Fotoğraf: BirGün
Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın yargılandığı davanın 5. duruşması öncesi, Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde yapmak istedikleri basın açıklamasına polis müdahale etti.
BirGün’den Kayhan Ayhan’ın haberine göre, parti ve sendika yöneticileri ile davanın avukatlarının aralarında olduğu en az 10 kişi gözaltına alındı.
MA'nın haberine göre, gözaltına alınanlar arasında, Cumartesi Anneleri/İnsanları’ndan Newroz Tosun, İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, İHD İstanbul Şube yöneticisi Leman Yurtsever, SOL Parti PM Üyesi Alper Taş ile SOL Parti İstanbul İl Örgütü Yönetim Meclisi Üyeleri Sercan Sinecan ve Yalçın Köse, davanın avukatı Meriç Eyüboğlu, avukat Efkan Bolaç ve DİSK Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren de var.
Artı TV muhabiri Meral Danyıldız da polis müdahalesinde darp edildiğini, suç duyurusunda bulunacağını açıkladı.
Sanıklar ve avukatları gözaltına alındı
İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesinde bugün beşinci duruşması görülen davanın heyeti, Haziran ayındaki kararname ile değişmişti.
Evrensel gazetesinden Meltem Akyol’un haberine göre, duruşmada kimlik tespitlerinin ardından konuşan mahkeme başkanı duruşmanın kapalı yapılması yönünde talepler olduğunu belirtti. Talebin kim tarafından geldiği sorusuna yanıt vermeyen başkan, salondan herhangi bir ses gelmesi durumunda duruşmanın kapalı yapılacağını söyledi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Eşbaşkanı, Avukat Eren Keskin, sözlerine adliye önünde yaşananlara dair bilgi vermekle başladı:
“Dava ile ilgili açıklama yapmak üzere toplandık. Polis buna izin vermedi, hem yargılanan arkadaşlarımız hem de avukat arkadaşlarımız gözaltına alındı. Bu konuda Anayasa Mahkemesi kararı olmasına rağmen bunlar yaşandı.”
Mahkeme başkanı, “Burada yapılan yargılama ile ilgisi yok” diyerek Keskin’in konuşmasını tamamlamasına izin vermedi. Dosyada yargılananlar ile avukatların gözaltında olduğunu hatırlatan Keskin’e mahkeme başkanı isterse gidip gözaltına alınan isimleri savunabileceğini söyledi.
Gözaltındakiler için “susma hakkı” sorusu
Keskin yargılanan bazı sanıklar ve avukatları gözaltına alındığı için bugün beyanda bulunmayacaklarını söyledi. Bunun üzerine mahkeme başkanı yargılanan isimlere, “Beyanda bulunmayacak mısınız, susma hakkınızı mı kullanıyorsunuz” diye sordu. Bunun üzerinden salondan itiraz sesleri yükseldi.
Avukat Ahmet Cihan duruşmadan önce gerçekleşen polis müdahalesinin yargılananların beyanda bulunmasını imkansız kıldığını söyledi. Mahkeme başkanı bunu “Ben buraya girmeden önce yaşananlar beni ilgilendirmez” diyerek cevapladı.
Avukat Cihan dışarıda müdahalede bulunan polislerden birinin duruşma salonunda olduğunu, bu nedenle de yargılamaya gölge düştüğünü söyledi. Mahkeme başkanı buna karşılık olarak, ilgili polisin kendi odasına girmiş olması durumunda bunun söz konusu olabileceğini ancak böyle bir durum yaşanmadığı söyledi.
Mahkeme başkanı savunma yapmak istememeleri durumunda ‘zorla getirilme’ kararı verilebileceğini söyledi, “Zorla getirmede kolunuza polisler girmiyor, yazı çıkıyor hakkınızda” dedi.
Polislerden şikayetçi olma talebine ret
Avukat beyanlarının ardından davada sanık olarak yargılanan isimlere söz verildi.
Mahkeme başkanın "susma hakkın var" diyerek söz verdiği isimler, susma hakkını kullanmadıklarını, dışarıda yaşanan polis müdahalesi nedeniyle avukat yardımından yararlanamadıklarını bu nedenle süre talep ettiklerini söyledi.
Avukatlar mahkeme salonunda bulunan polislerle ilgili eleştiri yaptı, polislerin çıkarılmasını talep etti. Mahkeme başkanı “Duruşma salonu herkese açıktır. Taşkınlık yapmayan kimseyi dışarı çıkarmam. Arkadaşlarımız adliyenin güvenliğini sağlamakla mükellefler” diyerek yanıt verdi.
Avukat Kemal Aytaç, Cumartesi Anneleri'nin 700. hafta anmasına yapılan müdahale nedeniyle yargılama yapıldığını hatırlattı. Avukat Aytaç, dışarıdaki müdahale ile birlikte 700. haftanın tekrarının yaşandığını söyledi.
Avukatlar, davada yargılanan sanıklar ile avukatlarının gözaltına alınması sebebiyle adil yargılama koşulları oluşmadığını savunmalar için bir sonraki celseye kadar süre verilmesini talep etti. Avukatlar aynı zamanda açıklama yapmak isteyenleri darp ederek gözaltına alan polislerle ilgili suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.
Verilen 5 dakikalık aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, müdahalede bulunan polisler hakkında suç duyurusunda bulunulması taleplerini reddetti.
