Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Kemal Türkler'in öldürülmesi davasında, hakkında üçüncü kez verilen beraat kararı Yargıtay'ca bozulan sanık Ünal Osmanağaoğlu'nun yargılanmasına bugün (21 Ekim) devam edildi. Duruşma savcısı zamanaşımına karar verilmesini istedi.
Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen üçüncü duruşmaya katılmayan ve daha önce mahkemeden çekilmek isteyen yargıç Ali Asker Kazak'ın bugün itibarıyla yıllık izne çıktığı belirtildi.
Duruşmaya, yedi Türkiye İşçi Partili (TİP) gencin öldürüldüğü Bahçelievler Katliamı davasından tutuklu sanık Osmanağaoğlu, Türkler'in eşi Sabahat Türkler, kızları Nilgün Soydan ve Yasemin Türkler ile DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ve sendika temsilcileri katıldı.
Öz: "Bugün benim doğum günüm"
Türkler'in avukatlarından Ömer Kavili, "Dava dosyalarındaki asıl belgeler gizlenmiştir", Rasim Öz ise "Bugün benim doğum günüm. 72 yıllık hayatımın 42 yılını Kemal Türkler ile geçirdiğim için, Yargıtay'ın sanığın cezalandırılması kararı verdiği için bahtiyarım" dedi.
Türkler'in avukatlarından Ergin Cinmen ise Türkler'in "Demokrasinin önündeki en büyük engel olan teröre karşı çıkan işçi sınıfının lideri olduğu için hedef seçildiğini" söyledi.
Aynı zamanda Türkler'in torunu olan avukat Burç Akpınar da "Karar ne olursa olsun binlerce kişinin laneti Osmanağaoğlu'nun üzerinde olacak" diye konuştu. Diğer şikayetçi avukatlar da sanığın cezalandırılmasını istedi.
Sanık Osmanağaoğlu'nun "Ben de mağdurum" diyerek, "adil yargılamadan söz eden" müdahil avukatlardan, kendisini de savunmalarını istemesi üzerine Türkler'in kızı Aynur Soydan, ayağa kalkarak "Sen de insanları öldürmeseydin" dedi. Sanığın "yalancısın" sözü üzerine Soydan, "Katilsin, kabul et, gözüme bak" dedi.
Bir tuhaf savcı...
Esas hakkındaki mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı Yalçın Ezerçe, sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle TCK'nin 102. ve 104. maddeleri gereğince kaldırılmasını istedi. Savcı'nın mütaalasından bazı notlar şöyle;
* Ceza yargılamasında sertlik taraftarı olmam nedeniyle hakim arkadaşımın beni espiri olarak Erol Taş (taş yürekli) diye nitelendirdiği doğrudur.
* Soydan, bana vicdanımın rahat olup olmadığı sormuştu. Olaylardan haberi olmayan eşim geceleri rahat uyuduğumu söyledi.
* Ayakkabıcı bir baba ve köylü bir anneden olma halk çocuğu olarak benim olayların olduğu tarihte 16 yaşında olduğum, o günlerde bugünkü gibi hiçbir akımla alakam olmadığı dikkate alındığında 12 Eylül'den de Türkler'in öldürülmesinden de sorumlu tutulamam.
Duruşma, dosyanın incelenmesi için 1 Aralık 2010'a ertelenirken, adliye çıkışında gazetecilere konuşan Çelebi, "Beraat kararı verenler yiğitçe davanın sonuçlanmasına dahil olmuyorlar. DİSK için bu dava daha sonuçlanmadı" dedi.
Soydan ise "Sanık aldığı güçle, onu gördüğümü bildiği halde bana 'yalancısın' diyor. Ben yalancı değilim. Osmanağaoğlu babamın katilidir. Mahkeme yargıcını göreve davet ediyorum" derken, avukat Öz de davayı AİHM'e taşıyacaklarını açıkladı.(BT/EÖ)