* Fotoğraf: AA Arşiv
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç, Meclis’e verdikleri önergeyle, cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri, CPT Raporuna da konu olduğunu belirtti ve insan onuruna aykırı uygulamalarının araştırılmasını talep ettiler.
TIKLAYIN - CPT Türkiye raporlarını açıkladı
Önergede, Türkiye’de cezaevlerinin, kronik bir sorunun adı olduğu ifade edildi:
“İktidar, sorunu çözmek için adım atmak bir yana “yatırım” adı altında açtığı yeni cezaevleriyle sorunu büyütüyor.”
“CPT de sorunun çözülmediğini vurguladı”
Önergede şu bilgiler yer aldı:
“Henüz yayınlanan CPT raporunda da iktidarın sürekli yeni cezaevi açtığına, ancak buna rağmen kapasite aşımı meselesini çözmediğine dikkat çekildi.
“İşkenceye sıfır tolerans söylemini çoktan unutmuş olan iktidar, açtığı her yeni cezaeviyle sadece uygulanan işkence halkasını genişletiyor.
“Türkiye, CPT’nin en fazla doğaçlama ziyaret yaptığı ülke. Kurum, 22 doğaçlama, 7 rutin olmak üzere 30’un üzerinde ziyaret gerçekleştirdi. Başlı başına bu ziyaret sayıları dahi Türkiye cezaevlerindeki sorunların ne denli büyük olduğunun işareti. Raporlarda tüm uyarılara rağmen sorunların giderilmediği de vurgulanıyor.”
İmralı Cezaevi’nin durumu
“Son yayınlanan raporun önemli bir kısmı yine İmralı Cezaevine dairdi. İmralı’daki rejim ile ilgili Nisan 2016 ziyaretinden bu yana herhangi bir iyileşme kaydedilememiş olduğu rapora yansımış olup tüm mahkumların, üç saatlik 'konuşma', bir saatlik voleybol, bir saatlik basketbol ve bir saatlik badminton / dart dahil olmak üzere haftada sadece altı saat boyunca ortak etkinliklere katılmalarına izin verildiği, haftada toplam üç saat boyunca üç ek etkinliğe katılma fırsatı sunulduğu ifade edildi.
“Mahkûmların bu ek etkinliklere hep birlikte katılmasına izin verilmediği de raporda yer almıştır. Ayrıca tüm mahkûmlar çoğu zaman hücrelerinde tecrit edilmiştir.
Tedaviye erişim, kalabalık, salgın
“CPT, hasta mahpuslar ile ilgili duruma da değinmiş olup tedavileri için uygun olanakların sağlanmadığı rapora yansımıştır. Diyarbakır, Urfa, Silivri, Bakırköy, Metris ve Maltepe cezaevlerinde gerçekleştirilen ziyaretlerde de kapasite aşımı dile getirilmiştir.
“Çok sayıda yeni cezaevleri yapılmasına rağmen koğuşlardaki kalabalık nüfusun tek nedeni giderek otoriterleşen iktidardır.
“Korona salgının giderek yaygınlaştığı nazara alındığında koğuşların hala bu denli kalabalık olması mahpusları hastalığa karşı daha da çaresiz bırakıyor. Salgın nedeniyle hastaneye sevkler kaldırılmış olup hasta mahpuslar açıkça ölüm riski ile karşı karşıya.
“Salgına dair de hiçbir önlem alınmadığı, gerekli hijyenin sağlanmadığı, salgın nedeniyle verilen gıda çeşidinde azalmaya gidildiği, yemeklerin besleyici olmak bir yana sağlığa zararlı materyaller içerdiği süregiden şikâyetler arasında.” (AS)