Ankara Tabip Odası (ATO) sezaryene kısıtlamalar getiren yasaya ilişkin bugün saat 12.00'de bir basın toplantısı düzenledi.
Basın toplantısında konuşan ATO Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Özden Şener, sezaryenin kadının tek başına karar verebileceği tıbbi bir uygulama olduğunu söyledi.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ'a seslenen Şener " 'Sağlıkta Dönüşüm'den sonra sezaryen oranları nasıl ve neden artmıştır?" diye sordu ve Türkiye'de dini referanslı bir toplumsal dönüşüm yapılmak istendiğini de sözlerine ekledi.
ATO Kadın Komisyonu'ndan Müge Yetener ise "Kadınların ergenlik yaşları ve menopoz da kanunla mı düzenlenecek?" diye sorarak sözlerine başladı.
Yetener: Sezaryen nüfus politikalarının aracı olmamalı
Sağlıkta Dönüşüm'ün başladığı 2002'de yüzde 21 olan sezaryen oranlarının 2012'de yüzde 48'lere çıkmasının nedenlerini hekim ve hastalara bağlamanın yanlış olduğunu belirten Yetener sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Bunun nedeni sağlığın ticarileştirilmesidir. Ancak görmekteyiz ki her zaman olduğu gibi hekimler günah keçisi haline getirilmekte ve hedefe yerleştirilmektedir."
Yetener, kadınların sezaryeni tercih etme sebeplerinden bazılarını şöyle sıraladı:
*Hamilelik sürecinde yaşanan doğum ağrıları.
* Doğumhaneden korkma ve doğumhane koşullarının uygun olmaması.
* Doğumda psikolojik destek eksikliği, epidural anestezi ile ağrısız doğumun yaygın olarak sunulamaması.
* Önceki doğumun travmatik olması.
* Bebeğin doğum travmasından korunması, normal doğuma bağlı olarak artabilen "vajinal kasların gevşemesi" ve "idrar kaçırma" risklerinden korunma arzusu.
"Bu nedenlerden her biri kadın açısından bilgilendirilmelerine rağmen aşılamayan bir çekince içeriyorsa" diyen Yetener kadınları isteği dışında bir yönteme zorlamanın onları yok saymaya denk düştüğünü söyledi.
Sezaryenin kadının ve hekimin birlikte karar verebileceği salt bir doğum yöntemi olarak değerlendirilmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Yetener "Sezaryen nüfus politikalarının aracı olmamalıdır" diye konuştu. (SK/NV)