İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu, hasta mahpusların durumuna dikkat çekmek amacıyla her hafta düzenledikleri “F Oturması” eyleminin 639’uncusunu Beyoğlu’ndaki dernek binası önünde yaptı.
Eylemde, Aliağa Şakran T Tipi Kadın Kapalı Hapishanesinde tutulan ağır hasta mahpus Fatma Özbay’ın serbest bırakılması istendi.
Açıklamada, öncelikle Van F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu (CİK)’nda tekli hücrede tutulan 20 yaşındaki Reber Soydan'ın intihar olarak açıklanan şüpheli ölümüne ve Van T Tipi Kapalı CİK’nda tutulan 35 yaşında ki Mecid Yılmaz’ın rahatsızlanması üzerine kaldırıldığı revirde ‘bir şeyin yok’ denilerek gönderildiği koğuşunda, kısa bir süre sonra kalp krizi geçirerek öldüğü bilgisi paylaşıldı.
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Yıldırım'a tepki
Ayrıca, hapishanelerde hak ihlalleri can almaya devam ederken, yasalar gereğince mahpusların yaşam ve sağlık haklarını koruyacak her türlü önlemi almakla görevli Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enes Yavuz Yıldırım’ın yaptığı açıklamada ölümlere ve ihlallere hiç değinmeden, tek kişilik hücrelerin Avrupa’dakilerden daha büyük olması ile övünüp, 2026’ya dek 34 yeni hapishanenin yapılacağını "müjde" olarak duyurmasına tepki gösterildi.
“1998’den bu yana hapiste"
Haftanın açıklaması özetle şöyle:
Fatma Özbay, meme kanseri, vertigo, migren, bel-boyun fıtığı, hastası olup, bu hastalıkları yanında bağırsaklarında polip, boynunda nodül ve karaciğer yağlanması şikayetleri bulunmaktadır.
Göz rahatsızlığı nedeni ile de ameliyat edilen ancak düzenli kontrol, tedavi ve bakım sağlanamadığı için sağlık durumu hızla bozulan Fatma Bozay, yaşamını sürdürebilmek için desteğe ihtiyaç duymaktadır.
Mayıs 2018’de Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma hastanesinde 3. evre meme kanseri tanısıyla ameliyat edilen Fatma Özbay’ın sol memesi tamamen alınmıştır. Ameliyattan sonra “8 seans kemoterapi ardından 25 seans radyoterapi ve sonrasında ilaç tedavisi görmesine rağmen, tümör yayılmaya devam etmiştir.
Yakınları tarafından yapılan açıklamada; "Fatma, 1998’den beri hapiste. Kanser hastalığı, bilinen kronik rahatsızlıkları yanında vücudunun bir çok organını hatta böbreklerini, bağırsaklarnı etkiledi. En son olarak gözlerinde oluşan rahatsızlık nedeniyle Lazerle ameliyat edildi. Düzenli kontrol ve tedavi uygulanması gerekiyor. Ancak en son 2023 Eylül ayında kontrole götürüldüğünü daha sonra tüm girişim ve başvurularına rağmen tedavisinin yapılmadığını söyledi. Zorlamalar sonucu bir defa İzmir Şehir hastanesine sevk edildiğini ancak hiçbir işlem yapılmadan ve tedavisiyle ilgili birime götürülmeden geri hapishaneye getirildiğini ve bu süreçte kendisine psikolojik baskı yapıldığını da ekledi. Fatma’nın sağlık sorunları her geçen gün geri dünüşü olmayan bir sürece eviriliyor. Çünkü kanser için kullandığı ilaçlar kemik erimesine ve diğer iç organlarda harabiyete neden oluyor ve kemiklerde ani kırılma riski bulunuyor.”
“Kardeşim kanser hastası ve doğal olarak bu hastalığın hapishanede tedavisi oldukça zor ve bizler bu durumdan etkileniyor kaygılanıyor, endişeleniyoruz. Kardeşimi bir an önce serbest bırakmalarını ve gerekli tedavilerine dışarıda başlamak istiyoruz, bırakmayacaklarsa da tedavilerini gerektiği gibi yapmaları gerekiyor. Kardeşim ağır hasta. Geç olmadan yetkilileri göreve çağırıyoruz’’ demişlerdir.
Hapishane koşullarının sağlığına malum olumsuz etkisi yanında 2023 Eylül ayından bu yana kontrol ve tedavi için hastaneye götürülmeyen Fatma Özbay’ın sağlığı ve yaşamı ağır tehdit altında olup, tedavi olabilmesi için infaz ertelemesi kararı ile serbest bırakılması gerekmektedir.
Ankara
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi üyeleri, eylemlerinin 511’inci haftasında İHD Ankara Şubesi’nde bir araya geldi. “Tedavi haktır engellenemez, hasta mahpuslar serbest bırakılsın” pankartının eyleme Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Ankara İl Örgütü üye ve yöneticileri de destek verdi.
"Nabzı yüzde 30 civarında"
MA'nın aktarımına göre, İHD Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Nuray Çevirmen, Marmara 5 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan 68 yaşındaki ağır hasta mahpus Mehmet Edip Taşar’ın duruma dikkat çekti. Çevirmen, Taşar’ın kalp yetmezliğinin bulunduğunu ve 17 kez anjiyo olduğunu söyledi.
Taşar’ın nabzının yüzde 30 civarında attığını söyleyen Çevirmen, “Ayrıca kalp hastalığından kaynaklı olarak 6 stent takılmış olup, kalp ritim bozukluğu da bulunmaktadır. Kronik şeker hastasıdır ve bazı dönemlerde şeker yüksekliği 600’ü bulmaktadır. Bu durum sağlık raporlarında da yer almaktadır” dedi.
Yüksek tansiyon hastası ve prostat rahatsızlığı bulunan Taşar’ın haftanın 3 günü hastaneye götürüldüğünü, günlerce yataktan çıkamadığı zamanlar olduğunu ve arkadaşlarının desteği ile yürüyebildiğini aktaran Çevirmen, şöyle dedi:
“Ani krizler yaşamakta olan hasta şu ana kadar da iki defada kalp krizi geçirmiştir. Sağlık sorunlarından dolayı geceleri neredeyse sabaha kadar uyumakta zorlandığını aktarmıştır. Ağır ve kronik hastalıklarından kaynaklı olarak 3 defa Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmiş ancak infaz erteleme talepleri karşılanmamıştır. Siyasi mahpus olmasından kaynaklı olarak tahliye edilmediğine dair durumunu pekiştiren konuşmalara bu sevkler esnasında şahit olmuştur."
Çevirmen Taşar’ın sağlık sorunları nedeniyle hapishanede kalmasının olanaksız olduğunu ifade ederek acilen tahliye edilmesini istedi.
(EMK)