PKK'nin kaçırdığı üç asker, bir polis ve bir kaymakam adayının serbest bırakılması için İnsan Hakları Derneği (İHD), Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (Mazlum Der) ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) saat 11.00'de Ankara Rixos Otel'de bir basın toplantısı düzenledi.
Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak'ın da katıldığı ve eski futbolcu Tanju Çolak ile iş adamı Ethem Sancak'ın da desteklediği basın toplantısında kaçırılanların serbest bırakılması için PKK'ye ve hükümete çağrı yapıldı.
Türkdoğan: " Sivil heyet girişimlerini desteklemeli"
İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan yaptığı ortak açıklamada, alıkonulan kişilerin serbest bırakılmaları durumunda kendilerinin bu kişileri teslim alabileceklerini belirtti.
Hükümetin, İsrail gibi kaçırılan kişiler için elinden geleni yapması gerektiği söyleyen Türkdoğan " Hükümetin sivil heyet girişimlerini desteklemesini ve bu konuda kolaylaştırıcı bir rol oynaması gerektiğini belirtmek istiyoruz" diye konuştu.
Sadak: "Hükümet niçin duyarsız?"
Selim Sadak da kaçırılan kişilerin serbest bırakılmaları durumunda kendilerinin bu kişileri almaya hazır olduklarını belirtti.
"Bir insanın özgürlüğü önemlidir. Ne olursa olsun. Bu insanların serbest bırakılması için kamuoyu duyarlı olmalıdır. Hükümet niçin duyarsız? Sermaye niçin duyarsız? Kamuoyu duyarlı olsaydı şimdiye kadar bu insanlar serbest bırakılmışlardı."
Bülbül: "Bir İsrail kadar olamıyor muyuz?"
PSAKD Genel Başkanı Kemal Bülbül, hükümetin kibirli tavrından vazgeçmesi gerektiğini ve PKK'nin de sorunun çözümü için adım atması gerektiğini ifade etti.
"Biz alevi dernekleri olarak insana can deriz. İnsanların canı bizim için değerlidir. Başbakan'ın öteleyici söylemleri bizleri yaralamaktadır. Bir İsrail kadar olamıyor muyuz? Türkiye Cumhuriyeti askerlerinin değeri yok mu? Hükümet neden bu kadar duyarsız?"
Bol: "Yaşam hakkı vazgeçilmez bir haktır"
Mazlum Der Genel Sekreteri Üstün Bol ise kaçırılan kişilerin serbest bırakılmalarının çok iyi bir iyi niyet göstergesi olabileceğini dile getirdi.
Kürt sorunun halklar arası bir sorun olmadığını belirten Bol, güvenlik öncelikli politikalardan vazgeçilmesi gerektiğini söyledi.
"Yaşam hakkı bizim için vazgeçilmez bir haktır. Bu hak kaçırılan yurttaşlarımız içinde geçerlidir" diyen Bol, yapılması planlanan yeni anayasanın sorunların çözümüne katkıda bulunması gerektiğini belirtti.
Açıklamaların ardından "PKK ile direkt görüştünüz mü?" diye soran bir muhabire, Öztürk Türkdoğan "İletişimi basın aracılığıyla, sizler sayesinde sağlıyoruz" yanıtını verdi.
Ne olmuştu?
9 Temmuz 2011 tarihinde Diyarbakır- Bingöl karayolunun Ziyaret Köyü mevkiinde yol kesen PKK'liler astsubay Abdullah Söpçeler, uzman çavuş Zihni Koç ve sağlık teknisyeni Aytekin Turhan Uz'u kaçırdı. Uz daha sonra serbest bırakıldı.
2 Ağustos 2011 tarihinde Muş - Kulp karayolunda yol kesen PKK'liler kaymakam adayı Kenan Eroğlu'nu ve er Aylut Çelik'i kaçırdı. Çelik daha sonra serbest bırakıldı.
10 Eylül 2011 tarihinde polis memuru Nadir Özgen, Van'ın Çatak ilçesinde PKK tarafından kaçırıldı.
1 Ekim 2011 tarihinde ise uzman çavuş Kemal Ekinci, Şırnak şehir merkezinde PKK'liler tarafından kaçırıldı. (SK/HK)