Can Dündar, sunduğu Neden programında piyanist Fazıl Say’ın tartışma yaratan açıklamaları ve Türkiye’nin kültür politikaları ele aldı. Programa telefonla bağlanan Say, Türkiye’de müzik öğretmeni sayısının yetersiz olduğuna ilişkin sözleri nedeniyle hakkında dava açılmasına anlam veremediğini söyledi.
“Bugün Milli Eğitim Bakanının beni mahkemeye verdiğini öğrendim ve çok şaşırdım. Beni mahkemeye vermesinin hiçbir sebep yok. Hocalar var işsiz kalıyor. Felsefe olarak yazık görüyorum ben bunu.”
Ntv'nin haberine göre Say, Süddeutsche Zeitung gazetesine verdiği demeçte, Türkiye’deki siyasi gelişmelere ilişkin kaygılarını dile getirdiğini ancak “Türkiye’yi terk edebilirim” ifadesini kullanmadığını belirtti.
"Yanlış tercüme yapıldı"
“Türkiye’nin yeni konumuyla ilgili kaygılarımız oluyor. Gazeteleri her gün görüyoruz; ilerleyen, yükselen aşırı dalgaların hepsinin farkındayız. Bazı tedirginlikler, serzenişler yaşıyoruz. Böyle serzenişler yaşamak zorundayız insan olarak, sadece sanatçı olarak değil. Bu serzenişlerimi ben dile getirdim.”
Say, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’yi ben terk etmem. Orada yanlış tercümeler de var aslında. Yani 'İnsanın içinden gitmek geliyor' cümlesi 'Türkiye kötü bir yer, hemen gitmek istiyorum’ demiş olmak değildir.”
Günay: "Tartışma büyütüldü"
Say’la önceki gün görüştüklerini açıklayan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'sa tartışmanın fazla büyütüldüğünü söyledi. Günay, “Bir anlık söylem üzerinden büyük bir kavga üretmememiz gerekir” dedi.
“Türkiye’de korkulacak, sanatçıların ülkeyi terkedip gidecek olmasını haklı kılacak bir ortam olduğuna inanmıyorum.”
Say’ın, Sivas katliamında yaşamını yitiren şair Metin Altıok için yazdığı oratoryoyu sansürlemekle suçladığı eski Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu da programa telefonla katıldı ve kararın gerekçelerini anlattı.
Sivas katliamıyla ilgili görüntülerin, oratoryoda görev alan bazı sanatçıların şikayetleri nedeniyle gösteriden çıkarıldığını belirten Mumcu, yaptığının sansür olarak değerlendirilemeyeceğini savundu. (GG)