İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik yoğun saldırı ve bombardımanı 20'nci gününde sürerken, ablukaya karşı tepkiler de günbegün artıyor.
Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini, The Guardian'a "Gazze'de ateşkes olmazsa tarih hepimizi yargılayacak" başlıklı bir makale kaleme aldı.
Gazze'de güvenli hiçbir yer yok
İki haftayı aşkın bir süredir Gazze'den "dayanılmaz insanlık trajedisi" görüntüler geldiğini belirten Lazzarini, "Kadınlar, çocuklar ve yaşlılar öldürülüyor, hastaneler ve okullar bombalanıyor - hiç kimse kurtulamıyor. Dünyanın en kalabalık noktalarından birinde tüm mahalleler sivillerin başları üzerinde dümdüz ediliyor" diye yazdı.
İsrail ordusunun kuzeyi bombalarken Gazze'deki Filistinlileri şeridin güney kısmına geçmeleri konusunda uyardığını anımsatan Lazzarini, "Ancak saldırılar güneyde de devam ediyor. Gazze'de güvenli hiçbir yer yok" uyarısında bulundu.
“Gazze’de açlık, silah olarak kullanılıyor”
Gazze, bu nüfusun mezarlığı haline geliyor
Yaklaşık 600 bin kişinin 150 okul ve diğer UNRWA binalarında barınmakta, sınırlı temiz su, çok az gıda ve ilaçla sağlıksız koşullarda yaşadığına dikkat çeken Lazzarini, "Hastanelerin hamile kadınları kabul edecek kapasitesi yok. Bütün aileler artık binalarımızda yaşıyor çünkü gidecek başka yerleri yok. Ancak tesislerimiz güvenli değil - okullar ve depolar da dahil olmak üzere 40 UNRWA binası saldırılar nedeniyle hasar gördü" diye belirtti.
"Gazze son 15 yıldır 365 kilometrekarelik bir alanda 2,2 milyon insanı boğan hava, deniz ve kara ablukasıyla büyük bir açık hava hapishanesi olarak tanımlanıyor. Gençlerin çoğu Gazze'den hiç ayrılmadı. Bugün bu hapishane savaş, kuşatma ve yoksunluk arasında sıkışıp kalmış bir nüfusun mezarlığı haline geliyor."
Geçişinine izin verilen yardım, okyanusta damla
Son birkaç gündür Gazze'ye çok sınırlı insani yardımın girişine izin verildiğini vurgulayan Lazzarini, "Bu yardımlar, 2 milyondan fazla sivilin ihtiyaçları için okyanusta bir damla. Gazze'ye yakıt girişi ise kesin olarak engellenmiştir. Bu olmadan hiçbir insani müdahale yapılamayacak, yardımlar ihtiyaç sahiplerine ulaşamayacak, hastanelere elektrik verilemeyecek, su ve ekmek bulunamayacak" uyarısını yaptı.
"7 Ekim'de Hamas İsrailli sivillere karşı savaş suçu sayılabilecek tarifsiz katliamlar gerçekleştirdi. BM bu korkunç eylemi en güçlü ifadelerle kınamıştır. Ancak hiç kimsenin şüphesi olmasın ki bu, 1 milyon çocuk da dahil olmak üzere Gazze'deki sivil nüfusa karşı işlenmeye devam eden suçları haklı çıkarmaz."
Derhal insani ateşkes
Lazzarini makalesinin devamında şunları ifade etti: "BM tüzüğü ve taahhütlerimiz ortak insanlığımıza olan bağlılığımızın bir göstergesidir. Siviller - nerede olurlarsa olsunlar - eşit şekilde korunmalıdır. Gazze'deki siviller bu savaşı seçmedi. Zulümleri daha fazla zulüm takip etmemelidir. Savaş suçlarına verilecek yanıt daha fazla savaş suçu değildir. Uluslararası hukukun çerçevesi bu konuda çok nettir ve iyi bir şekilde oluşturulmuştur."
"Bu ölümcül çıkmazın köklerine inmek ve uygulanabilir, barış, istikrar ve güvenlik ortamını mümkün kılabilecek siyasi seçenekler sunmak için samimi ve cesur çabalar sarf etmek gerekecektir. O zamana kadar, uluslararası insancıl hukuk kurallarına saygı gösterildiğinden ve sivillerin korunup kollandığından emin olmalıyız. Gazze Şeridi'nde yakıt, ilaç, su ve gıdaya güvenli, sürekli ve sınırsız erişimin sağlanması için derhal insani ateşkes ilan edilmelidir."
Bimiyorduk diyemeyeceğiz, tarih bizi yargılayacak
"BM'nin ikinci genel sekreteri Dag Hammarskjöld bir keresinde şöyle demişti: 'BM bizi cennete götürmek için değil, cehennemden kurtarmak için kuruldu.' Bugün Gazze'deki gerçek, insanlığın pek kalmadığı ve cehennemin yerleşmekte olduğudur.
Gelecek nesiller, bu insanlık trajedisini sosyal medya ve haber kanalları üzerinden izlediğimizi bilecek. Bilmiyorduk diyemeyeceğiz. Tarih, dünyanın neden kararlı bir şekilde hareket etme ve yeryüzündeki bu cehennemi durdurma cesaretine sahip olmadığını soracak.
(NT)