Gazeteci yazar Hasan Cemal son yazısının da yayınlanmamasının ardından Milliyet gazetesinden ayrıldı.
Milliyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Derya Sazak, “Veda ve teşekkür” başlıklı yazısıyla istifayı doğruladı.
“Milliyet gazetesinin değerli yazarlarından, 45 yıllık meslek ustası Hasan Cemal’le yollarımız bugünden itibaren üzülerek ayrılmaktadır. Kendisine gazetemizdeki 15 yıllık yazarlık yaşamı nedeniyle teşekkür ederiz. Ne zaman isterse Milliyet’teki köşesi gelecekte de ona açık olacaktır.”
Ne olmuştu?
28 Şubat'ta Milliyet'in manşetinde “İmralı zabıtları” başlığıyla yayımlanan Namık Durukan imzalı görüşme notları yayınlandı. Cemal, bu zabıtlarla ilgili 1 Mart’ta “Barış olgunlaşmış durumda, resmin bütünü sakın ola gözden kaçmasın!” başlığıyla bir yazı yazdı.
Cemal’in ertesi gün de konuyla ilgili “Sayın Başbakan, tarihin eli yine omzunuzda, tarih bazen yaşarken de yakalanır!” başlıklı ikinci yazısını yazdı:
“Hedefe kilitlenmek yerine yan yollara saparsak, ormanda ağaçların arasında kaybolursak, resmin bütününü gözden kaçırırsak yazık olur, yanlış olur. ‘İmralı haberini Milliyet’e kim sızdırdı?’ sorusunun peşinden koşturmanın herhangi bir yararı yok ki.”
“‘Sabotaj’ı da geçelim, ‘provokasyon’u da... Bu tavır her şeyden önce gazeteciliğe, mesleğimizin özü olan haberciliğe hiç yakışmıyor. Şu da söylenebilir: Bir gerçeği olduğu gibi yansıtan büyük bir haberle ilgili olarak sabotaj diyenlerdir, asıl ‘sabotajcılar’ın değirmenine su taşıyanlar...”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bu yazının yayımlandığı gün Balıkesir'de yaptığı konuşmada “Gazeteciliğiniz batsın” dedi:
“Bu medyanın bazı uzantıları, kalemşörleri şunu yazıyor. Devlet yönetmek başka bir şey, gazete yapmak farklı bir şey. Eğer bu ülkeye bu millete zerre kadar sevdanız varsa şu çözüm sürecine katkıda bulunmak istiyorsanız böyle bir haberi atamazsınız, atmamanız gerekirdi. Bu süreç hassas bir süreç. (…) Eğer böyle gazetecilik yapacaksan, batsın senin gazeteciliğin...”
Bu olayın ardından, Milliyet'in sahibi Erdoğan Demirören’in, Genel Yayın Yönetmeni Sazak'a, Cemal ile Başbakan'ın çıkışını köşesinde eleştiren Can Dündar'ın yazılarına son verilmesini istediği ileri sürüldü.
Krizin, Dündar'ın yazılarına devam etmesi, o hafta salı günü yazısı istenmeyen Hasan Cemal'e ise iki hafta ceza verilmesi formülüyle çözüldüğü iddia edildi.
Bugün Radikal gazetesi yazarı Cengiz Çandar da Cemal’in iki haftalık süresinin yarın dolduğunu, yazının çıkıp çıkmayacağını merak ettiğini yazdı.
Bugün, Doğan Akın T24’teki yazısında Cemal’in Milliyet’ten ayrıldığını duyurdu ve yarın yayınlanması için gazeteye gönderdiği yazısını T24’te yayınladı.
