Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde (KTÜ) öğrenciler kampüsünde boş duran tek katlı binayı KTÜ Öğrenci Evi’ne çevirdi.
Öğrenci Dayanışması üyesi öğrenciler Ekim sonunda aldıkları kararla önce binayı temizledi, Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) kuruluş yıldönümü olan 6 Kasım’da ise Öğrenci Evi’nde ilk çay demlendi.
KTÜ öğrencileri Sena Tan, Turgut Sayıklan, Fatma Nur Gündüz ve Çağhan Bozdemir kampüsteki işgal evi deneyimini bianet’e anlattı.
KTÜ Öğrenci Evinin bulunduğu bina ne zamandır boş, ne amaçla yapılmış?
Bina KTÜ’ ye geldiğimden beri yani 5 yıldır boş durumda. Bundan önce de uzun süredir boş olduğunu biliyorum. Daha önce İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümü öğrencileri kantin olarak kullanmak istenmiş fakat rektörlük tarafından izin verilmemiş. Bölümün öğrencileri de binayı boyayarak terk edilmiş görüntüsünü değiştirmiş.
Siz işgal kararını nasıl aldınız? Bu eve neden ihtiyaç duydunuz?
Üniversite içinde kulüpler dahil olmak üzere herkesin eşit ve özgür olduğu bir alan bulunmadığı için, biz aslında bizim olanı geri alıyoruz diyebiliriz. 6 Kasım haftasından önce üniversite öğrencileriyle yaptığımız tartışmalar sonucu kampüs içindeki bu alanı kullanma kararına vardık.
Biz işgal evini aslında Trabzon şehrini özgürleştirme çabası olarak görüyoruz. Bunu da şuradan belirtiyoruz; KTÜ’de iyi veya kötü ne oluyorsa bu, Trabzon şehrine de yansıyor. Düşünsenize böyle bir şehirde üniversitelerde parasız, bütün öğrencilerin özgürce bir şeyler ürettiği ve ürettiğini toplumla paylaştığı bir alan var. Yani YÖK’ ün baskıcı uygulamalarının hakim olduğu üniversitede akademik personel, öğrenci ve üniversite işçisinin bir araya gelip tartışabildiği bir ortam yaratma ihtiyacı hissettik. İşin özüne inecek olursak diyoruz ki üniversite bizimdir ve bizim olanı kullanmak en doğal hakkımızdır.
Binaya girince ilk işiniz ne oldu?
İşgal kararı aldıktan sonra 28 Ekim günü binayı temizlemeye ve onarmaya gittik. Uzun süredir kendi haline bırakılmış bina oldukça kötü haldeydi. Binanın içini ve bahçesini temizleyip düzenledik. Temizlik sırasında tanıtım ve çağrı amaçlı birde video hazırladık.
6 Kasım’da binaya girişiniz nasıl gerçekleşti? Tepki, engelleme ile karşılaştınız mı?
Aslında 6 Kasım günü kampus biraz gergindi fakat belirlediğimiz saatte işgal evine gittik çayımızı demledik ve bu alanın bundan sonra öğrencilere ait olduğunu gösterdik. Özel Güvenlik Birimi (ÖGB) ve sivil polisler sadece uzaktan izlediler. Zaten müdahale olacağını düşünmüyorduk ve her hangi bir müdahale olsaydı bu da zaten bizim belirtmek istediğimiz YÖK’ün ve hükümetin baskıcı politikalarının göstergesi olacaktı. Yani işgal evi fikri bizim için her şekilde başarıya ulaşmıştır.
Bina güvenli mi? Bu konuda araştırma yaptınız mı?
İşgal ettiğimiz yer bahçe içinde tek katlı bir bina olduğu için böyle bir araştırma yapmadık.
Ev herkese açık mı? Girişte kilit var mı? Gece kalınıyor mu? Hangi saatler arasında kullanıyorsunuz?
Ev, üniversite bileşeni olan (öğrenci, öğretim görevlisi, üniversite işçisi) herkese açık. Girişte kilit değil kapı bile yok. Şu anda kalınacak halde olmadığı için kalmıyoruz ve kalmayı düşünmüyoruz. Fakat yıkılma gibi bir durum ya da farklı bir müdahale olduğu takdirde neden olmasın.
İşgal evini kullanmak için belli bir saatimiz yok. Herkes ihtiyacı doğrultusunda istediği saatte gelebilir.
Evde 6 Kasım’dan bu yana nasıl etkinlikler yaptınız?
6 Kasım’dan sonra sınavlarımız olduğu için pek toplanma fırsatı bulamadık ama geçen hafta yaptığımız toplantımız da bir tiyatro topluluğu ve bir yapı topluluğu oluşturma kararı aldık. Ayrıca üniversite ve yerel sorunları tartıştığımız iki tane forum gerçekleşirdik.
Burada gerçekleştirmek istediğiniz planlar neler?
İşgali gerçekleştirdiğimizden beri yaptığımız toplantılarda ve forumlarda birçok yaratıcı fikir ortaya çıktı. Bunun ilki zaten demin de bahsettiğimiz gibi yapı ve tiyatro toplulukları.
Ayrıca biyoloji bölümünü öğrencileri işgal evinin bahçesinde bir ekoloji atölyesi kurmayı planlıyor. Hatta evin yanında terk edilmiş sera benzeri bir yapı var ve orayı kullanıma açmayı amaçlıyorlar.
Mimarlık öğrencileri ise işgal evinde kampüsü daha yaşanır bir yer kılmak için tasarım atölyesi açmayı planlıyor. İşgal evinde oluşturacağımız insiyatifle bu projeleri hayata geçirmek için yönetimi de zorlayabileceğimize inanıyoruz.
Kampüste öğrencilerin bir araya gelebileceği alanlar var mı?
Artık kampus içerisinde bir öğrenci evimiz var. Fakat bununla yetinmeyip bunları çoğaltmak ve hayalimizde ki üniversiteyi yaratmak için mücadele edeceğiz. (BK)