Dile getirilen görüşler şöyle:
Avukat İlkiz: Hesap sorma hakkı
* Basın Yasası'nın değiştirilmesinin öyküsü 4 yıl öncesine dayanıyor. Mart 1998'de Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü yetkilileriyle "Acaba yeni ve çağdaş bir basın yasası mümkün mü?" diye bir soru ortaya çıktı. O dönemde başlayan çalışmalar Prof. Dr. Nevzat Toroslu,Prof. Dr. Yahya Zabunoğlu, avukat Gülten Günay ve benim birlikte hazırladığımız çalışma yeniden bir değerlendirmeyle bugünkü taslak haline geldi.
*Bakanlar Rüştü Kazım Yücelen ve Yılmaz Karakoyunlu'nun bu çalışmalara duyarlı davrandı. Basın Konseyi bu konuda bir açıklama yaptı. Ayrıca, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, tasarının daha fazla bekletilmeden görüşülmesini istedi.
* "Basın Özgürdür" maddesi çok önemli: Çünkü yalnızca gazetecilerin özgürce çalışmasını değil, habere ulaşma hakkını da içeriyor. Bir kere, yayınların toplatılması, dağıtımın engellenmesi gibi uygulamalar kaldırılmalıdır.
* Faşist bir mantıkla hazırlandı 5680 Sayılı Yasa. Meclis'te şu an kalkışılanlar eski mantığın sürmesi anlamına gelir. Tasarı'nın gerginliğe yol açacak bir şekilde ele alınacak olmasını yadırgıyorum.
* Takvime bağlı kalmadan iyi bir yasa çıkartılabilir.
* Gazeteciler, basın kuruluşları görevlerini yaptılar. Şimdi sıra yönetenlerde... Bundan sonra hesap sorma hakkı doğmuştur. Gerçekten isterseniz, 19 Mart'tan sonra da yapabilirsiniz. Yeter ki, isteyin. Eğer yürürlükteki yasaya benzer bir yasa çıkartacaksanız bırakın hiç dokunmayın.
* Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü 'nün attığı adımların sürdürülmesi gerektiğini düşünüyorum.
İsmet Berkan: Basını nasıl kısıtlarım?
"Yalan habere cezaların arttırılması hükümetlerin zaman zaman kalkıştıkları bir şey. Yalan haberden onların görmek istemedikleri , kamuoyunun bilmesini istemedikleri haberleri kastettiklerini anlıyorum ben.
* Özel bir basın yasasına ihtiyaç var mı, bu bile tartışılması gereken bir konu. Yazı işleri müdürlerinin yükümlülüklerini, onlardan yapması istenenleri kapsıyor. İçerik olarak düşünürseniz zaten Türk Ceza Kanunu ve diğer yasalar var.
* Yürürlükteki yasa paranoyakça ve faşistçe hazırlanmış bir yasa.
* Cinlik yapıp Avrupa Birliği'ni kandırmaya çalışıyorlar. Hazırlanmış bir taslak var, bir daha başından yapılması gerekmiyor. Bu nedenle, sorunun 'zaman' olduğu söylenemez. Meğersem boşuna konuşmuşuz. Adalet Bakanlığı içinde birkaç bürokrat ile Avrupa Birliği Genel Sekreterliği'nden birkaç bürokratın işi haline getiriliyor ...
* Aslında bu yasanın ruhu "basını nasıl kısıtlarım" dır. (EÖ/NU)