Diğer gazetelerde olağan seçim hazırlıklarından söz edilirken "Hürriyet" gazetesinin yazar ekibinde bir telaş ön plana çıkıyor. Yazılarda halkın öfkesini son gün de olsa dönüştürme çabası görülüyor.
Anlaşılan "Hürriyet"in yazarları, kahvaltılı toplantılar ve özel mülakatlarla yakınlaştıkları siyasilerin halkta uyandırdıklarını çok önceden tahmin ettilerse de, şu an bu tepkinin son güne kadar taşmış olmasının şaşkınlığını yaşıyorlar... Bu nedenle de, okurlarına güveniyorlar. Güvenmiyorlarsa da, her gün gazete sayfaları arasında evlerine girdikleri insanların kendilerinin bir dediklerini iki etmeyeceklerini biliyorlar.
"Dinen öfkemiz dinmez oldu"
Bu seçimde her şey biraz farklı mı ne?... Öyle ya, ne kadar da kızsak siyasi partilere, son gün gelince anlaşılmaz bir duygu kaplardı içimizi. Uzun yıllardır, bir çoğumuz tercihsizlikten kendimize görece yakın bulduğumuz partilere oy verirken, bu yıl geleceğimizle ilgili belki de yalnızca "toto oynamanın" heyecanını bulmamız; halkın halini aktarmanın ötesine geçen gazetecileri telaşlandırdı...
Oktay Ekşi: Sorumluluk Şimdi Bizim
"Yarın sandık başına gideceğiz ve ülkenin kaderini beş yıl süreyle kendilerine emanet edeceğimiz insanları iktidara getireceğiz. Yarışa girip kazanamayanlara,"Siz de bunların yanlışlarını göstermekle görevlisiniz" diyeceğiz.
Emin Çölaşan: Gelen Gideni Aratmasın
Ortalıkta bir gölge başbakan ve onun hükümetteki minik kuşları olacak. Örneğin, MGK'da konuşulanlar, devletin en gizli bilgileri ve bütün diğer hususlar, devlette ve hükümette hiçbir sıfatı olmayan şahsa anında iletilecek.
Ertuğrul Özkök: Öfke jimnastiği, akıl orucu
Haber: "Düşünme zamanı" ve "Öfkeyle değil aklınızla hareket edin" (EÖ/NK)