"Amcamlarda oturmuş televizyondaki bayram programlarını seyrederken, bahçeden gelen bir ses açık olan pencereden girerek odayı doldurdu. Bir böğürme sesi... Kesileceğini anlayan kurbanlık dana can havliyle en yüksek perdeden böğürüyordu! Hemen ardından en büyük amcamın yüksek sesle besmele çektiğini duydum... Besmelenin ardından önce kısa bir sessizlik oldu, fakat arkasından öyle bir ses duydum ki, şu an bile aklıma geldiğinde ürperiyorum."
Hikayenin yazarı, bu anı yaşadığında 10 yaşında bir çocuktu...
Çocuk Hakları alanında çalışan bağımsız araştırmacılar Doç. Dr. Serdar Değirmencioğlu, Can Gezgör ve Okan Karka, "Kurban ve Çocuk Araştırması"nda vurguladıkları gibi:
"Çocukların kesinlikle kurban kesimi görüntülerine maruz kalmaması gerek. Şahit olduklarındaysa çocuklara özen gösterilmeli ve destek verilmeli."
10 yaşında kurban kesimine şahit olmak
"Amcamın evi genişçe bir bahçe içinde olduğu için son birkaç senedir amcalarım ve babam ortaklaşa aldıkları kurbanları burada kesiyordu. Öte yandan, ben bu kesimlerde hiç yer almamış, dolayısıyla olayın nasıl olduğu hakkında hiçbir fikir geliştirememiştim.
Bayram bir çocuk için genelde iyi şeyler çağrıştırır. Ben de o gün gayet neşeli bir biçimde ailemle beraber amcamlara gitmiştim. Babam ve amcamlar büyük bir danayı ortaklaşa almıştı. Ama kurbanın gittiğimiz zaman henüz kesilememiş olduğunu bilmiyordum. Ben kan görmeye dayanamam, bunu bilen annem benim dışarı çıkmamı engelledi (İyi ki de engellemiş!).
Kurbanlık dana yaklaşık 350 kilo ağırlığındaydı ve kurban kesimi konusunda epey deneyimli olan amcam ne yazık ki bu sefer deneyimini kullanamamıştı. Boynuna vurulan bıçak darbeleri, şahdamarını kesmiş olmasına karşın, dananın ölmesine yetmemişti ve zavallı hayvan acı içerisinde ve son derece yüksek bir sesle -resmen- haykırıyordu!
Pencereden ne olduğuna bakmaya çalıştım, neyse ki (ve iyi ki) annem buna da engel oldu. O sesi duymak, en korkunç korku filmlerini bile geride bırkabilecek bir deneyimdi... Bütün bunlar sadece bir dakika gibi bir süre içinde olmasına karşın, o dakika bana sanki bir saat gibi gelmişti.
Kurban bayramında her evde olduğu gibi bizim evimizde de kurban etinden kavurma yapılırdı ve ben kavurma yemeye bayılırdım. O bayram kavurma yiyemedim, sonrasında da uzunca bir süre et yemeklerini yemeyi reddettim. Sonraları annem ve babamın zaman zaman böyle istenmeyen şeyler olabileceği, bu olayların beni bu denli etkilemesine izin vermemem gerektiği yönündeki telkinleriyle tekrar et yiyebilir hale geldim.
Şimdi bile her kurban bayramında o gün aklıma gelir ve ürperirim, hiçbir güç beni değil kurban kesmeye, kesim yerine gitmeye bile ikna edemez.
Hiçbir çocuğun benzer deneyimler yaşamaması dileklerimle...
Araştırmaya katkı için
2005 yılında başlayan "Kurban ve Çocuk Araştırması"na katkı için siz de çocukken yaşadığınız kurban bayramı deneyimlerini paylaşabilirsiniz.
Toplanan deneyimler değiştirilmeden ve kimlik bilgilerinden arındırılarak derlenecek. Göndereceğiniz metne, deneyimleri nerede ve kaç yaşında yaşadığınızı da ekleyerek mail atabilir ya da adrese postalayabilirsiniz. (GG)
P.K 18, Göztepe, 34730 İstanbul