Fotoğraftakiler: Fehmi Tosun'un kızı Besna Tosun, Hüseyin Morsümbül'ün kardeşi Şahin Morsümbül, Avukat Eren Keskin ve Cumartesi İnsanı Arzu Ocak
Cumartesi Anneleri /İnsanları adalet arayışlarının 808. Haftasında 18 Eylül 1980’de gözaltında kaybedilen Hüseyin Morsümbül’ün akıbetini sordular.
808. haftasının açıklamasını yapan Cumartesi İnsanı Arzu Ocak, “Hüseyin Morsümbül için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz “dedi.
Ocak, Morsümbül’ün kaybedilişine ve sonrasında gelişen sürece ilişkin şunları söyledi:
“Siz hiç Cumartesi Annesi oldunuz mu?”
“808. haftamızda 36 yıl boyunca oğlunu arayan ama oğluna ve adalete ulaşamadan aramızdan ayrılan Fatma Morsümbül’ün Galatasaray’dan yükselen ‘Siz hiç Cumartesi Annesi oldunuz mu.? Olmayın… Siz Cumartesi Annesi olmayın diye biz mücadele ediyoruz’ diyen sesini bugüne taşıyoruz.
“12 Eylül Askeri Darbesinin ardından 18 Eylül 1980 akşamı Morsümbül Ailesi’nin Bingöl’deki evi asker ve polisler tarafından basıldı. Bingöl Lisesi’nde öğrenci olan çocukları Hüseyin gözaltına alındı. ‘Oğlumu nereye götürüyorsunuz’ diyen annesine ‘ifadesi alınacak, kısa bir süre sonra gelir’ denildi.
“Taburdan kaçtığı söylendi”
“Hüseyin geri gelmeyince ailesi Bingöl Askeri Tugay Komutanlığına gitti. Ancak kendilerine ‘Bizde yok’ cevabı verildi. Aile arayışını sürdürünce Hüseyin’in yüksek güvenlik önlemleri ile korunan taburdan kaçtığı söylendi. Oğullarını aramaya devam eden anne ve baba gözaltına alındı, ağır işkence gördü.
“Fatma ve Hanefi Morsümbül askeri savcılığa giderek ifade verdi, sorumlular hakkında şikayetçi oldu. Ama Hüseyin’in kaybedilmesiyle ilgili hiçbir işlem yapılmadı.
“Dövülerek öldürüldüğü itiraf edildi”
“İstanbul’a taşınan Aile, İnsan Hakları Derneğine başvurdu. İHD avukatları ilgili makamlara başvurarak yazışmalar gerçekleştirdi. 2011 yılında Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığı yeni bir soruşturma başlattı. Hüseyin Morsümbül’ün gözaltında kaybedildiği dönemde görevli dokuz personelin listesi, adresleri ve irtibat bilgileri savcılığa ulaştı.
“Soruşturma kapsamında savcıya ifade veren dönemin Bingöl İl Merkez Jandarma Bölük Komutanı Durmuş Çoşkun Kıvrak, olay tarihinde izinli olduğunu, izin dönüşü masasına isimsiz bir ihbar mektubu bırakıldığını, mektupta Hüseyin Morsümbül’ün gözaltında astsubaylarca dövülerek öldürüldükten sonra alay komutanı ve astsubaylar tarafından arabaya konularak götürüldüğünün yazılı olduğunu söyledi.
“Soruşturma derinleştirilmedi”
“Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmayı derinleştirme görevini yerine getirmedi. Olayın üzerinden uzun zaman geçmesi nedeniyle dava açmayı gerektirecek yeterli delil elde edilemeyeceği gerekçesi ile ‘ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar’ verdi. 20 Ekim 2015 tarihinde bu karar için Bingöl Sulh Ceza Hakimliğine yapılan itiraz ise henüz sonuçlanmadı.
“808. haftamızda 40 yıldır akıbeti gizlenen, failleri cezasızlıkla korunan Hüseyin Morsümbül dosyasında etkili bir soruşturma ve kovuşturma faaliyetinin gerçekleşmesi için yargı makamlarını göreve çağırıyoruz. Savcılık dosyasında isimleri yazılı şüphelilerin yargılanmasını ve hakkaniyete uygun bir biçimde cezalandırılmalarını istiyoruz.” (RT)