Haberin İngilizcesi için tıklayın
Batman, Sason’da öğretmenlik yapan Fırat Erdem’e, devletin kurumlarını aşağılamak ve Cumhurbaşkanı ile kamu görevlilerine hakaret suçlamalarından toplam 7 yıl 7 ay 19 gün hapis cezası verildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve eski Başbakan Ahmet Davutoğlu Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki davaya müdahildi. Eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile AKP İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu da davada “mağdur” sıfatıyla yer aldı.
Mahkemenin kararı, Antep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesince onanarak kesinleşti.
Facebook’tan tutuklandı, dokuz ayrı suçlama yöneltildi
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Sason İlçe Şube Başkanı, sınır öğretmeni Fırat Erdem, 29 Aralık 2015’te Cumhurbaşkanına hakaret ettiği gerekçesiyle tutuklandı.
Gerekçe olarak bir Facebook hesabındaki paylaşımlar gösterildi.
Fırat Erdem, Batman Cumhuriyet Başsavcılığının hazırladığı iddianamede “Silahlı terör örgütüne üyelik”, “Cumhurbaşkanına hakaret”, “Türk milletini, Cumhuriyeti ve TBMM’yi alenen aşağılama”, “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” ile beş ayrı hakaret suçuyla itham edildi.
Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davada, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arınç, Bahçeli, Kuzu, Davutoğlu ve Gökçek’in müdahillik talebi kabul edildi.
Erdem, 13 günlük tutukluluğun ardından 11 Ocak 2016’da tahliye edildi.
“Özgürlük sorumluluğu, gelişigüzel sorumluluk değildir”
Öğretmen Erdem, davanın son duruşmasında yaptığı savunmada şunları söyledi:
“Facebook’ta Fırat Erdem hesabını kullanıyordum. Bu hesabım daha sonra başkalarının eline geçti ve ismin başına Renas eklendi. Ben hesaptaki paylaşımlarının bazılarının benim olmadığını fark ettim, bir kısmını kaldırdım. Bu paylaşımlar benim adıma yapılan paylaşımlardı. Gördüklerimin bir kısmını kaldırdım.”
Savcı karar duruşmasındaki mütalaasında, örgüt üyeliği ve hakaret ile aşağılama dışındaki suçlardan beraat istedi. Mahkeme heyeti de mütalaaya uydu ve hakaret ile aşağılama suçlarından hapis cezasına hükmederken, diğer suçlamalardan Erdem’in beraatına karar verdi. Kararda ayrıca, müdahillerin avukat masraflarını da Erdem’in ödemesine hükmedildi.
9 Haziran 2017’de açıklanan gerekçeli kararda, mahkeme düşünce özgürlüğünü, “özgürlük sorumluluğu” olarak değerlendirdi ve şu değerlendirmeyi yaptı:
“Düşünce ve ifade özgürlüğü aynı zamanda bireyin kendi temel hak ve özgürlüklerine saldırı karşısında hukuk çerçevesinde kalmak şartıyla kendi temel hak ve özgürlüklerini korumaktır. Kısaca; bireylerin hak ve özgürlüklerini hukuk kapsamında koruması düşünce ve ifade özgürlüğüdür. Özgürlük sorumluluğu, gelişigüzel sorumluluk değildir. Dengenin korunması için düzenlemeye gereksinim olup evrensel ilkeler gözetilerek ve ulusal takdir alanı da korunarak sınırlama yapılmaktadır.”
Kararda ayrıca, “İfade özgürlüğü hiç kimseye hakaret ve aşağılama hakkı vermemektedir” yorumu yapıldı.
“Hakaret suçunda, hapis cezası istisnadır”
Erdem’in avukatı Erkan Şenses karara itiraz etti. 28 Haziran 2017 tarihli dilekçesinde şu gerekçeleri öne sürdü:
“Sadece sosyal medya hesaplarından ifade paylaşımları nedeniyle yargılanan Fırat Erdem hakkındaki cezaların bu gerekçelerle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına veya ertelemeye konu edilmemesi ile cezanın adli para cezasına çevrilmemesi, mahkemenin, müvekkilin yargılandığı suçlara önyargı ile yaklaştığına işarettir.”
“Özellikle hakaret davalarında cezanın seçenek yaptırımlara çevrilmesi asıl, hapis cezası verilmesi ise istisnadır.”
“Yetkililer, sert eleştirilere tahammül göstermek zorunda”
Dilekçede, Erdem’in sosyal medya paylaşımlarının ifade özgürlüğü kapsamında olduğu da belirtildi:
“Dava konusu paylaşımlarda yönetim eleştirisinde bulunması ve kamu erkini sert bir dille eleştirmesi sözkonusudur. Zira olgusal bir temeli olan ve belirli bir bağlam içinde ifade edilen sert, kaba ve saldırgan ifadeler, ifade özgürlüğü sınırları içindedir.”
Konuyla ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtiatlarının da örnek gösterildiği itiraz dilekçesinde, “Kamu otoriteleri, kamu görevlilerinin beyanlarına cevap olarak yöneltilen sert eleştirilere tahammül göstermek zorundadır” dendi.
“Siyasetçilere ve kamu görevlilerine yönelik kabul edilebilir eleştiri sınırlarının, sıradan yurttaşlara göre daha geniş olduğu, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve AİHM’nin yerleşik içtihatlarında kabul edilmiş temel ilkedir.”
İstinaf kararı: Ceza hukuka ve kanuna uygun
Bu dilekçeyle beraat talep edildi ancak itirazı değerlendiren Antep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, 9 Ekim 2017’de mahkemenin hükmünü onadı.
İstinaf başvurusunun neden reddedildiğine ilişkin de “mahkeme kararında usule ve esasa dair bir hukuka aykırılık bulunmaması ve cezanın kanuni olması” gösterildi. Bölge Mahkemesinin kararına Yargıtay yolu kapalı, Erdem cezaevine girecek. (AS)