Türk Ceza Yasası'nın (TCK) 302. maddesi uyarınca ve "Devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak" iddiasıyla Gaziantep H Tipi cezaevine gönderilen gazeteci, bianet'e yaptığı açıklamada, 3 Ağustos 2007 tarihli sayısının toplatıldığına dair kararın kendisine, 10 gün sonra tebliğ edildiğini; tebliğ yapılır yapılmaz da tutuklandığını ifade etti.
Adana savcılığı, gazetecinin dosyasını geri gönderdi
Adana Ağır Ceza Mahkemesi'nde gönderilen dosyasının Gaziantep Sulh Ceza Mahkemesi'ne gönderildiğini öğrendiğini açıklayan gazeteci, tutuklanmadan önce Gaziantep Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube'de parmak izlerinin hem mürekkepli olarak hem de bilgisayara kaydedildiğini açıkladı.
Gazeteci, Abdullah Öcalan'ın zehirlenmesi iddiasıyla ilgili basın açıklaması sırasında tutuklanan bir kişiyle birlikte iki hafta aynı koşuşta kaldıktan sonra, dört gün de kendi isteğiyle tek başında tutulduğunu kaydetti.
Avukatlarının tutukluluğuna itirazları geçmişte reddedilen Yetişgen, bu aşamada niçin tahliye edildiğini tam olarak bilmediğini, gerekçesini avukatları aracılığıyla daha sonra öğreneceğini ifade etti.
Tutuklama için hakim "kuvvetli şüphe" bulmuştu
13 Ağustos'ta Gaziantep 1. Sulh Ceza Mahkemesi Hakimi Şaban Kaplan, "Yetişken'in üzerine atılı suçu işlediğini hususunda kuvvetli şüphe bulunması, suçun vasfı ve mahiyeti, mevcut delil durumu ve suçun Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 100/3. maddesinde sayılan suçlardan olmasını" gerekçe göstererek gazeteciyi tutuklamıştı.
Haftalık yerel gazetenin 22. sayısı, "Kuzey Kürdistan" ifadesi nedeniyle toplatıldıktan sonra ifade vermeye giden Yetişgen 13 Ağustos'ta gözaltına alınarak tutuklanmış, 3 Ağustos'ta yayımlanan "Antep ve Çoban Ateşi" yazısını yazan Hurşit Kaşıkkırmaz hakkında da tutuklama kararı çıkarılmıştı.
Yazının toplatılmasına "Antep Kuzey Kürdistan'ın bir sanayi kentidir" ifadesinin neden olduğunu savunan gazete yetkilileri, Yetişgen'in hakkında henüz dava açılmamışken "tedbiren" tutuklanmasına tepki göstermişti. (EÖ)