Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun (BTK) şubat sonunda onayladığı "İnternetin Güvenli Kullanımına Dair Usul ve Esaslar Taslağı" eskiden sadece internet kafelerin kullanması zorunlu tutulan filtreleme programlarının tüm internet kullanıcılarına yaygınlaştırılmasını öngörüyor.
bianet'in dün (13 Nisan) Danıştay'a taşıdığı düzenleme, Danıştay tarafından "yürütmeyi durdurma kararı" verilmemesi durumunda 22 Ağustos'ta yasalaşarak yürürlüğe girecek.
Bu durumda her internet kullanıcısı, aile paketi, çocuk paketi, yurtiçi paketi veya standart paket abonesi olmak zorunda kalacak. Herhangi bir pakete üye olmayanlar ise otomatik olarak standart paket üyesi olarak kabul edilecek.
"Açıkça sansür"
bianet'e konuşan Bilgi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Yaman Akdeniz, filtreleme sisteminin devlet tarafından yapılacağını, internet sitelerinin kara liste veya beyaz listeye alınarak, kullanıcıların girebileceği sitelerin devlet tarafından belirleneceğini söylüyor ve ekliyor:
* BTK'nın almış olduğu bu karar ile Türkiye'nin sansür altyapısı kurulmaya çalışılıyor.
* Her ne kadar bu bir güvenli internet paketi olarak sunulsa da kullanıcıları koruma adı altında ortaya çıkmış bir sansür sistemi. Filtreleme sistemleri yeni değil. Ancak hükümet odaklı olarak ve tüm kullanıcıları kapsayan, bağlayıcı bir sistem Avrupa Birliği (AB) veya Avrupa Komisyonu dahilinde görülmüş bir sistem değil.
* AB ve Avrupa Komisyonu, çocukları korumak amaçlı hükümet merkezli filtreleme sistemi olamayacağını söylüyor. Okullarda, internet kafelerde, evlerde yöneticiler veya aileler filtreleme sistemi kullanabilir. Ancak herkese bunu kullanmaya zorlayacak bir sistem olmaz.
"Girebileceğimiz siteleri devlet belirleyecek"
* Sistem, aile paketi, çocuk paketi, yurtiçi paketi ve standart paket olarak karşımıza çıkıyor. Yani siz, "ben filtreleme kullanmak istemiyorum" dediğiniz zaman otomatik olarak standart paket üyesi oluyorsunuz. Kullanıcı adı ve şifreniz olacak ve standart paketi kullanmak zorunda olacaksınız.
* Bu standart paket altında ne gibi uygulamalar yapılacağı belli değil. Hangi siteler serbest olacak, hangileri filtrelenecek bilmiyoruz. Buna devlet karar verecek.
* Bir evde farklı yaşlardan 4-5 kişi kaldığını düşünecek olursanız ve farklı filtreleme sistemleri kullanmak isterseniz, sistem buna izin vermiyor. Evdeki tek bağlantıya tek filtreleme zorunlu oluyor. Bu da çok sayıda kullanıcıyı aile paketini kullanmaya zorunlu tutacaktır.
* Aile paketinin detaylarına baktığınız zaman da burada bir kara liste oluşturulması söz konusu. Mevcut mevzuatın dışında, hangi standarda göre bu kara liste oluşturulacak belli değil.
* BTK kararı diyor ki, isterse servis sağlayıcıları bu kara listeyi daha da genişletebilir. Hiçbir standart olmadan, o internet paketi altından "güvenli" internet servisi verme adı altında sansürleme yapılacaktır.
"Hükümetin böyle bir sorumluluğu olamaz."
* Alınmış olan kararda bunu hangi kriter ve standartlara göre yapacakları açıklanmamış. Kesinlikle keyfi bir uygulama olacak. Bianet gibi alternatif haber kaynaklarından, sivil toplum örgütlerinin sitelerine kadar pek çok internet sitesini bu tip kara listelere almaları mümkün olacak. Bunun sonu yok.
* Filtreleme sistemini geliştirilip ailelere bedava dağıtılabilir. Çocukların, ailelerin ya da bireylerin kendi filtrelerini oluşturmalarına saygı duyarım ama siz benim internet kullanımıma karışamazsınız. Ben bir yetişkinim, çocuk değilim ve hükümetin böyle bir sorumluluğu yok.
* Ben bir suç işlersem gelirsin beni dava edersin ama o siteye girmek yasak, bu siteye girmek yasak diyemez bana devlet.
"5 yaşındaki çocukla 17 yaşındaki çocuğun internet kullanımı farklı"
* Çocuklar sadece şu sitelere girebilir diye beyaz liste hazırlanacak. Eğer çocuklar için hazırladığınız bir site beyaz listeye girmezse o site kimse tarafından takip edilemeyecek.
* Devlet derse ki, "Çocuklar Facebook'a girmeyecek, ben zararlı olduğun düşünüyorum", ne yapacağız. Devletin zararlı bulduğu şeyi ben zararlı bulmuyorsam ne yapacağız?
* 18 yaşın altındaki herkes çocuk. 5 yaşındaki çocukla 17 yaşındaki çocuğun internet kullanımı farklıdır.
* Bu filtreleme kişisel olarak yapılmalıdır. Bunu servis sağlayıcı bazında yaptığınız zaman bunun tek adı sansürdür. İstediğiniz kadar güvenli internet diyin, bunun adı sansürdür.
Filtreyi kırana "takip"
* Yasakları atlatmak daha zor olabilir. Çünkü IP bazında filtreleme yöntemi kuruluyor burada. Hem daha zor olacak, hem de BTK maddelerinden bir tanesine göre, filtreleme sistemini aşmaya çalışanların tespit edilmesi söz konusu.
* Bu yeni sistem altında port bazında da engelleme yapılacak. Yani BTK, Türk Telekom'a zarar verdiği gerekçesiyle bazı portları kapatarak Skype'ı da yasaklayabilir.
Çok az detay verilmiş olduğu için o kadar muğlak ki; o yüzden bu taslağı son derece tehlikeli buluyorum. (EKN)