Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, “kaldırımda linç izlediği” suçlamasıyla yargılanan ev hapsindeki Ayten Öztürk’e verilen iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının onanmasını istedi.
Savcılık, tebliğnamesinde, itirazlarla ilgili iddiaları sıraladıktan sonra, diğer sanıklarla birlikte Öztürk’e verilen ceza hakkında tek cümle ile onama talep ediyor: “…Sanıklar müdafiilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri diğer nedenler yerinde görülmediğinden CMK.nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davalarının ayrı ayrı esastan reddi ile hükümlerin ayrı ayrı onanması talep ve dosya tebliğ olunur.”
“Tebliğnamede savcı gerekçe bile göstermemiş”
Öztürk’ün avukatı Doğa İncesu bianet’e yaptığı değerlendirmede, “Hakkında verilen 2 ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının gerekçeli kararında bile müvekkilimizin ismi 2 kez geçiyor” dedi.
AYTEN ÖZTÜRK CEZAEVİNDEN YAZDI
“Bana ‘hapislerde çürüyeceksin’ demişlerdi”
İncesu, Öztürk’ün maruz kaldığı işkenceleri anlattığı için cezalandırılmak istendiğini söyledi:
“Müvekkilimiz yaşadığı işkenceleri anlattığı için, sosyalist bir mücadele içerisinde olduğu için cezalandırılmak isteniyor. Ağır müebbet cezaların verildiği bir dosyanın tebliğnamesinde Yargıtay Savcısı, tek cümle ile onama talep etmiş, gerekçe bile göstermemiş. Tebliğnameyi hukuki bir metin olarak görmek de bu açıdan pek mümkün değil. Ayten Öztürk ile siyasi bir hesap görülmek istendiğinin farkındayız, bu cezanın hukuki gerekçelerle verilmediğinin farkındayız. Meslek ahlakına sahip çıkan, duyarlı herkesi de bu adaletsizliğe karşı dayanışmaya çağırıyoruz. Çünkü artık sürecin sonuna geliyoruz. Yargıtay da bu kararı onarsa, müvekkilimiz tutuklanacak ve ömür boyu tek kişilik bir hücrede insan yüzü görmeden tutulacak.”
“Serbest bırakıldığı dosyadan neden tutuklandı?”
Ne olmuştu?
Ayten Öztürk’ün İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı davada savcı, 3 Ekim 2019’da verdiği mütalaasında, delil olarak Öztürk’ün mahalledeki bir linçi kenardan izlemesini gösterdi:
“Sanık Mesut Pekgöz'ün soruşturma sırasında yaptığı teşhislerde Ayten Öztürk'ü Okmeydanı Haklar ve Özgürlükler Derneğinde uyuşturucu ve kumar üzerine düzenlenen toplantıya katılan ve Selahaddin Cirit'in linç edildiği sırada linç eylemini izleyen kişi olarak teşhis ettiği…”
Öztürk hakkındaki delillerden bir diğeri de Okmeydanı Haklar ve Özgürlükler Derneğindeki bir toplantıya katılması: “Sanık Burak Altundal'ın … beyanlarında Ayten Öztürk'ü dernek binasında gördüğü, telefonları dernekteki sepete bıraktıkları, orada görevli personelin telefonu bırakmalarını söylediği şeklinde beyanda bulunduğu…”
Öztürk bu gerekçelerle, Türk Ceza Kanunu’nun 82/1. maddesi uyarınca iki kez “kasten öldürme” suçlamasıyla yargılanıyor ve Terörle Mücadele Kanunu’nun 5/1. maddesi uyarınca hakkında iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. Hakkında “sahte pasaportla yakalandığı” suçlamasıyla açılan diğer dava da bu dosya ile birleştirildi.
Mahkeme Öztürk’ü suçlu buldu, karar istinafça onandı. Dosya Yargıtay’da.
İşkence şikayetine takipsizlik
Halkın Hukuk Bürosu, “Lübnan’dan kaçırılma” olayına dair şu açıklamayı yapmıştı:
“Ayten Öztürk’ün şu an yargılandığı dava 2008 yılında Okmeydanı’nda Selahaddin Cirit isimli bir kişinin linç edilmesi ve bunun sonucu hastanede ölmesine dayanıyor. On yıldan fazla bir zamandır devam eden bu davada daha önce hiç tutuklu bulunmuyordu.
“Öztürk, 8 Mart 2018’de Beyrut Havalimanı’nda gözaltına alındı. 5 gün boyunca burada tutuldu ve 13 Mart 2018’de Beyrut polisi tarafından Türkiye yetkililerine teslim edilmesi sırasında başına çuval geçirilerek bilinmeyen bir yere götürüldü. 6 ay boyunca bilinmeyen bu yerde ağır işkencelere tabi tutuldu. 6 aylık sürenin sonunda Öztürk, 28 Ağustos 2018’de Ankara Yapracık’ta bulunan bir tarlaya yanında iki valiz ve bir sırt çantasıyla birlikte bırakıldı. Tarlaya bırakılmasından birkaç dakika sonra Ankara TEM şube polisleri Öztürk’ü burada gözaltına aldı. 3 gün gözaltında kaldı ve 31 Ağustos 2018 tarihinde adliyeye sevk edildi, tutuklandı.”
Öztürk’ün bu işkenceye dair suç duyurusu için kovuşturmaya yer yok kararı verildi.
(AS)