Hasan Cemal, 19 Şubat 2012 tarihinde Nuray Mert'in yazısının yayınlanmaması ve sonrasında Milliyet'teki köşesinin kaldırılarak ilişiğinin kesilmesi sonrasında "Gazeteci milleti, hayal kırıklıkları, Nuray Mert..." başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Gazeteciler tepki gösterdi
Cemal’in istifasını öğrenen gazeteciler Twitter’dan tepki gösterdi:
Amberin Zaman @amberinzaman: Hasan Cemal Yasemin Çongar Ece Temelkuran, Ayşenur Arslan, Ahmet Altan, Banu Güven, Ruşen Çakır 140 karakter yetmez.
Balçiçek İlter @Balciceki: Hasan Cemal'i yazdıramadık ya! Helal olsun hepimize, en çok da gazeteci milletine! Bize!!!
Esra Arsan @esraarsan: ha, milliyet çalışanları, gazetenin editörleri ne yapacak? o da önemli. biz işimize bakalım, giden gitsin mi diyecekler? göreceğiz...
Ezgi Başaran @ezgibasaran: Hasan Cemal krizinde çok kötü haberi... Çok yazık haber...
Fuat Uğur @FUATUGUR: Bu ülke Hasan Cemal'in yazısını basmayan bir gazete patronajını haketmiyor. Yazıklar olsun.
Hilmi Hacaloğlu @hilmihacaloglu: Hasan Cemal'e bu yapılan hiçbir zaman izah edilemeyecek!..
Nurcan Akad @nurcanakad: Hasan Cemal nasıl olsa yazar yine. Blog yazar, kitap yazar. Ama Milliyet'te yazamayacak duruma gelmesinin anlamı çok geniş; çok yaygın...
Ruşen Çakır @cakir_rusen: Bugünün "sorumlu gazetecileri" terörle mücadele ederken Hasan Cemal okuru barışa emanet ediyordu.
Selin Girit @selingirit: Hasan Cemal'in son yazısı... "Geleceğe umutla bakıyorum." diye bitirmiş. Umut kaldı mı gerçekten?
Hasan Cemal kimdir?
1944 İstanbul doğumlu.
Liseyi Ankara'da, Atatürk Lisesi'nde okuduktan sonra Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne girdi ve 1965 yılında mezun oldu. Bir buçuk yıl Almanya dönemi, iki yıl yedek subaylıktan sonra 1969'da Doğan Avcıoğlu'nun yanında yazı işleri müdürü olarak Devrim dergisinde çalışmaya başladı. 12 Mart Muhtırası'yla Devrim kapatıldıktan sonra 44 aylık hapis cezası kesinleşti ve 'kaçaklık' dönemi yaşadı.
1971'de kısa süre Yeni Ortam dergisinde çalıştı. Altan Öymen'in kurduğu ANKA haber ajansında muhabirlik yolunda ilk adımını attı. ANKA'da çalışırken Örsan Öymen'in yönetiminde Alman Haber Ajansı DPA'ya, Batı Alman Radyosu WDR'ye ve Toplum dergisine katkıda bulundu. Günaydın gazetesinde Necati Zincirkıran'ın yanında çalışırken, hem gazete mutfağını, hem de "Günaydın tarzı" haberciliği öğrenmeye başladı.
1973'de Cumhuriyet gazetesine geçti. 1979'da Cumhuriyet'in Ankara temsilcisi, 1981'de genel yayın yönetmeni oldu. 1983'le 1992 yılları arasında kısa adı IPI olan Uluslararası Basın Enstitüsü'nde Yürütme Kurulu üyeliği yaptı. 1992'de yazar olarak önce Sabah gazetesine, sonra da 1998'de halen yazmaya devam ettiği Milliyet'e geçti.
Bugüne kadar dokuz kitap yazdı:
"Tank Sesiyle Uyanmak", "Demokrasi Korkusu", "Tarihi Yaşarken Yakalamak", "Özal Hikâyesi", "Kimse Kızmasın Kendimi Yazdım'', ''Kürtler", "Cumhuriyet'i Çok Sevmiştim", "Türkiye'nin Asker Sorunu", "Kürt Sorununa Yeni Bakış: Barışa Emanet Olun", ''1915: Ermeni Soykırımı''. (AS)