Ispartalı öğretmen "Gençlerin sanata yatkın olup aykırı davranmasından korkuluyor" derken, İzmir'den Görşen tüm hükümetlerin bu tavrı benimsediğini aktardı.
"Sanat eğitimi yeterli değil. Atölye eksiklikleri, donanım azlığı, sanata ilgisizlik var. Bir devlet politikası olarak sanata önem verilmesi, ödeneklerin artırılması lazım. Bu tavrı sadece Adalet ve Kalkınma Partisi'ne (AKP) yüklemek yanlış olur. Tüm hükümetler böyleydi..."
Emekli resim öğretmeni Ruşen Görşen, bianet'e piyanist Fazıl Say'ın resim ve müzik derslerinin son beş yılda kaldırılmasına yönelik yorumuna katıldığını ifade etti. Isparta'da görev yapan bir resim öğretmeniyse sanatın "gereksiz" olarak algılandığını, oysa öğrencilerin kişisel gelişimi için bu derslerin çok önemli olduğunu vurguladı.
"Sanatçılar özgür tabiatlıdır; bu özellikleri nedeniyle sanata aşina gençlerin siyasi ve aykırı şeyler yapmasından korkuluyor. Gençlerin sanatçı olması engelleniyor."
Çocuklar haftada ortalama iki saat sanat dersi görüyor
İlköğretim okulları haftalık ders çizelgesine göre görsel sanatlara 1.,2. ve 3. sınıflarda iki saat ayrılırken bu sayı 4.,5.,6.,7. ve 8. sınıflarda bir saate düşüyor. Müzik dersi için de aynı pay söz konusu. Bu dersler öğrencilere zorunlu olarak veriliyor.
Öğrenci, seçmeli ders olarak değişik dalları kapsayan sanat etkinliklerini 1.,2. ve 3. sınıflarda bir; ilköğretimin diğer sınıflarında iki saat olarak alabiliyor.
Lise müfredatındaysa resim ve müzik derslerini seçmeli ders olarak iki saat almak mümkün. Lise öğrencileri de, ortaokul öğrencileri de haftada toplam 30 saat ders alıyor.
"Resim derslerinde matematik problemi çözülmesin"
1980 darbesinden sonra sanata bakış açısının kötüleştiğini anlatan Görşen, Türkiye'de sanata ilişkin gelişmelerden 50 yıl geç haberdar olunabildiğini belirtti; "Sanatta geri kalmışlık var" dedi.
"Branşını seven bir öğretmen, öğrencinin sanatı sevmesi için gerekli ortamı kendince yaratmaya çalışıyor. Örneğin ben okul sonrası egzersiz dersleriyle öğrencilere yardımcı olmaya çalışıyordum. Bu ortamı eleştiren sanatçılara 'Ülkeden git' demek çözüm değil."
Hâlâ resmi görevde olduğu için adının yazılmasını istemeyen Ispartalı resim öğretmeniyse, "Resim derslerine sadece branş öğretmenleri değil herkes giriyor, resim derslerinde matematik problemleri çözülüyor; bu toplumda sanata verilen değeri gösterir" yorumunu yaptı.
"Yıllardır öğrenciler doktor olsun, mühendis olsun gibi talepler ağırlıkta. Sanat gereksiz değil, öğrencinin gelişimine büyük katkısı var. Öğrencilerin bu alanda teşviki her şeyden önemli, bütçe ayırmak 2. sırada geliyor. Ben lisedeyken resim alanında bir teşekkür belgesi almıştım. Beni çok motive etti, hâlâ hatırlarım..." (GG/TK)
Miller’ın kitap boyunca gösterdiği yolda kendisine kaynak olan pratik bilgiler, zihinsel ve ruhsal olarak kendini darda hisseden okurlara basit ve uygulanabilir yollar gösteriyor.
Avustralyalı psikoterapist Tammi Miller’ın yazdığı “Kendi Kendine Psikoterapi”, profesyonel terapi için zaman, maddi kaynak, uzman eksikliğinden dolayı zihinsel sağlığı için herhangi bir şey yapamayan bireylerin ihtiyacı olan desteği nasıl ulaşılabileceğini göstererek bir anlamda bu kişilere kılavuzluk eden bir kitap.
