Arter’in, “Kendi Gölgesinde” başlıklı yeni koleksiyon sergisindeki eserler, ikilikler etrafında bir araya gelerek izleyiciyle buluşuyor. 7 Nisan’a kadar açık kalacak sergide 25 sanatçının yapıtları yer alıyor.
Küratörlerden Emre Baykal da belirsiz, gizlenen, kendini örten eserleri bir araya getirdiklerini belirtiyor. “Kendini gölgeleyen yani keşfe davet eden yapıtlar” diyor.
*"Güzellik ve Çöküş", 2013 - Hema Upadhyay
Sergiyi Gizem Uslu - Tümer ile birlikte hazırlarken, Arter’de düzenledikleri eski koleksiyon sergilerini anımsamaya çalıştığını belirten Baykal, “Koleksiyonu nasıl işlemişiz diye biraz geçmişe baktım. 2010’da ilk ‘Starter’ adlı açılış sergisiydi. Dolapdere’deki bu yeni binada da paylaşmaya devam ediyoruz. 7 solo, 7 grup sergisi düzenlemişiz. Bu 15. sergimiz” diye anlatıyor.
Sergide yer alan Sanatçılar: Hüseyin Bahri Alptekin, Mirosław Bałka, Pedro Barateiro, Michał Budny, Hera Büyüktaşçıyan, Jae-Eun Choi, Cevdet Erek, Terry Fox, Hreinn Friðfinnsson, Bilge Friedlaender, Deniz Gül, Mona Hatoum, Rolf Julius, Nadia Kaabi-Linke, Šejla Kamerić, Borga Kantürk, Mohammed Kazem, Inge Mahn, Ferhat Özgür, Seza Paker, Pinaree Sanpitak, Chiharu Shiota, Yaşam Şaşmazer, Hema Upadhyay, Nika Zupančič.
Arter Koleksiyonu’ndan seçilen eserlerle oluşturulan sergi, ziyaretçileri yapıtların birbirleriyle kurdukları yakınlıklar ve mekânla girdikleri etkileşimden doğan ara bölgeleri keşfetmeye davet ediyor.
Uslu - Tümer ile birlikte koleksiyonu ayrı ayrı gözden geçirdiklerini aktaran Baykal, serginin kavramsal çerçevesini oluştururken de kişisel isteklerden yola çıktıklarını ancak başlangıçta bireysel ilerleyen çalışmanın aralarında kurdukları ortaklıkla devam ettiğini söylüyor.
*"Sahil Sahnesi Sesi", 2007 - Cevdet Erek
Bu noktada da ikilikler üzerine yoğunlaşıyor küratörler ve iç ve dış, kamusal ve mahrem, varlık ve yokluk, hafıza ve unutma, boşluk ve beden gibi tematik ikilikler etrafında kurguluyorlar sergiyi.
Gizem Uslu - Tümer de tek bir kavram üzerinden sergiyi kurgulamadıklarını belirterek, “Yapıtlar da bizim gibi diyaloglarla, yeni olasılıklar yeniden doğdu. Tematik ikilikler etrafında bir araya getirdiğimiz eserler, görünenin altında yatanı keşfetmek için de bir ara bölge oluşturuyor” diyor. (AÖ)