Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun (BTK) Şubat sonunda onayladığı "İnternetin Güvenli Kullanımına Dair Usul ve Esaslar Taslağı" bugün 31 ilde düzenlenen eş zamanlı eylemlerle protesto edildi.
Saat 14.00'te Taksim Meydanı'nda toplanan onbinlerce kişi, bianet'in de yürütmenin durdurulması için Danıştay'a başvurduğu "İnternetin Güvenli Kullanımına Dair Usul ve Esaslar Taslağı"na karşı bir araya geldi.
Tünele doğru yürüyüşe geçen kalabalık adına basın açıklaması yapan Ezgi Köksal, Ezgi Köksal, internet kullanıcılarının ifade özgürlüğü ve bilgiye erişim hakkının engellenemeyeceğini söyledi. BTK'nın, 2011 düzenlemelerinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu ifade eden Köksal, filtreleme sistemi ile izleme yapılamayacağına dair açıklamaların güven vermekten uzak olduğunu söyledi.
Sosyal medyadan meydanlara
Facebook ve Twitter üzerinden örgütlenen katılımcılar, Taksim Meydanı'ndan Tünel'e doğru yürüyüşe geçti. İstiklal Caddesi'nin tanık olduğu en kalabalık yürüyüşe, siyasi partilerin yanı sıra, Kaldıraç, İnci Sözlük, Ekşi Sözlük, bobiler.org, Uykusuz, Ulusağ sözlük, Linux Kullanıcıları Derneği, Lambdaİstanbul, İnternetime Dokunma İnisiyatifi ve daha pek çok grup katıldı.
"Tibsiz İnternet", "BTK Elini İnternetten Çek", "BTK'nın ipleri Fetullah'ın Elinde", "Link Ver, Link Ver, Tayyip Bize Link Ver", "Tayyip Baksana Kaç Kişiyiz Saysana", "İmamın Ordusu İnternetten Defol", "Özgürlüğüme, Düşüncelerime, Kitaplarıma, İnternetime Dokunma", "Sansüre Susma Sen de İsyan Et" gibi sloganların atıldığı yürüyüş, üç saate yakın sürdü.
Eylemden görüşler
Fatih Sevinlikurt (İnternet tasarımcısı): Genel olarak çok saçma bir uygulama. Elimizde kalan son özgür alan internet. Buraya da yasak koymaya kalkıştıklarında, işte bugün gördüğümüz gibi yüz binler, bu güzel havada aileleriyle, sevdikleriyle olmaktansa gelip eylem yapmayı ve seslerini yükseltmeyi tercih ediyor.
Ahmet Yılmaz (İnci Sözlük Eskişehir bağımsız milletvekili adayı): Ben bu yasaklamaları anlamıyorum. Neden bizden korkuyorlar? Ben gençlerin desteği ile meclise ulaşacağım ve bu sorunlara karşı orada mücadele edeceğim. Kargalar sürüyle, baykuşlar yalnız uçar.
Ayşen Davulcu (Öğrenci): Fikirlerimi özgürce paylaşabildiğim tek alan internet. "Toplumun ahlakı" ile benim özgürlüklerimin kısıtlanmasını istemiyorum. O onların ahlakı, bu benim ahlakım. Kimsenin ahlakı başkasının özgürlüğünü kısıtlayamaz.
Ece Erbakan (Öğrenci): İktidar adım adım kendi hayalindeki sisteme yaklaşıyor. İnternete getirdikleri filtre de bunun bir uzantısı. İnternete türban giydirerek, özgürlüklerimizi engellemeye çalışıyorlar. Eğer çok ahlaktan bahsetmek istiyorlarsa Hüseyin Üzmez'e baksınlar; Üzmez'i serbest bırakan zihniyet "Haydar"ı yasaklıyor.
