*Fotoğraflar: Ali Bütkül / bianet
Haberin Kürtçesi için tıklayın
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, İHD'nin kuruluşunun 37'nci yıl dönümünü Beyoğlu'nda bulunan şube binalarında verdikleri resepsiyonla kutladı.
Resepsiyon etkinliği, İHD'nin kuruluş dönemini, kuruluşunda emek veren hak savunucuları ve bugüne kadar verdikleri hak mücadelelerini anlatan bir sinevizyon gösterimi ile başladı.
TIKLAYIN - İHD'nin 37. kuruluş yıl dönümü: "İnsan, haklarıyla insandır"
Farklı kesimlerden yoğun katılım
Etkinliğe Halkların Demokratik Partisi (HDP), Yeşil Sol Parti, Af Örgütü, Mekanda Adalet, Devrimci Yapı, İnşaat ve Yol Sendikası (Dev Yapı İş), 78'liler Girişimi, Özgür Kadın Hareketi (TJA), Hafıza Merkezi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), DİSK'e bağlı Sinema Emekçileri Sendikası (Sine-Sen DİSK), Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Suruç Aileleri İnisiyatifi, Barış Vakfı, Hakların Demokratik Kongresi (HDK), Kadınlar Birlikte Güçlü, Demokratik Emekliler Sendikası (DEM-SEN), Kadın Zamanı Derneği, DİSK'e bağlı Türkiye Basın Yayın Matbaa Çalışanları Sendikası (DİSK Basın-İş), İBB Sivil Toplum Komisyonu Kuruluşları İlişkileri Müdürlüğü, Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST), Bellek Merkezi, Ekoloji Hareketi, Emekliler Dayanışma Sendikası, Çekya ve Polonya Başkonsolosluklarından temsilciler ve birçok insan hakları savunucusu katıldı.
''İHD, her daim ateşin düştüğü yerde olacak''
İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, insan hakları savunucularına ihtiyaç olmayacak günler umuduyla açılış konuşmasına başladı.
Yoleri, ''Mücadeleyi miras olarak bize bırakanlar ile bugün bu mirası bizler ile sürdürenler hepimiz iç içeyiz. Bu miras, insan onurunun korunması için en olmaz koşullarda hak kazanabilen, dayanışmayı örgütleyebilen, bir mücadele geleneği yaratıp onu da devredebilen bir mirastır'' diyerek geçmişten bugüne devraldıkları mücadeleyi sürdürmenin öneminden bahsetti.
İHD'nin her daim ateşin düştüğü yerde olacağının altını çizen Yoleri, bugüne kadar derneğe giden çoğu insanın dertlerine çare bulamadığı, seslerini duyuramadıkları için son çare olarak kendilerine başvurduğunu söyledi.
Yıldız: Bizi susturamayacaklar, durduramayacaklar
Ardından Cumartesi Anneleri/İnsanları adına konuşan Hanife Yıldız, "Ben devlete güvenerek oğlumu polise teslim ettim. Ama devlet hem benim çocuğumu kaybetti hem de adalet davama sahip çıkmadı" diyerek şunları kaydetti:
"İnsan olmak sadece dünyaya gelmekle olmuyor. İnsan haklarıyla insandır. Bizde burada insan olarak duruyoruz. Devlet de karşımızda tankıyla, topuyla bize insanlığını bize gösterdi. Ama biz onların o şiddetine karşı yüreklerimizle, özellikle ben bir anne yüreğiyle karşılarındayım. Onların insanlığa ve evlat acısına saygıları olmadı. Ben sonuna kadar direneceğim. Bizi susturamayacaklar, durduramayacaklar."
Cumartesi Anneleri'yle tanışma sürecini anlatan Nur Sürer, "Onlarla büyüdüğümü hissediyorum'' dedi.
Piroğlu: Kurulduğu süreç 12 Eylül karanlığıydı
Ardından söz alan HDP eski milletvekili Musa Piroğlu, ''37 yıllık insan hakları mücadelesi ya da İHD bir tarihsel olgu değil, güncel bir olgu aslında yarına dair bir olgudur. İHD, içinde bulunduğumuz sürecin en kilit kurumsal alanlardan birinin temsiliyetidir. Kurulduğu süreç 12 Eylül karanlığıydı, geldiğimiz süreç AKP karanlığına dönüşmüş durumda" dedi.
"Bir avuç insan zorbalığa karşı..."
İHD'ye daha fazla sahip çıkılması ve Cumartesi Anneleri'nin mücadelesinin büyütülmesi gerektiğini belirten Piroğlu, "Bir avuç insan, insan kalma mücadelesini devam ettiriyor. Bir avuç insan zorbalığa, zulme, yasaklara ve kendilerine dayatılan her çeşit çağrılarına rağmen insan kalma mücadelesine devam ediyor'' diye konuştu.
"LGBTİ+'lar mücadeleden vazgeçmeyecek"
İHD LGBTİ+ Komisyonu adına konuşan Cüneyt Yılmaz da 90'lardan bu yana transların yaşadığı tüm sorunlarda ilk başvurdukları yerin İHD olduğunu söylerek, "'Hortum Süleyman'ın zulmüne, LGBTİ+ nefretine ve yeni Süleyman'lara karşı mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz" dedi.
(AB/NT)