* Fotoğraf: Canva
Kolera salgınının devam ettiği Suriye'nin komşusu Lübnan'da, 1993 yılından bu yana ilk defa kolera vakaları kayıtlara geçti.
Lübnan'ın Ulusal Haber Ajansı'nın (NNA) aktardığına göre, Lübnan Kamu Sağlığı Bakanlığı bugün (7 Ekim) bir açıklama yaparak ülkede bugüne kadar iki kolera vakasının tespit edildiğini duyurdu.
Kamu Sağlığı Bakanlığı, açıklamasında, "Tespit edilen kolera hastalarıyla doğrudan temas halinde olan kişilerden örnekler alındı. Eğer başka vakalar tespit edilirse resmi olarak duyurulacaktır" dedi.
Rûdaw haber sitesinin haberine göre, Lübnan Sağlık Bakanı Firad Abyad da konuyla ilgili bir açıklama yaparak "uzun yıllar sonra ülkede ikinci kolera vakasına rastlandığını ve şüpheli bazı vakaların da olduğunu" söyledi.
Ülkenin kuzeyindeki Akkar vilayetinde görülen vakalara ilişkin bilgi veren Bakan Abyad, ilk kolera vakasının Akkar'da ikamet eden orta yaşlı Suriyeli bir sığınmacıda görüldüğünü kaydetti. Abyad, "Aynı bölgede başka bir vaka daha tespit edildi. Başka şüpheli vakalar da var" dedi.
Koleranın çok hızlı yayılan bir hastalık olduğunu belirten Sağlık Bakanı Abyad, bulaşıcı hastalığın önüne geçmek ve yayılmasını önlemek için Dünya Sağlık Örgütü ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) ile sürekli temas halinde olduklarını da kaydetti.
Lübnan resmi haber ajansı NNA, dün ülkede 1993'ten bu yana ilk defa kolera vakasına rastlandığını duyurmuştu.
Suriye'de 6 haftada 10 bin vaka
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, 5 Ekim'de İsviçre'nin Cenevre kentindeki DSÖ merkezinde düzenlediği haftalık basın toplantısında dünyada devam eden pandemi ve salgın hastalıklara ilişkin son verileri paylaşmıştı.
Ghebreyesus, basın toplantısında, Suriye genelinde son 6 haftada kolera vakalarının 10 binin üzerine çıktığını açıklamıştı.
Kolera nedir?
Kolera, Vibrio cholerae isimli bakterinin neden olduğu bağırsak enfeksiyonuna bağlı olan, akut ve şiddetli ishal ile seyreden bir hastalıktır. Su ve kişisel hijyenin yetersiz olduğu yerde görülme olasılığı daha fazladır.
Kolera, enfeksiyon oluşturabilecek miktardaki kolera etkeninin ağızdan alınmasıyla bulaşır. Enfeksiyon genellikle dışkı karışmış sular aracılığı ile bulaşır. Bulaşma, bu suyun doğrudan içilmesiyle ya da bulaştığı yiyeceklerin yenmesi ile gerçekleşir. Hastalık bulaşmış kişilerin bakteri bulunan elleriyle temas eden yiyecekler de hastalığı bulaştırabilir.
Koleranın doğrudan temas ile (örneğin; tokalaşma, dokunma ya da hasta bir kişiye tedavi ederken) insandan insan geçişi gözlemlenmemiştir.
Kuluçka süresi, birkaç saatten, beş güne kadar uzayabilir ancak genellikle 2-3 gündür. Dışkıda kolera etkeni bulunduğu sürece bulaşıcılık devam eder. Etkin antibiyotikler bulaşıcılık süresini kısaltır.
Kolera enfeksiyonlarının çoğu hafif seyreder. Hastalarda hiçbir semptom olmayabilir veya yalnızca hafif bir ishal olabilir. Karın ağrısı, bulantı, kusma, bol ve sık, pirinç suyu görünümünde dışkılama, su mineral ve tuz kaybına bağlı olarak susuzluk hissi, kas krampları görülebilir.
Ancak hastaların bir bölümünde hastalık ağır sulu ishal ve kusma ile başlar ve vücuttan büyük miktarda sıvı ve tuz kaybı ile sonuçlanır. Hastada susama hissi oluşur, idrar çıkışı durur, hızlı bir kilo kaybı ve sıvı kaybı gelişir.
Ağır kolera olgularında sıklıkla mide, kol ve bacaklarda kramplar olur. Bu kişilerde vücut sıvılarının hızla kaybedilmesine bağlı dehidratasyon ve şok tablosu ortaya çıkar. Tedavi edilmezse saatler içinde ölümle sonuçlanabilir. (Kaynak: Sağlık Bakanlığı) (SD)