Kemal Türkler cinayetiyle ilgili davaya katılan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Başkanı Süleyman Çelebi, Nakliyat-İş'e bağlı işçiler, Kemal Türkler'in eşi Sabahat Türkler ve kızları Yasemin Türkler ve Nilgün Soydan, adliye çıkışında gazetecilere açıklama yaptı.
Türkler'in katlinden bu yana 30 yıl geçtiğini belirterek, bugünkü celsede karar beklediklerini söyleyen Çelebi, "Ama bugün yine daha önce de denenen klasik yöntemlerin kullanıldığını gördük. Bu davanın engellenmesi konusunda yapılabilicek bütün yol ve yöntemler denendi" dedi.
"Katil bellidir"
Davanın "bir insanlık suçu davası" olduğunu ifade eden Çelebi, "Bir insan öldürüldü. Bizim için bir önder öldürüldü. İşçilerin gerçek liderlerinden birisi katledildi" diye konuştu. Çelebi, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bakırköy'de beraat kararları veriliyor, Yargıtay da bu kararları bozuyor. Yargıtay direnme kararını da bozuyor. Bu davanın başkanlığını yapan hakim davadan çekildi. Herhalde mahkemenin ne hale geldiğini kendisi de gördü."
"Bu davanın sonlanması için ısrarla takibimizi sürdüreceğiz. Adaletin uygulanmasını istiyoruz. Vaktinde eğer bu dava bu olgunlukla takip edilseydi bu işin zamanaşımına yönelecek süreçler incelenseydi bu noktalarda olmazdık. Vicdani olarak o tetiği çeken yalnız bizim vicdanımızda değil en üst yargı kararlarında da tescillenmiştir. Katil bellidir."
Çelebi'nin konuşması sırasında beraber geldiği Nakliyat-İş e bağlı işçiler de "Geç gelen adalet adalet değildir", "Kemal Türkler ölümsüzdür", "Faşist katiller hesap verecek" sloganları attılar.
Mahkemede basının davayla ilgili "taraflı ve çarpıtılmış haberler yaptığını" söyleyen sanık avukatlarına gönderme yapan Türkler'in kızı Nilgün Soydan da açıklamasında şunları söyledi:
"Ben onurlu bir babanın çocuğuyum. Basın ne zaman, nerede ve kiminle olacağını iyi bilir. Hiç kimse kıskanmasın. Hiç kimse elbette bir katili basın önüne almak istemez. Ne anlatacaklar ki... Ünal Osmanağaoğlu Avustralya'da 3,5 yıl uyuşturucudan cezaevinde yattığını mı anlatacak, 7 TİP'li genci ellerini ve kollarını bağlayarak telle boğduktan sonra ağızlarına nasıl kurşun sıktığını mı anlatacak... Mamak'taki otobüs nasıl taranmış onu mu anlatacaklar...
"Osmanağaoğlu benim babamın katillerinden biridir. O benim babamın katili olarak tescillenene kadar mücadele edeceğim. Ünal Karaosmanoğlu sana sesleniyorum; Sen babamın katilisin. Devlet de bunun hesabını daha sonra bize verecektir. Ben olaya tanığım. Ben o sırada 18 yaşındaydım. Ben babamın katilini tanıyorum."
Türkler ailesininin avukatlarından Rasim Öz, "O sadece bir tetikçi. Devlet de bu davada cezalandırılacak. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden (AİHM) tazminat alıp emekçilere dağıtacağım. Sanık geldiğinde mahkumiyet kararı yüzüne okunacaktır. Yarın mahkumiyet verilecektir" diye konuştu.
Avukatlar Yıldız İmrek, Fetiye Çetin, Kemal Aytaç ve Türkler'in torunu Burç Akpınar da davaya katıldı. (BT/TK)