* Fotoğraf: Canva
Haberin Kürtçesi için tıklayın
Suriye'de Haziran 2022'den bu yana devam eden kolera salgını sebebiyle dün (21 Eylül) itibariyle en az 39 kişi yaşamını yitirdi.
Vakaların bildirildiği yerlerin arasında kuzeyde Halep ve Rakka, Akdeniz kıyısındaki Lazkiye ve Irak sınırındaki Deyrizor bulunuyor.
Suriye Sağlık Bakanlığı, Şam yönetiminin kontrolü altında bulunan bölgelerde kolera kaynaklı 23 can kaybının yaşandığını açıkladı.
Buna göre, kuzeydeki Halep'te 20 ölüm yaşanırken can kayıplarının yanı sıra en az 253 kolera vakasına da rastlandı.
Euronews'ün aktardığına göre, kuzeydoğu Suriye'deki duruma ilişkin bilgi paylaşan Sağlık Otoritesi Müdürü Civan Mustafa da 5 Eylül 2022'den bu yana salgın nedeniyle 16 ölüm yaşandığını ve 2 bin 867 şüpheli kolera vakası olduğunu açıkladı. Mustafa, salgının su seviyesinin çok azaldığı Fırat Nehri'ndeki Vibrio bakterisinin varlığından kaynaklandığını söyledi.
Kuzeybatı Suriye'de ilk kolera vakasına ise bu hafta rastlandı.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Bölge Direktörü Ahmed Al-Mandhari'nin açıklamasına göre, kolera salgınıyla mücadele edebilmek için ilaç yüklü bir uçak pazartesi günü (19 Eylül) başkent Şam'a inmişti. Bir başka uçağın da dün Şam'a ulaşması bekleniyordu.
Suriye'deki BM Mukim İnsani Yardım Koordinatörü İmran Rıza, 13 Eylül'deki yazılı açıklamasında, hastalığın Ağustos sonundan bu yana ülkenin Halep, Deyrizor, Rakka, Haseke ve Hama bölgelerinde etkili olduğunu belirtmiş, hastalığın hızla yayılma tehlikesine dikkati çekmişti.
Rıza ayrıca 25 Ağustos 2022'den 10 Eylül'e kadar Suriye genelinde, kolera mikrobunun yol açtığı 936 şiddetli ishal vakasının tespit edildiği ve en az sekiz kişinin hayatını kaybettiği bilgisini paylaşmıştı.
Kolera nedir?
Kolera, Vibrio cholerae isimli bakterinin neden olduğu bağırsak enfeksiyonuna bağlı olan, akut ve şiddetli ishal ile seyreden bir hastalıktır. Su ve kişisel hijyenin yetersiz olduğu yerde görülme olasılığı daha fazladır.
Kolera, enfeksiyon oluşturabilecek miktardaki kolera etkeninin ağızdan alınmasıyla bulaşır. Enfeksiyon genellikle dışkı karışmış sular aracılığı ile bulaşır. Bulaşma, bu suyun doğrudan içilmesiyle ya da bulaştığı yiyeceklerin yenmesi ile gerçekleşir. Hastalık bulaşmış kişilerin bakteri bulunan elleriyle temas eden yiyecekler de hastalığı bulaştırabilir.
Koleranın doğrudan temas ile (örneğin; tokalaşma, dokunma ya da hasta bir kişiye tedavi ederken) insandan insan geçişi gözlemlenmemiştir.
Kuluçka süresi, birkaç saatten, beş güne kadar uzayabilir ancak genellikle 2-3 gündür. Dışkıda kolera etkeni bulunduğu sürece bulaşıcılık devam eder. Etkin antibiyotikler bulaşıcılık süresini kısaltır.
Kolera enfeksiyonlarının çoğu hafif seyreder. Hastalarda hiçbir semptom olmayabilir veya yalnızca hafif bir ishal olabilir. Karın ağrısı, bulantı, kusma, bol ve sık, pirinç suyu görünümünde dışkılama, su mineral ve tuz kaybına bağlı olarak susuzluk hissi, kas krampları görülebilir.
Ancak hastaların bir bölümünde hastalık ağır sulu ishal ve kusma ile başlar ve vücuttan büyük miktarda sıvı ve tuz kaybı ile sonuçlanır. Hastada susama hissi oluşur, idrar çıkışı durur, hızlı bir kilo kaybı ve sıvı kaybı gelişir.
Ağır kolera olgularında sıklıkla mide, kol ve bacaklarda kramplar olur. Bu kişilerde vücut sıvılarının hızla kaybedilmesine bağlı dehidratasyon ve şok tablosu ortaya çıkar. Tedavi edilmezse saatler içinde ölümle sonuçlanabilir. (Kaynak: Sağlık Bakanlığı) (SD)