Sistematik şiddet gördüğü kocasını öldüren Yasemin Çakal’ın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi’nde görülen istinaf duruşmasında mahkeme ceza verilmesine yer olmadığına dair kararı bozup 15 yıl hapis cezası verdi.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, Çakal'ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 82/1-d maddesinde yer alan Üstsoy veya altsoydan birine ya da eş veya kardeşe karşı kasten öldürme suçundan 18 yıl cezalandırılmasına, iyi hal indirimiyle de 15 ceza verilmesine karar verdi.
Mahkeme başkanı Mehmet Selçuk ve üye Reyhan Yaman’ın oy çokluğuyla alınan kararda üye hakim Eray Utku ilk derece mahkemesinin kararında hukuka aykırılık olmadığı, delil ve işlemlerde eksik olmadığı, ispat bakımından değerlendirilmesinin yerinde olduğunu belirterek mahkumiyet kararına katılmadı. Yasemin Çakal'ın avukatları kararı temyiz edecek.
Yasemin Çakal: Kendimi savundum
Kararın ardından bianet'e konuşan Yasemin Çakal "Haksızlık, çok büyük haksızlık" dedi.
"Keşke bir kere de benim çektiklerimi tartışsalardı. Nasıl inandıracağım kendimi bilmiyorum. Aklımdan, yaralarımı görseler en azından diye geçti. Umudumu yitirmedim. Biliyorum ben suçsuzum. Öldürmek istemedim. Ben kendimi savundum. Tek derdim çocuğumu alıyım hayatıma devam edeyim."
Savcı yerel mahkeme kararının bozulmasını istedi
Bugün görülen duruşmada; savcı Ali Parlar, mütalaasında Özkan Kaymaklı’nın Yasemin Çakal’a eşinin uyguladığı şiddetin aksinin kanıtlanmadığını belirtti, ancak “meşru savunma hali için aranan saldırıya ve savunmaya yönelik ve bunlar arasında uygun oranda orantılılık bulunmasına ilişkin aranan koşulların olmadığı” gerekçesiyle cezalandırılmasını talep etti.
Avukatlar ise mütalaaya karşı savunmalarında eyleminin meşru müdafaa içinde olduğunu anlattı.
Etkin Haber Ajansı'ndaki habere göre avukat Selmin Cansu Demir, Çakal'ın özsavunma hakkını kullanmasaydı bugün hayatta olmayacağına dikkat çekti ve "Sığınma evine başvuran çok defa koruma kararı alan Yasemin'in başka şansı kalmamıştı" dedi.
Avukat Meriç Eyüboğlu ise görülen davanın sadece Yasemin Çakal ve onunla aynı durumda olan kadınlar için değil bütün kadınlar için önemine dikkat çekti. Eyüpoğlu, "Bizim bir sloganımız var, 'erkek adalet değil gerçek adalet' diye. Erkeklerin sadece kravat taktığı için indirimler aldığı kararların karşısında, buradan gerçek bir adalet istiyoruz" diye konuştu.
Yasemin Çakal, "Böyle olmasını istemezdim. Kimseyi bilerek ve isteyerek öldürmedim. Kendimi ve çocuğumu korudum. Beraatimi isterim" dedi.
TIKLAYIN - Yasemin Çakal: Cezaevine Girdiğimde Bir Bekleyenim Vardı, Çıktığımda ise Binlerce
"Umudumuz bitmedi"
TIKLAYIN - Yasemin Çakal Davasında Ne Oldu?
Duruşma sonrası açıklama yapan avukat Meriç Eyüboğlu, bir üyenin muhalefet şerhi ile oy çokluğuyla alınan karara karşı temyize gideceklerini söyledi.
“Mahkeme Yasemin’in cezalandırılması gerektiğine hükmetti. Üstelik cezayı yüksek ceza olarak nitelemek lazım. Temyiz yolu açık. Kararı temyiz edeceğiz.
“Umudumuz bitmedi. Umudumuz bitseydi, ikinci celsede davayı bırakmamız gerekirdi. İkinci duruşmada bugün verilen mütalaanın benzeri verilmişti.
“Bu kadar zaman geçti, dosyanın ilk kararla aslında hak ettiği sonuçlardan biriyle sonuçlanmasını sapladık. Bu hep beraber yürüttüğümüz kadın dayanışmasının mücadelesiyle oldu. Giderek kalabalıklaşarak Yargıtay’da buluşmak üzere. Bizim için bitmedi. Yorulmak yok. Mücadeleye devam.”
ACM "cezaya yer yok" demişti
Yasemin Çakal'ın kocası Özkan Kaymaklı sistematik şiddet uyguluyordu. Yasemin Çakal, defalarca polise şikayette bulunmuş, ailesinden yardım istemiş ve kocasının kendisini ölümle tehdit ettiğini belirtip bir süre sığınakta kalmıştı. 10 Temmuz 2014'te kocası, Yasemin Çakal'ı kemerle boğmaya çalışıp çocuğunu dirseğiyle sıkıştırırken, Çakal masada duran bıçakla onu öldürmüştü.
4 Temmuz 2017'de 15. duruşmada Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi (ACM), "korku ve heyecan altında işlediği suça ceza verilmesine yer olmadığını" söyleyerek, Çakal'ın tahliyesine karar vermişti.
Feminist avukatlar, ceza verilmemiş olsa da, Çakal'ın beraat etmesi gerektiğini söyleyerek, ölen kocanın ailesi ise ceza verilmesi istemiyle İstinaf Mahkemesi'ne başvurmuştu. (BK)