Fotoğraf: https://twitter.com/OyaErsoy
Cumartesi Anneleri/İnsanları, adalet arayışlarının 913. haftasında, İnsan Hakları Derneği'nin İstanbul'daki merkezinden seslendi.
Hak savunucuları, her duruşma öncesi Çağlayan Adliyesi önünde yaptıkları basın açıklamasının, 21 Eylül 2022'deki beşinci duruşma öncesi Kağıthane Kaymakamlığı tarafından engellenmesiyle ilgili açıklama yaptı.
21 Eylül'de Cumartesi Anneleri/İnsanları'nın yargılandığı davanın duruşması öncesi yapılmak istenen basın açıklaması polislerce engellenmiş; hak savunucuları, parti ve sendika yöneticileri ile avukatların aralarında olduğu en az 10 kişi gözaltına alınmıştı.
İHD'de yapılan açıklamada şöyle denildi:
"Dağılmamız engellendi"
"Duruşmaya ve öncesinde yapılacak basın açıklamasına katılmak için orada bulunanlara son dakikada bildirilen yasak kararı sonrası, etrafımız polis tarafından çembere alınarak, dağılmamız engellendi. Aralarında duruşmaya katılması gereken kayıp yakınları, Cumartesi İnsanları ve avukatlarının da olduğu 16 hak savunucusu işkenceyle gözaltına alındı. Adliye önünde bulunanların tanık olduğu ve basına/sosyal medyaya yansıyan çok sayıda görüntülü/yazılı haberden görüleceği üzere kolluk kuvvetleri duruşmaya katılmak üzere bekleyenleri, ortada hiçbir hukuki gerekçe yokken ve anayasal haklarını ihlal ederek gözaltına alarak, yaklaşık 8 saat özgürlüklerinden mahrum bıraktı.
"İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşma sırasında da bu hukuksuzluk devam etti. Duruşmaya yargıcın, 'eğer düzeni bozan bir durum olursa, kolluk güçlerinden gelen talep doğrultusunda, yargılamanın güvenlik gerekçesiyle kapalı yapılmasına karar verebileceğini' belirten sözleri ile başlandı. Bu sözleri ile dava yargıcı, duruşma öncesi yapılacak basın açıklamasına hukuka aykırı olarak müdahale eden kolluğun yönlendirmesi ile hareket ettiğini kabul etmiş, yargılamanın tarafsızlığına ve bağımsızlığa gölge düşürülmüştür.
Kayıplarımızdan ve adalet arayışımızdan vazgeçmeyeceğiz! #CumartesiAnneleri910Hafta https://t.co/6iraFwUuF7
— Cumartesi Anneleri (@CmrtesiAnneleri) September 24, 2022
"Savunmayı kısıtlayıcı davranışlar"
"Duruşma yargıcı yargılama sırasında da savunma avukatlarının salonda bulunan silahlı güvenlik mensuplarının çıkarılmasına yönelik talebini de reddedip; yargılananlar, tanıklar, avukatlar ve dinleyiciler üzerinde baskı yaratacak şekilde yargılama sonuna kadar güvenlik mensuplarının salonda beklemesine izin vererek, tutumunu devam ettirdi.
"Savunma avukatlarının, duruşma öncesi gözaltına alınanlar arasında, önceki celse hakkında zorla getirme ve duruşmaya gelmedikleri takdirde savunmadan vazgeçmiş sayılacakları ihtar edilmiş sanıklar ve avukatlarının da bulunduğu, bu kişilerin duruşmaya katılımı sağlanmadan duruşmaya devam edilemeyeceği, ayrıca duruşma salonuna gelebilenlerin de alanda uygulanan şiddetten olumsuz etkilendikleri göz önünde bulundurularak duruşmanın ertelenmesi taleplerini de reddeden yargıç, duruşma boyunca savunmayı kısıtlayıcı davranışları ile duruşmada gerilim yaşanmasına neden oldu.
"Galatasaray'dan vazgeçmeyeceğiz"
"Bilindiği üzere; BM Banglore Yargı Etiği İlkelerinin "Bağımsızlık" başlığı altındaki 1.6; "Tarafsızlık" başlığı altındaki 2.2 maddeleri uyarınca yargıçlar Mahkemede ve Mahkeme dışında yargı ve yargıç tarafsızlığı açısından kamuoyu, hukuk mesleği ve dava taraflarının güvenini zedeleyecek herhangi bir tutum/ilişki içinde olmamalıdır. Yargıcın dava süreci boyunca, yargılamanın tarafları dışındaki tüm kişi ve kurumlarla arasına mesafe koyması ve iddia makamına, sanıklara ve savunma avukatlarına ceza usul hukukunun sağladığı tüm güvencelerin sağlandığı bir yargılama yürütmesi gereklidir.
"Hak ve özgürlüklerimizin güvencesi olması gereken yargının, hak ve özgürlüklerimizi tehdit aracına dönüştürülmesini kabul etmiyoruz.
Ülkeyi yönetenler, Anayasa ve bağlayıcı uluslararası sözleşmelerden kaynaklı sorumluluklarına rağmen; 25 Ağustos 2018 tarihinden bu yana hak ve özgürlüklerimizi gasp eden; hukuka aykırı yasak, engelleme ve gözaltı uygulamaları ile adalet arayışımızı engellemeye, açılan soruşturma ve bu dava ile üzerimizde yargı baskısı oluşturmaya çalışmakta ve suç işlemektedir.
"27 yıldır dediğimiz gibi; son kaybımız bulunana, son fail cezalandırılana kadar bu mücadele devam edecek.
"Kaç yıl geçerse geçsin, bedeli ne olursa olsun; kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 214 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray'dan vazgeçmeyeceğiz."
(AÖ)