Sertifikalı Uygulayıcı Danışman ve Avustralya Psikoterapi ve Danışmanlık Federasyonu üyesi Tammi Miller, BARE Therapy adlı danışmanlık hizmetinin kurucusu olarak danışanlara zihinsel sağlık konusunda pratik ve devamlılığı olan danışmanlık hizmetleri veren bir isim.
Özellikle günümüzün “moda” rahatsızlıklarından olan kaygı, stres, depresyon ve bağımlılık alanlarında çalışmalar yapan Miller, Say Yayınları’ndan Gül Tonak çevirisiyle yayımlanan “Kendi Kendine Psikoterapi” adlı kitabında, profesyonel terapi için zaman, maddi kaynak, uzman eksikliğinden dolayı zihinsel sağlığı için herhangi bir şey yapamayan bireylerin ihtiyacı olan desteği nasıl ulaşılabileceğini göstererek bir anlamda bu kişilere kılavuzluk ediyor.
Miller’ın kitap boyunca gösterdiği yolda kendisine kaynak olan pratik bilgiler, zihinsel ve ruhsal olarak kendini darda hisseden okurlara basit ve uygulanabilir yollar gösteriyor.
Üç kısma ayrılan “Kendi Kendine Psikoterapi”, ilk kısımda “şu âna” odaklanarak, kişinin nasıl bir duygusal durumda olduğunu ya da durumdan geçtiğini yine kişinin kendine sormasıyla içinde bulunulan rahatsız edici duruma bir nevi şahsi tespit koymanın öneminden bahsediyor.
Herhangi bir sıkıntı hâlinde internete başvurmanın çok da doğru olmadığını belirten Miller, arama motorlarında içinde bulunulan durumla ilgili yapılan araştırmalarda kişinin kendisiyle aynı hisleri paylaşan başka kişilerle karşılaşıp umuda kapılması kadar, tam tersine, aynı şeyleri yaşayıp çok daha beter hâle gelen kişilerin de görüşlerinin yer aldığını belirterek, “İnternet sizin doktorunuz değildir” mealinde -çok da doğru- bir yönlendirmede bulunuyor.
İkinci kısımda tamamen kişinin kendine yönelerek, hayatı değiştirme kararının alınmasını ilk adım olarak niteleyen Miller, yine bu yönelişle beraber kişinin “gerçekte” kim olduğuna dair bir sorgulama yapmasının, zihinde hissedilenlerin ne anlama geldiğini, birbiriyle bağlantıda olan duyguları, yaratıcılığın bu süreçte nerede durduğunu ve neye yaradığını detaylı incelemelerle, örneklerle ve kendi yorumlarıyla anlamlandırmaya çalışıyor. Son bölümde ise rahatsızlığı olduğunu düşünen kişilerin nasıl profesyonel yardım alabileceğine dair yönlendirmede bulunuyor.
“Kendi Kendine Psikoterapi” kesinlikle profesyonel bir “çözüm kaynağı” kitabı değil. Tammi Miller’ın deyimiyle, “Kendi Kendine Psikoterapi” boyunca düşünceleriniz, hisleriniz ve davranışlarınız üzerinde çalışmanıza yardımcı olacak, en sevdiklerim arasından seçtiğim bir dizi kolay egzersiz paylaştığı” bir rehber kitap.
Miller’ın kişinin duygularını daha iyi düzenleyerek kendini anlatma yöntemiyle ruh halini yönetmesine yardımcı olan “egzersizleri”, o ânki duygu durumunu kontrol altına almayı kolaylaştıran ipuçlarını ve basit teknikleri elimizde bu kitapta bir araya getiriyor.
Milliyet, Hürriyet, Hürriyet Kitap Sanat, BirGün, BirGün Pazar, BirGün Kitap, Taraf, Cumhuriyet Pazar, T24, Gazete Duvar, sendika.org, solhaber.org'a, siyaset, edebiyat, müzik, sinema, tiyatro yazıları yazdı....
