Haberin İngilizcesi için tıklayın
İş insanı ve hak savunucusu Osman Kavala, Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu'nun bireysel başvurusunu reddetmesi sonrası 1155 gündür tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nden avukatları aracılığıyla yazılı açıklama yaptı.
osmankavala.org’ta yer alan bilgiye göre Kavala mesajında şu ifadelere yer verdi:
“Anayasa Mahkemesi’nin son anda icat edilmiş, yasadaki tanıma uymayan, hiçbir delile dayanmayan casusluk suçlamasıyla tutuklanmış olmamı, hukuka uygun bulması akıl alır gibi değildir. AYM’deki çoğunluğun hukuk normlarına uygun olmayan bu davranışı son derece endişe vericidir.
“Yargıda en yaygın ve can yakıcı sorun, siyasi mesajların ve siyasi ortamın etkisiyle alınan, sağlam gerekçelere dayanmayan ve cezalandırmaya dönüşen tutuklama uygulamalarıdır. Tutuklama kararları verilirken suçlananın özgür yaşama hakkı karşısında onun adalete ve topluma zararlı bir eylemde bulunma ihtimali tartılır.
“Kesin olan evrensel haktır, diğeri ise sadece bir ihtimaldir. İhtimalin özgür yaşama hakkını kısıtlamaya gerekçe olabilmesi ancak istisnai şartlarda meşru görülebilir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin de Anayasamızın da uyulmasını emrettiği bağlayıcı norm budur.”
Ne olmuştu?
Anayasa Mahkemesi (AYM) Genel Kurulu, 1155 gündür Silivri Cezaevi’nde tutuklu olan Osman Kavala’nın bireysel başvurusunu karara bağladı.
Genel Kurul, Osman Kavala’nın kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edilmediğine hükmetti. Karar 7 üyeye karşı 8 üyenin oy çokluğuyla alındı.
Osman Kavala, "tutuklamanın hukuki olmaması nedeniyle 'kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı'nın ihlal edildiği" iddiasıyla Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuştu.
Kavala'nın başvurusunu 15 Aralık'taki gündem toplantısında görüşen Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü, başvurunun Genel Kurula sevkine karar vermişti.
Osman Kavala'nın tutukluluğuGaziantep'ten uçakla dönmekte olan Osman Kavala 18 Ekim 2017’de Atatürk Havalimanı'nda gözaltına alındı. 1 Kasım 2017'de de "Anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs, hükümeti ortadan kaldırma" iddiasıyla tutuklandı. İddianamesi tutukluluğunun 16. ayında 19 Şubat 2019’da hazırlandı. 4 Mart'ta da mahkemece kabul edildi. Osman Kavala'ya birlikte 15 Gezi Direnişi'nden yargılandı. Savcının hakkında müebbet hapis istediği Kavala Silivri Cezaevi'ndeki 840. gününüde beraat etti. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi 18 Şubat 2020'deki son duruşmada Kavala'nın tahliyesine hükmetti. Fakat kararın ardından Kavala hakkında 15 Temmuz darbe girişimi soruşturması gerekçe gösterilerek yeni bir gözaltı kararı çıkartıldı. 24 saatlik gözaltı süresi dolan Kavala savcılık ifadesinin ardından çıkarıldığı Nöbetçi 8. Sulh Ceza Hakimliği'nce TCK 309 'Anayasayı ihlal'den yeniden tutuklandı. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, mahkemenin verdiği beraat kararına istinaden, "Gezi'yi karıştıran malum kişi içerideydi, bir manevrayla beraat ettirmeye çalıştılar" dedi. Karar öncesinde Kavala'nın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca aynı dosyadan 11 Ekim 2019'da "Tutuklama tedbiri ölçülü değil" denilerek resen tahliye edildiği ortaya çıktı. Kavala 9 Mart 2020'de bu sefer TCK'nin 328. maddesinden 'Siyasal veya askerî casusluk'tan tutuklandı. 20 Mart 2020'de ise 18 Şubat'ta cezaevinden çıkamamasına neden olan 'Anayasayı ihlal'den tahliye edildi. Ancak "casusluk" suçlamasıyla da tutuklu olduğu için cezaevinden çıkamadı. Osman Kavala'nın tutukluluğunu 10 Aralık 2019'da görüşen AİHM, Kavala'nın makul şüphe olmadan siyasi sebeplerle tutuklanması ve Anayasa Mahkemesi'nin başvuruyu makul bir sürede incelememesi nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ihlal edildiğine karar vermişti. Fakat aradan geçen sürede Osman Kavala cezaevinden hiç çıkamadı. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi de Kavala'yla ilgili kesinleşen AİHM kararıyla ilgili Türkiye'ye çağrıda bulundu ve kararın uygulanarak Kavala'nın serbest bırakılmasını istedi. Osman Kavala'nın tutukluluğunun hukuki olmadığına ilişkin yaptığı bireysel başvuruyu 29 Eylül'de karara bağlaması beklenen Anayasa Mahkemesi ise başvurunun görüşmesini erteledi. Kavala hakkında aynı gün hazırlanan iddianame mahkemeye sunuldu ve Anayasa Mahkemesi iddianamenin daha sonra rapora ekleneceğini duyurdu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hasan Yılmaz'ın hazırladığı iddianamede Kavala, "Devletin gizli kalması gereken belgeleri siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme ve Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmekle" suçlandı. Aynı iddianamede ABD Dışişleri Bakanlığı eski çalışanı ve Lehigh Üniversitesi uluslararası ilişkiler uzmanı Profesör Henri Barkey 15 Temmuz darbe girişimini planlamakla suçlandı. Kavala, "Devletin gizli kalması gereken belgeleri siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme ve Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmekle" suçlandığı dosyadan ilk olarak 18 Aralık 2020'de hakim karşısına çıktı. Kavala'nın tutukluluğuna devam kararı verilirken, duruşma 5 Şubat 2021'e bırakıldı. |
(EKN)