Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığı'nın (BTK) internet sayfasından yapılan duyuruda, 22 Ağustos'ta yürürlüğe girmesi planlanan ve "İnternette filtre uygulaması" olarak da anılan "İnternetin Güvenli Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar"ın, üç ay ertelenerek 22 Kasım'da uygulamaya konacağı açıklandı.
Ayrıca duyuruda, 22 Ağustos'ta yürürlüğe girmesi planlanan yönetmelikte bazı değişiklikler yapılarak yeni bir "Güvenli İnternet Hizmetine İlişkin Usul ve Esaslar" taslağı hazırlandığı ifade edildi.
Buna göre, "Aile profili", "Çocuk profili", "Yurtiçi profili" ve "Standart profil" olarak dört ana başlık altında toplanan filtre uygulamaları ikiye düşürülerek sadece "Aile profili" ve "Çocuk profili" adında iki filtre kalması kararlaştırıldı.
Karar, 10 gün süreyle kamuoyunun görüşü alınarak tartışıldıktan sonra 22 Ağustos'ta yürürlüğe girecek ve üç aylık deneme döneminin ardından 22 Kasım'da uygulanmaya başlayacak.
"Davanın Danıştay'a taşınmasının doğruluğu kanıtlandı"
Konuyla ilgili olarak Ankara Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak ve Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaman Akdeniz, hazırlanan taslağı bianet'e değerlendirdi.
Hazırlanan yeni taslağın, bianet'in internet filtresi yönetmeliğini Danıştay'a taşımasının ne kadar doğru olduğunu gösterdiğini söyleyen Akdeniz, "İnternet filtresi uygulamasının çok iyi bir sistem olduğunu savunuyorlardı; bunun bir sansür uygulaması olmadığını savunuyorlardı. Şimdi ne değişti?" diye sordu.
"Sansür yok diyorlardı..."
Devlet yetkililerinin aylarca toplantılar yaptıklarını, sivil topluma yüklendiklerini, basın bültenleri yayınladıklarını ve bunun sansür olmadığını savunarak, hiç geri adım atmadan bir sürü şey söylediklerini ifade eden Altıparmak ise, BTK'nın karşılarına şimdi farklı bir sistemle çıktığını, ancak bu değişiklikle ilgili hiçbir açıklama yapmadıklarını söyledi.
Yapılan bu değişiklikte bianet'in internet filtresi uygulamasını Danıştay'a taşımasının rolü olabileceğini söyleyen Altıparmak, bu bakımdan bianet'in açtığı davanın altının çizilmesi gerektiği görüşünde.
"Taslak yürürlüğe girerse önceki yönetmelik kalkar"
Yeni taslağın içinde daha önceki usul ve esasların ne olacağına dair bir hüküm olmadığını söyleyen Altıparmak, ancak hukuken 22 Ağustos'ta yeni taslağın yürürlüğe girmesi durumunda bir öncekinin iptal edilmiş olacağını söyledi.
Bir öncekinden farklı olarak yeni taslakta erteleme kuralının olmadığını söyleyen Altıparmak, bu uygulamanın muhtemelen yürürlüğe gireceğini ama 22 Ağustos-22 Kasım arasında bir test uygulama süresi olacağına dikkat çekiyor.
Taslağın olumlu yanları
Yaman Akdeniz ve Kerem Altıparmak, "Güvenli İnternet Hizmetine İlişkin Usul ve Esaslar" hakkında "olumlu" ve "olumsuz" düzenlemeleri şöyle sıraladı:
* Eski yönetmelikte, bu filtreleme sisteminin dışında kalmak gibi bir şans yoktu. Şimdi ise sadece çocuk ve aile profili olmak üzere iki profil kalmış. 5. madde diyor ki: "Mevcut abonelerin internet erişim hizmetinde bir değişiklik olmayacak." Standart paket de olmadığı için bu sistemin dışında kalmak isteyen, iki paketten birini almayarak filtre dışında kalabilir.
* Standart ve Yurtiçi paketlerin kalkmış olması çok önemli. Attıkları bu adım, standart paketin mevcut durumdan farklı bir filtreleme yöntemi olduğunu kabul ettikleri anlamına geliyor.
* 5. maddeye göre, "Güvenli İnternet Hizmetini talep etmeyen abonelerin mevcut internet erişim hizmeti, herhangi bir değişiklik olmaksızın sunulmaya devam eder." ifadesine yer vermeleri hem önemli hem de bir öncekinde ciddi problemler olduğunun göstergesi.
* Bir önceki yönetmeliğin 11. maddesinde "Filtreyi aşmak isteyenleri engellemek için servis sağlayıcılar çalışma yapacaklar ve aşmak isteyenler kuruma bildirecekler" deniyordu. Bu ifadeler yeni taslaktan tamamen kaldırılmış durumda.
* Eski 9. madde, servis sağlayıcıların kuruma kaç kişinin hangi paketi kullandığı gibi bilgileri vermesini öngörüyordu. Yeni taslakta bu da kaldırıldı.
Taslağın olumsuz yanları
* Taslaklar, yönetmelikler hazırlıyorlar ama hala daha ortada yasa falan yok. 22 Şubat'ta çıkardıkları yönetmelik gibi bunun da hukuki temeli yok.
* "Güvenli İnternet Hizmeti Çalışma Kurulu" diye bir kurul kuruluyor. Bu kurulun özerkliğini güvence altına alacak hiçbir veri yok. Karar alacak mekanizmanın bağımsız ve özerk olması gerekir.
* Bu kurulun tespit ettiği ilkeler çerçevesinde güvenli internet hizmetlerinin sunumu kapsamında kullanılacak kriterler kurum tarafından belirlenecek. Hiç bilmediğimiz 11 kişi ilkeleri belirleyecek. Belirleyeceği ilkelerin üst sınırının ne olduğu belli değil. Her konuyu ilke haline getirebilir. Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu da böyle ilkeler belirliyor ve kitaplar sansürleniyor. Bunların ilkeleriyle de internet sansürlenecek.
* Kararlara itiraz edebileceğimiz söyleniyor. Ama itirazların ne şekilde değerlendirileceğine dair ne bir ölçüt var, ne bir süre var; ne de itirazın olumsuz değerlendirilmesi durumunda ne yapılacağına dair bir bilgi var. Yasaklamayı yapan birime itiraz edeceksin, aynı birim cevap verecek. Ama ne kadar süre içinde verecek? Neye evet, neye hayır diyecek; bunların hiçbiri yok.
* Bu henüz taslak. Yani, yürürlükte değil ve 10 gün boyunca görüşülecek. 10 gün sonunda kararlarını değiştirebilirler.
* Ben aile profili istiyorum dediğim zaman kendi dünya görüşüme göre, belli sitelere erişim olmasını bazısına da olmamasını isteyebilmeliyim. Ancak bu mümkün değil. Ben aile profilini seçtiğim zaman bunu toptan engelliyorlar ya da serbest bırakıyorlar. (EKN)