Ankara Tabip Odası (ATO) "Türkiye'de İleri Demokrasi Krizi Yaşanıyor" diyerek bugün saat 12.30'da bir basın toplantısı düzenledi.
Basın toplantısında konuşan ATO Genel Sekreteri Dr. Selçuk Atalay Türkiye'nin kişi hak ve özgürlükleri bakımından karanlık günlerden geçtiğini belirtti.
"Türkiye'de eğer egemen güçten farklı düşünceleriniz varsa tehdit altındasınız demektir. Belki kişiler ya da gruplar, kendilerinde en az olanı bayraklaştırıyorlar.
"Belki de o yüzden 'ileri demokrasi' sözü ortaya atılıyor. Türkiye'de sağlık hizmetlerinin niteliğinin en bozulduğu dönemde, 'sağlıkta devrim' yaptık denildiği gibi."
"Tıp öğrencilerinin ortak özelliği Kürt olmaları"
Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) operasyonları kapsamında 9 Haziran'da tutuklanan 13 tıp öğrencisine de değinen Atalay, "Bu öğrencilerin ortak özellikleri Kürt olmalarıdır" dedi.
"Tıp öğrencilerinin ifadeleri alınırken Hacettepe Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Topluluğu (HASAT) bir örgüt olarak sunulmuş" diyen Atalay geleceğin hekimlerine yapılan operasyonları akıllarının almadıklarını ifade etti.
"Hacettepe Tıp Fakültesi'nin öğretim yöntemi olan 'komite' bir delil olarak masaya konulmuş. Neyse ki, sorguda Hacettepe Tıp Fakültesi'nin tüm öğretim üyeleri ile birlikte on yıllardan beri 'komite' işinin içinde olduğu, 'HASAT' adlı örgütün başının da bizatihi Hacettepe Rektörü olduğu iddia edilmemiş."
"Cezaevi koşulları nedeniyle birçok insan hasta oldu"
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'na (KESK) yönelik gerçekleştirilen KCK operasyonlarına da değinen Atalay sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"KESK'e tahammül edemediler, çünkü KESK onurlu duruşuyla egemenlere kaygı veriyor. 'Yurtta savaş, cihanda savaş' diye bir tutumu şiar edinmiş olanlar, KESK'in mücadelesini sınırlama çabasına girmek zorunda kalıyorlar.
"30 yılı aşkın zamandır çok sayıda insan cezaevlerinde hastalık nedeniyle, darp/travma nedeniyle, intihar nedeniyle yaşamını yitirmiştir. Birçok insan, cezaevi koşulları nedeniyle hasta olmuş, kalıcı sakatlığa uğramıştır.
"Pek çoğu da bu sebeplerle hala hastadır ve desteksiz hayatını sürdürememektedir. Dolayısıyla, ülkemiz cezaevlerinde sağlık koşullarının durumu kaygı vericidir. Cezaevleri sebebiyle oluşan hastalık ve sakatlıklar ciddi bir halk sağlığı sorunu haline gelmiştir."
"Türkiye yarı açık cezaevi haline geldi"
ATO İnsan Hakları Komisyonu'ndan Tufan Kaan ise son on yılda Türkiye'de insan hakları ihlallerinde bir azalma varmış havası estirildiğini söyledi.
"Bu algının yaratılmasında özgür basının sesinin duyurulmasının engellenmesinin büyük payı var" diyen Kaan, cezaevlerinin durumuna da değindi.
"Cezaevlerinde insanı yaşam ortamı ortadan kaldırılmış durumda. Bunu Pozantı ve Urfa Cezaevlerinde gördük."
Türkiye'nin yarı açık cezaevi haline getirildiğini de sözlerine ekleyen Kaan "İnsanlar ruhen ve aklen esir alınmış durumda" diye konuştu. (SK/EKN)