* Fotoğraf: UN News/Daniel Dickinson
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Lübnan Temsilcisi Abdinasir Ebubekir, Lübnan'daki kolera salgının durumuyla ilgili son durumu paylaştı.
Abdinasir Ebubekir, konuyla ilgili dün (1 Kasım) yaptığı açıklamada, bugüne kadar kolera salgını sebebiyle 17 kişinin hayatını kaybettiğini, bin 400'ün üzerinde şüpheli vakanın kayıtlara geçtiğini açıkladı.
DSÖ'nün Lübnan Halk Sağlığı Bakanlığı'na dayandırarak paylaştığı verilere göre, ülkede 1993 yılından bu yana kolera vakalarının ilk kez görüldüğü 6 Ekim 2022'den bu yana laboratuvarda doğrulanmış 381 kolera vakası ve bin 400'ün üzerinde şüpheli vaka görüldü.
Kolera, salgının ilk dönemlerinde ülkenin kuzey bölgeleri ile sınırlıyken, kısa süre içinde ülkenin sekiz vilayetine yayıldı.
Koleranın ölümcül bir mikrop olduğunu hatırlatan Ebubekir, "Temiz su ve hijyene erişimle bu mikrop engellenebilir" dedi.
Abdinasir Ebubekir, siyasi ve ekonomik sorunlara kolera salgınının eklenmesinin ülkedeki durumu daha kırılgan hale getirdiğini kaydederek yetkili makamlara koleranın önlenmesi için çağrı yaptı.
TIKLAYIN - Lübnan'da 1993'ten bu yana ilk kolera vakaları
Kolera nedir?
Kolera, Vibrio cholerae isimli bakterinin neden olduğu bağırsak enfeksiyonuna bağlı olan, akut ve şiddetli ishal ile seyreden bir hastalıktır. Su ve kişisel hijyenin yetersiz olduğu yerde görülme olasılığı daha fazladır.
Kolera, enfeksiyon oluşturabilecek miktardaki kolera etkeninin ağızdan alınmasıyla bulaşır. Enfeksiyon genellikle dışkı karışmış sular aracılığı ile bulaşır. Bulaşma, bu suyun doğrudan içilmesiyle ya da bulaştığı yiyeceklerin yenmesi ile gerçekleşir. Hastalık bulaşmış kişilerin bakteri bulunan elleriyle temas eden yiyecekler de hastalığı bulaştırabilir.
Koleranın doğrudan temas ile (örneğin; tokalaşma, dokunma ya da hasta bir kişiye tedavi ederken) insandan insan geçişi gözlemlenmemiştir.
Kuluçka süresi, birkaç saatten, beş güne kadar uzayabilir ancak genellikle 2-3 gündür. Dışkıda kolera etkeni bulunduğu sürece bulaşıcılık devam eder. Etkin antibiyotikler bulaşıcılık süresini kısaltır.
Kolera enfeksiyonlarının çoğu hafif seyreder. Hastalarda hiçbir semptom olmayabilir veya yalnızca hafif bir ishal olabilir. Karın ağrısı, bulantı, kusma, bol ve sık, pirinç suyu görünümünde dışkılama, su mineral ve tuz kaybına bağlı olarak susuzluk hissi, kas krampları görülebilir.
Ancak hastaların bir bölümünde hastalık ağır sulu ishal ve kusma ile başlar ve vücuttan büyük miktarda sıvı ve tuz kaybı ile sonuçlanır. Hastada susama hissi oluşur, idrar çıkışı durur, hızlı bir kilo kaybı ve sıvı kaybı gelişir.
Ağır kolera olgularında sıklıkla mide, kol ve bacaklarda kramplar olur. Bu kişilerde vücut sıvılarının hızla kaybedilmesine bağlı dehidratasyon ve şok tablosu ortaya çıkar. Tedavi edilmezse saatler içinde ölümle sonuçlanabilir. (Kaynak: Sağlık Bakanlığı) (SD)