Aygan'ın itiraflarında bir grup JİTEM mensubu ile birlikte öldürerek Silopi'nin Körtük köyü sınırlarına attıklarını söylediği Murat Aslan'ın kemikleri 10 yıl sonra bulundu.
Yapılan DNA testi de bulunan cesedin Aslan'a ait olduğunu kanıtladı. İnsan Hakları derneği (İHD), konuyla ilgili dönemin OHAL Valisi Hayri Kozakçıoğlu ve Ünal Erkan ile jandarma yetkililerinin de aralarında bulunduğu 30 kişi hakkında suç duyurusunda bulunacak.
Ülkede Özgür Gündem'de "JİTEM bordrosu" başlığı ile itirafları yayınlanan Abdulkadir Aygan'ın anlatımlarında bahsettiği öldürme olaylarından biri kanıtlandı.
Aygan'ın 12 Mart 2004 tarihli gazetede yer alan itiraflarında Diyarbakır'ın Yenişehir Semti Ali Amiri l. Sokak'ta 10 Haziran 1994'te kaçırıp işkence yaptıktan sonra öldürdükleri ve cesedini Silopi'nin Körtük (Çukurca) mezrası Bozamir Deresi kenarında yakarak gömdüklerini söylediği Murat Aslan'ın cesedi bulundu. Aygan'ın itiraflarını okuyan Murat Aslan'ın babası İzzettin Aslan, Körtük Köyü'ne giderek söylenen yerde çobanlar yardımıyla araştırma yaptı. Aygan'ın itiraflarında belirttiği yerde taşlarla çevrili bir mezar bulan baba Aslan, İHD Diyarbakır Şubesi'ne başvuruda bulunarak yardım talep etti.
Mezar açıldı
Bunun üzerine İHD Diyarbakır Şube Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır Barosu Herkes için Adalet Projesi Genel Koordinatörü Av. Cihan Aydın, Faili Meçhul Cinayetler Koordinatörü Av. Servet Özen ile bir grup avukat, Murat Aslan'ın babası İzzettin Aslan ile birlikte 19 Nisan 2004 günü Silopi Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruda bulunarak mezarın açılmasını talep etti. Talebi değerlendiren Silopi Cumhuriyet Savcısı Ayhan Önder bir doktor ile birlikte bir askeri araç eşliğinde belirtilen yere gitti.
Savcı ve doktor gözetiminde açılan mezardan yanık izleri belli olan kemikler çıktı. Savcı Önder, kemikleri bir torbaya koyup mühürleyerek, görevlendirilen bir uzman çavuş gözetiminde DNA testinin yapılması için İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'na gönderdi.
'Ölüm ateşleyici silahtan'
Cesedin gönderilmesiyle otopsi işlemlerinin tamamlanmasının ardından Adli Tıp Kurumu Başkanı Uzman Dr. Nizamettin Kurt imzasıyla 23 Haziran 2004 tarihinde raporun sonucu açıklandı. Aslan'ın kafatasında 8 santimetre çapında ateşli silah mermi çekirdeği giriş deliği ile çıkış deliğinin tespit edildiği otopsinin dış muayenesinde, incelenen örneklerin iskeletleşmiş olması nedeniyle atış mesafesinin tespitinin yapılamadığı kaydedildi. Muayene sonucunda, Aslan'ın ölümünün ateşli silah mermi çekirdeği yaralamasına bağlı olarak kafatası kırığı ile birlikte kafa içi değişimler sonucu meydana gelmiş olduğu kanaatine varıldı.
DNA ile kesinleşti
Otopsi işlemlerinin ardından İstanbul Adlı Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi, Aslan'ın dişlerinden alınan numunelerden DNA testi yaptı. Aslan'ın annesi Güli ile babası İzzettin Aslan'dan alınan kan örnekleri DNA testi ile diş numunelerinin DNA testi sonuçlarını karşılaştıran ihtisas Dairesi, 9 Eylül 2004 tarihli raporunda Aslan'a ait kemiklerin İzzetin Aslan'ın oğlu olduğunu yüzde 99.99 ile kabul etti. Rapor geçtiğimiz günlerde Silopi Cumhuriyet Savcılığı'na gönderildi.
