* Fotoğraf: İHD İstanbul Şubesi
Haberin İngilizcesi için tıklayın
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, bugün Marmara Bölgesi Hapishaneleri Hak İhlalleri Raporu’nu açıkladı.
Rapor, Marmara Bölgesi'nde bulunan 25 hapishanelerden İHD İstanbul Şubesi’ne Nisan, Mayıs, Haziran aylarında yapılan hak ihlali başvurularının derlenmesiyle düzenlendi.
Tutuklu ve hükümlülerin derneğe mektup, faks veya aileleri ve avukatları aracılığıyla ulaştırdığı 187 başvurunun her biri birden fazla ihlal içeriyor. Buna göre üç ayda 25 hapishanede toplam 2 bin 314 ihlal gerçekleşti.
187 başvurunun 4’ü kadın, 2’si LGBTİ+ birey, 181’i erkek mahpuslarca yapıldı. Mahpuslardan 12’si adli, 175’i politik.
Rapor göre Nisan ayında 533, Mayıs ayında 645, Haziran ayında ise 1136 ihlal yaşandı.
“Salgınla ihlaller had safhaya çıktı”
Raporun değerlendirme kısmında da şu tespitler yer aldı:
“Üç ay boyunca mahpuslara yönelik fiziki saldırılar, tehdit, darp ve işkence devam etti. COVİD-19 salgınıyla mahpuslara yönelik keyfi uygulamalar ve ihlaller had safhaya çıkarıldı. Karantina adı altında hücre cezaları normalleştirildi, bütün sosyal haklar kaldırıldı, tecrit ve izolasyon derinleştirildi.
“Aile ve avukat görüşleri yasaklandı, hastane sevkleri iptal edilerek mahpusların tedavi olanakları ellerinden alındı.
“Birçok hapishanede saldırılar, hak gaspları, baskılar, haksız ve yasalara aykırı uygulamalar rutin hale getirildi. Disiplin cezaları, süreli-süresiz yayınlar ve kitap yasakları ile mektup yasakları, resmi kurumlara yazılan yazılar ve suç duyurusu dilekçelerinin gönderilmemesi, sohbet ve spor haklarının kullandırılmaması yanında hapishane kantinleri kapatıldı, açık olan kantinlerde ise çeşit azlığı ve fahiş fiyatlar uygulandı.
“Kandıra F Tipi Cezaevinde mahpuslara 10 gün normal yemek verilmedi, paket hazır çorba verilerek beslenme ihtiyaçlarını karşılamaları istendi. Bu duruma, infaz yasası değişikliği ile yemeklerin yapıldığı açık cezaevlerindeki mahpusların tahliye olması gerekçe gösterildi.
“Kısıtlamalar ve yasaklar için keyfi gerekçeler öne sürüldü. Örneğin bir mahpusun kulplu çay bardağı talebi, sırf kulplu olduğu için karşılanmadı. Ya da mahpuslara içinde alkol var denilerek kolonya verilmedi.
“Yazlık giysilerini isteyen mahpusa ‘Veremeyiz giysiler depoda’ dendi. Ailelerin gönderdiği paralar mahpuslara geç teslim edilerek ihtiyaçlarını karşılamaları engellenmiş, mahpuslara maske, dezenfektan, temizlik ve hijyen malzemeleri verilmemiş, kendi paralarıyla almaları da engellenmiştir. “Yine bazı hapishanelerde sıcak su ihtiyaçları karşılanmadı, fiziki mesafe kuralına imkan vermeyecek şekilde mahpuslar kalabalık koğuşlara konuldu, zaman zaman 10 kişinin kalması gereken koğuşta 30- kişi kalmak zorunda bırakıldılar.”
Hapishanelerden gelenn şikayetler ve sayıları da şöyle sıralandı:
(AS)