DTP İstanbul milletvekili Sabahat Tuncel, Mardin'de 44 kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırıya "Anne karnındaki çocukların dahi öldürüldüğü bir canilikten bahsediyoruz" diye tepki verdi..
"Çoğu çocuk ve kadın. Çok düşündürücü bir durum. Her şeyden önce ne sebeple gerekçelendirilirse gerekçelendirilsin bu katliamı kınamamız ve başka benzer olayların yaşanmaması için önlem almamız lazım."
Milletvekili Tuncel, "Türkiye'de kim böylesi katliamların bir daha olmayacağının garantisini verebilir?" diye sordu.
"Çünkü 60-70 bin korucu var ve devlet tarafından silahlandırılarak, devletten maaş alarak bu gücü bölgede Kürt halkına karşı kullanıyor. Mesela boşaltılan köylere geri dönüşlerde de korucular silahlarını kullanıyorlar."
Çok boyutlu sorun
Tuncel temelde bir sorun olduğuna işaret etti:
"Korucular aslında erkekler. Mardin katliamı da bu açıdan bakıldığında erkeklik sorunu, kadınlar üzerinden tartışılıyor, kadınlar öldürülüyor. Erkekler silahla, devletin desteğiyle kendilerini çok daha güçlü hissediyorlar. Türkiye'de 'namus/töre gerekçeli cinayetler var ama Mardin'de yaşananlar durumun çok daha vahim olduğunu gösteriyor. Tek bir boyutla açıklama getirmekte zorlanıyoruz."
Milletvekili TBMM'ye konunun araştırılması talebiyle önerge sunduklarını ekledi.
"Ancak bu yaşananların açığa çıkardığı net bir durum var: Türkiye'de yeniden sorgulanması gereken bu koruculuk sistemi ve devletin bölgede feodalizmi, aşiretçiliği hortlatan, destekleyen politikalarının neyle sonuçlandığını görüyoruz."
Tuncel'e göre Mardin'de yaşananlar devletin bölgede halkı kontrol altına almak için yürüttüğü politikaların bir sonucu.
"AKP iktidarı bölgede Kürt sorununu, aşiretleri, tarikatları örgütleyerek kontrol sağlamaya çalışıyor. Akrabalık ilişkilerinin bu derece önemli olduğu bölgede bu katliamın olması bile koruculuk sistemini sorgulamak için tek başına yeterliyken Kürt sorununun ne kadar çözüme muhtaç olduğunu kabul etmek acil bir ihtiyaç olarak önümüzde duruyor." (EZÖ)