"Yeter artık. Bunalttınız beni. Alın götürün beni kurtarın, bu devleti."
Metin Lokumcu, Hopa olaylarında polisin orantısız güç kullanımı sırasında söylemişti bu sözleri. Ellerine arkaya bağlamış, "Yeter" diye bağırmıştı.
Lokumcu'nun polisin orantısız gaz kullanması sonucu kalp krizi geçirerek hayatının kaybetmesinin birinci yılında Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri sokaklardaydı.
Sakarya Caddesi önünde saat 18.00'de bir araya gelen yüzlerce insan, "Her yer Hopa, her yer direniş", "Hopa halkı yalnız değildir" sloganları atarak Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) il binası önüne yürüdü.
Polis'in AKP il binası önündeki yoğun güvenlik önlemleri ise dikkat çekiciydi.
Devrimci öğretmen
Örgütler adına basın açıklamasını okuyan Mevlüt Çakmak, emeğiyle geçinenlerin insanca yaşayabileceği bir Türkiye'yi savunduğunu söyledi.
"Metin Lokumcu, Karadeniz'e hayat veren çayın yeşilini, halkın o yeşildeki emeğini savunuyordu. Tefeci bezirganların sömürüleri son bulsun diye mücadele ediyordu.
İşte o bezirgânlar şimdi çayda sömürüyü katmerleştirerek sürdürüyor, halkın emeğini yok pahasına elinden almaya çalışıyor."
Çakmak, Lokumcu'nun iyiden ve güzelden yana olanın öğreticisi, yüreği insan sevgisiyle dolu bir devrimci öğretmen olduğunu dile getirdi.
Polisin biber gazı kullanması sonucu hayatını kaybeden Çayan Birben'i de anan Çakmak, eşitlikçi bir gelecek için direnmenin ve "Metin" olmanın tam zamanı olduğunu söyledi. (SK/HK)