönünde mütalaada bulunmuştu. Savunmanın talebi sonucu, Name’nin oy birliği ile tahliyesine karar verilmişti.
Avukatlar meşru müdaafaya dikkat çekti
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'nde bugün görülen karar duruşmasında ilk olarak konuşan Öztürk'ün avukatı Didem Işın Mordeniz, silahtaki parmak izinin Öztürk'e ait olmadığını belirtti. Mordeniz'in ardından söz alan avukat Diren Cevahir Şen de, maktulun boşanmış olmalarına rağmen Öztürk'ün evine giderek onu istismar ettiğini söyledi. Olay günü de maktulun silahlı olduğunu hatırlatan Şen, Öztürk'ün kendisini korumak için meşru müdaafa yaptığını belirtti.
"Polis şidddet başvurusunu dahi kayıt altına almamış"
Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, Öztürk’e ağır tahrik indirimi uygulayarak 10 yıl hapis cezası verdi. "Name"nin adının mahkeme kararıyla "Name" olarak değiştirdikleri ve düzelttikleri bilgisini paylayan avukat Şen davaya ilişkin şu bilgileri paylaştı:
"Name işkence boyutunda sistematik erkek şiddete uğrayan kadınlardan biri. Name defalarca polise başvuruyor. Ama polis, Name’nin şiddete uğradığı yönündeki bilgileri kayıt altına almadığı gibi onu korumaya da gerek görmüyor. Korunması yönünde herhanggi bir adım atılmıyor. Her iki tarafın ailesi de şiddetin boyutlarını bildiği halde bu duruma sessiz kalıyor. Name çoklu şiddete maruz kalıyor. Yani, fiziksel, psikolojik ve cinsel şidete maruz kalıyor. Adli tıp tarafından hazırlanan raporlarda da bu durum belirtiliyor."
'Maktul tedavisini dahi engelledi'
"O kadar çok işkenceye maruz kalıyor ki, Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde tedavi altına alınıyor ancak eski kocası tedavisine engel oluyor ve onu hastaneden çıkartıyor. Çocuklarının mahkemedeki beyanlarına göre, kocası defalarca Name’yi öldürmeye teşebbüs ediyor. Bu durumdan onu çocukları kurtarıyor daha çok. Name her boşanmaya çalıştığında aileler araya giriyor ve onu yine o şiddet cenderesine atıyorlar.
"Gördüğü şiddetten dolayı işinden ayrılıyor. Çalışamıyor. Olaydan kısa bir süre önce gizli bir şekilde boşanıyor. Çünkü ailesi boşanmasını istemiyor. Maktul, Name’nin ailesinden gizli boşandığını biliyor bunu kullanıyor ve Name’yi bu durumu ailesine söylemekle tehdit ediyor. Name ailesinin evine taşınıyor. “Beni eve almazsan durumu annene söylerim. Ablana ve annene tecavüz ederim” diyerek tehdit ediyor.
'Name'ye özgürlük borcumuz var'
"Name’ye cinsel saldırı girişimde bulunuyor. Cinsel içerikli hakaretler ediyor. Olay günü Name’yi zorluyor. Name’nin yaşadığı eve gidip tekrar tehdit ediyor. Name’yi aldattığı bir kadın var. O kadından Name’nin özür dilemesini istiyor. Komşular duymasın diye olay büyümesin diye onu eve almak zorunda kalıyor.
"Name’yi olay günü çok zorluyor. Maktulun cebinde silah olduğunu görüyor. Name silahın horozunun çekiliş sesini duyunca mutfaktan gidip bıçak alıyor. Bunun üzerine adam ona 'Beni bunla mı öldüreceksin' diye dalga geçiyor. Name hayatını korumak için adamı öldürüyor. Name ölmemek için öldürüyor.
"Name hayatını korudu. Bundan sonra da Name’nin yanında olmaya devam edeceğiz Name’nin yalnız olmadığını bilmeye hakı var. Bizim ona özgürlük borcumuz var."
Ne olmuştu? Temmuz 2016'da İstanbul Tuzla'da boşandığı eşi Kazım Aydemir'i bıçaklayarak öldüren Name Öztürk, Aydemir'in evliliği boyunca kendisine şiddet uyguladığını, tecavüz ettiğini ve boşandıktan sonra da tecavüz etmeye devam ettiğini dile getirmişti. Öztürk, kocasının evliliği boyunca sürekli kendisini aldattığını, bu sebeple boşandığını, ancak çocuğu olduğu için Aydemir'in çocuğu görme bahanesiyle sürekli eve geldiğini söylemişti. Öztürk, olay günü Kazım Aydemir'in eve geldiğini, kendisine silah doğrultarak öldürmekle tehdit ettiğini, buna karşın Öztürk'ün kendisini korumak için Aydemir'i öldürmek zorunda kaldığını, cinayeti tasarlamadığını belirtmişti. 12 Ekim 2018'de görülen karar duruşmasında mahkeme heyeti Name Öztürk'e 12 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Karar, istinafa taşındı. |
(EMK)