Bir sonraki duruşma 3 Şubat 2023 saat 14.00'da görülecek.
Ne olmuştu?
Cumartesi Anneleri/İnsanları, kayıpların bulunup faillerin yargılanması talebiyle 27 Mayıs 1995’te Galatasaray Meydanı’nda başlattıkları oturma eylemine 15 Ağustos 1998'de başlayıp yedi ay süren polis saldırısı sonucu 13 Mart 1999’da ara verdi. 31 Ocak 2009’da yeniden başlayan Cumartesi oturmaları 25 Ağustos 2018’deki 700. Haftada tekrar polis saldırısı ile karşılaştı.
700. haftada polis plastik mermilerle saldırdı, çok sayıda kayıp yakını gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar ifadelerinin ardından aynı gün serbest bırakıldı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Başkanı, avukat Gülseren Yoleri, konuyla ilgili açıklamasında, 700. Hafta etkinliğinin “İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun bilgisi dahilinde Beyoğlu Kaymakamlığı imzalı bir karar ile keyfi olarak yasaklanmış olduğunu” söyledi.
TIKLAYIN - Maside Ocak: 97’de 2 Kuşak Gözaltına Alınırdık, Bugün 3 Kuşak Alınıyoruz
700. Hafta buluşmasında gözaltına alınan Maside Ocak, “1997'de iki kuşak olarak gözaltına alınırdık, bugün üç kuşak gözaltına alındık” dedi.
21 Mart 1995’te gözaltına alındıktan sonra cansız bedenine kimsesizler mezarlığında ulaşılan Hasan Ocak’ın ablası Maside Ocak, 82 yaşındaki annesi Emine Ocak’ın da gözaltına alınmak istendiğini, son anda polislerce otobüse bindirilmediğini, annesinin kalkanlarla itildiğini, kollarının morartıldığını anlatmıştı.
46 hak savunucusuna dava
Haklarında "Toplantı ve Gösteri Yasasına muhalefet" suçundan dava açılanların isimleri şöyle:
Koray Çağlayan, Koray Kesik, Leman Yurtsever, Levent Gökçek, Lezgin Özalp, Maside Ocak, Mehmet Günel, Muhammed Emin Ekinci, Ayça Çevik, Besna Koç, Cafer Balcı, Can Danyal Aktaş, Cihan Oral Gülünay, Cüneyt Yılmaz, Deniz Koç, Ercan Süslü, Ezgi Çevik, Faruk Eren, Fecri Çalboğa, Ferhat Ergen, Gamze Elvan, Hakan Koç, Hasan Akbaba, Hasan Karakoç, Jiyan Tosun, Kenan Yıldızerler, Murat Akbaş, Murat Koptaş, Onur Yanardağ, Osman Akın, Özer Oymak, Özge Elvan, Ramazan Bayram, Rüşa Sabur, Sadettin Köse, Adil Can Ocak, Ahmet Karaca, Ahmet Süleyman Benli, Ali Ocak, Ali Yiğit Karaca, Atakan Taşbilek, Ataman Doğa Kıroğlu, Saime Sebla Arcan, Sinan Arslan, Ulaş Bedri Çelik, Volkan Uyar.
O gün eyleme katılmak üzere alanda bulunan milletvekilleri ile ilgili de dokunulmazlıkları olduğu gerekçesiyle dosyalarının tefrikine karar verildi.
1995'ten beri Galatasaray meydanındaHakikat Adalet Hafıza Merkezinin verilerine göre, zorla kaybedildiği tespit edilen toplam 1352 kişi var. Bir grup kayıp yakını ve hak savunucusu “kayıplar son bulsun, akıbetleri açıklansın, sorumlular yargılansın” talebiyle 27 Mayıs 1995 cumartesi günü saat 12.00’de İstanbul, İstiklal Caddesi Galatasaray meydanında oturdu. Arada polis müdahaleleri olsa da 169 hafta kesintisiz Galatasaray Lisesi’nin önünde oturuldu. 170. haftada, 15 Ağustos 1998'de başlayan güvenlik güçlerinin saldırısı, 7 ay sürdü. Her cumartesi, yani tam 31 kez, gözaltılar yaşandı. Cumartesi Anneleri/İnsanları 13 Mart 1999'da güvenlik güçlerinin saldırıları nedeniyle belirsiz bir süre Galatasaray oturmalarına ara verdiklerini açıkladılar. Yedi aylık sürede toplam 431 kişi, birkaç saatten beş güne kadar varan sürelerde gözaltında tutuldu, dövüldü, tartaklandı, yerlerde sürüklendi, hakarete uğradı. Hep birlikte gözaltında kaldıkları süre 932 gün oldu. Toplam 84 günlük iş göremez raporu alındı. Bununla da kalmayıp haklarında, "polise mukavemet"ten, "toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasasına" muhalefetten davalar açıldı. Hatta, okuma yazma bilmeyen kadınlar gözaltı hücreleri duvarlarına yazı yazmaktan yargılandı. Cumartesi Anneleri/İnsanları, kayıpların bulunup faillerin yargılanması talebiyle 27 Mayıs 1995’te Galatasaray Meydanı’nda başlattıkları oturma eylemine 31 Ocak 2009’da yeniden başladı. |
(AS)