TGS Yönetim Kurulu açıklamasında, AB Komisyonu'nun 2002 Yılı İlerleme Raporu'na atıfta bulunularak, raporda yer alan "Örgütlü bir basın sendikasının yokluğu, basının bağımsızlığını zayıflatmaktadır" ifadesi hatırlatıldı.
"Yeni TCK'da kısıtlamalar kaldırılsın"
Türkiye'nin AB üyeliği için müzakerelere 3 Ekim 2005'de başlaması kararının önemine işaret eden TGS, 1 Nisan 2005'te yürürlüğe girecek olan ve basın suçlarına ağırlaştırılmış hükümler getiren yeni TCK'da "basın özgürlüğü kavramının özünü yok edecek nitelikteki tehlikeli maddelerin" acilen değiştirilmesini istedi.
Kamuoyundaki zafer söylemlerine rağmen, müzakerelerin hangi önkoşullarda benimsendiğinin popülist ortamdan uzaklaştıkça daha iyi anlaşılacağını bildiren TGS Yönetim Kurulu, Basın Kanunu ile getirilen iyileştirmelerin İlerleme Raporu'nda genel olarak olumlu bulunduğu, ancak AB temsilcilerinin yeni Türk Ceza Kanunu' nun (TCK) basın özgürlüğüne getirdiği kısıtlamaların henüz tam farkında olmadığına işaret edildi.
"Hükümet sendikal taahhütlerini yerine getirsin"
2004 Yılı İlerleme Raporu'nda, ayrıca Türkiye'de sendikal örgütlenme hakkı ve toplu pazarlık hakkının yanı sıra, grev hakkını da içeren konularda "son derece önemli kısıtlamaların" devam ettiğinin vurgulandığı da hatırlatılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Basın sektöründe çalışan gazetecilerin sendikal örgütlenme hakkı, sosyal partnerlerden birisi olan medya sahipleri tarafından engellenmektedir. Bu açıkça bir hak ihlalidir. Basın emekçilerinin büyük bir çoğunluğu yasal haklarından bile yoksun bırakılmaktadır. Medya sektöründe sosyal diyalogun gelişmesi, çalışanların haklarına saygı gösterilmesinden geçer. TGS olarak, hükümetten, AB'ye verilen taahhütler çerçevesinde, gazetecilerin yasal ve sendikal haklarına saygı duyulmasını sağlayacak önlemleri geciktirmeden almasını bekliyoruz." (EÖ/BB)