Gider gitmez gördüler
İHD Diyarbakır Şube Başkanı Av. Selahattin Demirtaş, başvuru üzerine söz konusu köye gittiklerini ve kenarları taşlarla çevrilmiş mezar ile karşılaştıklarını belirterek şunları söyledi: "Mezarın açılması sonucu, toprağın yaklaşık 15-20 santim altında insan iskeletine ait olduğu belli olan kemiklere rastladık. Kemik parçalarının yakıldıktan sonra oraya gömüldüğü ilk başta anlaşılıyordu, iskeletin kafatasının ense kısmında bir kurşun deliği vardı. Bunun üzerine ceset parçaları ile toprak örnekleri alındı ve bir torbaya konulup mühürlenerek savcılık tarafından İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Dolayısıyla Aygan'ın beyanları ve itiraflarından Türkiye'de ilk defa 10 yıl boyunca haber alınamayan bir insanın cesedini bulmuş olduk. Bu bir ilktir. Aslan'ın cesedine ulaştık. Bu cesedin, ortada kalmasın diye çobanlar tarafından bulunan yere gömüldüğü tahmin ediliyor."
Faturasını yatırmaya gitmişti
Oğlunun öldürülmeden önce de kaçırılarak tehdit edildiğini söyleyen Murat Aslan'ın babası İzzettin Aslan, şunları söyledi:
"Oğlum o gün elektrik faturasını yatırmaya gidiyor. Toros marka bir araçtan inen telsizli birkaç kişi onu zorla araca bindirip götürüyorlar. Ben o gün işteydim. Diğer oğlum beni aradı. Murat'ın kaçırıldığını söyledi. Emniyet Müdürlüğü'ne gittim. Olayı anlattım. Daha sonra birçok yere başvurdum. Bir netice elde edemedim. Aygan, gazetedeki itiraflarında oğlumu öldürüp attıkları yeri anlattı. Bunun üzerine belirtilen yere gittik. Mezarı açtığımızda çene kemiğinden oğlum olduğunu anlamıştım" dedi.
Murat Aslan'ın annesi Güli Aslan ise oğlunun kaçırıldıktan sonra geri dönmeyeceğini, öldürüleceğini bildiğini belirterek "Çok acı çektik. Açımız büyük. 10 yıl boyunca evimizde acı, gözyaşı vardı. Hiçbir zaman unutamadık. Hakkımızı istiyoruz" şeklinde konuştu.
Aygan'un sunduğu liste
Abdulkadir Aygan'ın JİTEM tarafından kaçırılıp öldürüldüğünü söylediği 29 kişinin isimleri şöyle:
Kürt yazar-gazeteci Musa Anter, HEP Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın, Musa Toprak, Mehmet Şen, Talat Akyıldız, Zahit Turan, Necati Aydın, Ramazan Keskin, Mehmet Ay, Murat Aslan, İdris Yıldırım, Servet Aslan, Sıddık Yetmez, Edip Aksoy, Ahmet Ceylan, Şahabettin Latifeci, Abdülkadir Çelikbilek, Mehmet Salih Dönen ve ismi öğrenilmeyen amcası, İhsan Haran, Fethi Yıldırım, Abdülkerim ve Zana Zoğurlu, Melle İzzettin ve ismi öğrenilemeyen şoförü, Hakkı Kaya, Harbi Arman, Fikri Özgen ve Muhsin Göl. (YS)
* 2.Şubat.2005 tarihli Ülkede Özgür Gündem Gazetesi'nde yayımlanan Burhan Ekinci'nin (DİHA) haberi.