Doruk Yayla (Avukat): İnternette cinselliği yasaklamak eğilimindeler. Fakat şunu göz ardı ediyorlar: gençler artık cinselliği doğru veya yanlış internetten öğreniyor. İnternette siz cinselliği yasaklarsanız ben bunun tecavüz ve taciz vakalarını arttırabileceğini düşünüyorum.
Melis Akyol (Öğrenci): Bence internet gibi bir alanda çocuk pornosu dışında hiçbir yasak olmamalı. İnternetim anlamı bu; cinsellik içerikli siteler de şeriat düşüncesinin yayıldığı siteler de serbest olmalı. İsteyen istediğine girsin.
Melisa Sivri (Öğrenci): Bugün Türkiye'de insanları kontrol altında tutmak isteyen bir iktidar var. karşılarında hiçbir engel istemiyorlar. İnternet, tüm iktidarlar gibi bu iktidar için de korkutucu bir şey. Bu yüzden "pürüz" olarak gördükleri interneti kendi hayat tasavvurlarına uyumlu hale getirmek için çabalıyorlar.
Osman Dabak (Linux Kullanıcıları Derneği): İlk kez bu kadar siyasi olmayan insan bir araya geliyor. Demek ki artık hakları için anayasal düzeyde mücadele edecekler.
Ecem (Tüm İlerici Gençlik Derneği): Bu uygulamadan geri adım atılması için elimizden geleni yapacağız. Yasaklarla hiçbir şeyin önüne geçilemez. Sansür sadece özgürlüğümüzü elimizden alıp, insanları fişlemeye yarayacak.
Memo Tembel Çizer (Uykusuz): Sansürün geri alınması için eylemliliğin sürmesi lazım. Tabi bu sadece yürüyüşle olacak bir şey değil, hukuki yollarda sonuna kadar zorlanmalı. İktidarın icraatlarına müdahale edebilecek kadar örgütlenmek gerekiyor.
Elif Buse Kardın (Lambdaİstanbul): Burada haklarımız için yürüyoruz. İnternette adımıza bile tahammül edemiyorlar. Genel ahlaka aykırı olduğumuzu düşünüyorlar. Ama bizi kendi ahlaklarına uyduramıyacaklar.
Bilge Kösebalaban (Direc-t müzik grubu vokalisti): Bu eylemlerin bir şeyleri değiştireceği kesin. Ama baştakilerin ne kadar umursadığı da belli. İnsanlar internet özgürlüğü istiyor. Gençlerin üniversitedeki birçok özgürlüğü ellerinden alındı. 24 yaşın altındakiler barlara giremiyor. Umarım insanlar artık klavyelerinin başından istedikleri yere girebilirler.
Ali E.(Öğrenci): Bu klasik bir AKP taktiği. Filtreleme konusunu bir ölçüm aracı olarak kullanıyorlar. Tepkilere göre bir düzenleme yapılacak. Bize şu an sundukları oranda bir sansür uygulanacağına inanmıyorum.
Emine (Öğrenci): Kesinlikle uygulanamaz böyle bir sansür. Yürütme durdurulana kadar gölgeleri gibi peşlerine düşeceğiz yasakçıların.
Eylemden pankartlar
"22 Ağustos internet darbesine boyun eğme", "Hüseyin Üzmez de, Haydar üzer mi?", "Çocukları filtreler değil, aileler korur", "Zalimin zulmü varsa, sehvenin Allah'ı var", "Badem bıyıklı internete hayır", "Kitapları toplatan, interneti kapatan hükümet istifa", "Biz filtreyi kahvede severiz", "Pornoma dokunma", "ÖSYM'de sehven, İstanbul'da kanal, İnternette sansür olmaz", "Devlet kıyafetime, dilime, linkime karışamaz", "Özgürlüğümüze tıklamayın", "Yasaklamak yasaktır", "TİB'iniz bozuk", "Biz pornocu değil, özgürlükçüyüz." (EKN)
*Haberin videosu için tıklayınız.
Fotoğraf galerileri: Çiçek TAHAOĞLU - Ekin KARACA