Milliyet, Hürriyet, Hürriyet Kitap Sanat, BirGün, BirGün Pazar, BirGün Kitap, Taraf, Cumhuriyet Pazar, T24, Gazete Duvar, sendika.org, solhaber.org'a, siyaset, edebiyat, müzik, sinema, tiyatro yazıları yazdı. Halen Gazete Pencere ve OT dergisine kültür sanat, Edebiyathaber.net, K24, Oggito, Ne Okuyorum? internet sitelerine edebiyat yazıları yazıyor. Doğan Kitap etiketiyle yayınlanmış Zıvana ve Buji isimli iki romanı, bir kısa film senaryosu var.
2024 yılını uğurlarken kültür-sanat alanında öne çıkan gelişmeleri derledik.
Altın Küre’ye Lily Gladstone damgası
Oyuncu Lily Gladstone, "Dolunay Katilleri" filmindeki rolüyle 81. Altın Küre Ödülleri'nde Drama Dalında En İyi Kadın Oyuncu Performansı ödülünü aldı. Sanatçı, bu ödülü kazanan ilk yerli kadın olarak tarihe geçti.
Gladstone konuşmasına kabilesinin anadili olan Blackfeet diliyle başladı ve "Bu tarihi bir galibiyet," dedi.
Gladstone, mayıs ayında da Montana Üniversitesi'nden fahri doktora unvanı aldı.
İKSV tartışmaları
İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) düzenlediği İstanbul Bienali’nin direktörlüğünü, 15 Ocak 2024 itibarıyla küratör ve araştırmacı Kevser Güler devraldı.
• Arka plan: Bienalin küratörlüğü, 2023'te Defne Ayas'tan İngiltereli yazar ve sanat tarihçisi Iwona Blazwick’e devredildi. Bu değişiklik, danışma kurulundaki Agustín Pérez Rubio, Selen Ansen ve sanatçı Sarkis'in istifalarına yol açtı. Blazwick'in küratörlüğü ve İKSV Danışma Kurulu'nda yer alması, sürecin şeffaflığına dair soru işaretleri yarattı. İKSV, Ayas’ın görevden alınma gerekçesini açıklamadı; ancak bu değişiklik sansür tartışmalarına neden oldu. Ayas, 2015 Venedik Bienali'ndeki Türkiye Pavyonu'nda Rakel Dink’in Ermeni Soykırımı üzerine yazdığı ve sansürlenen makalesini sergilemişti.
Gomidas “Dünya Mirası”
UNESCO İcra Konseyi'nin oy birliğiyle aldığı kararla, Kütahyalı Ermeni etnomüzikolog ve koro şefi Gomidas Vartabed'in eserleri, ocak ayında UNESCO "Dünya Mirası" olarak kayda geçirildi.
Gomidas'ın eserleri, Mesrop Maşdots Matenadaran'ın eski el yazmaları koleksiyonu, gökbilimci Benjamin Margaryan'ın galaksiler üzerine çalışması ve besteci Aram Haçaturyan'ın el yazısı notları ve film müziği koleksiyonu ile birlikte UNESCO'dakidördüncü Ermeni mirası oldu.
Elif Şafak ve Mine Kırıkkanat tartışması
Yazar Elif Şafak, gazeteci Mine Kırıkkanat'ın "Bit Palas" romanında kendi eseri "Sinek Sarayı"ndan intihal yapıldığı iddiasıyla açtığı davayı kazanmasının ardından, Doğan Kitap aracılığıyla 28 Ocak’ta bir açıklama yaptı. Şafak, Kırıkkanat'ın yıllardır kendisiyle uğraştığını ve hakaret ettiğini belirterek, intihal suçlamalarını "akıl dışı iftira" olarak nitelendirdi.
Mahkemenin, sundukları uzman görüşlerini dikkate almadığını ve edebiyat konusunda yetkinliği olmayan bir bilirkişi atadığını söyleyen Şafak, davayı bir üst mahkemeye taşıyacağını ve Kırıkkanat'a maddi ve manevi tazminat davası açacağını duyurdu.
Kürtçe tiyatroya yasak
“Qral û Travis” isimli Kürtçe tiyatro oyunu, sahnelenmesi beklenen 11 Şubat tarihinden bir gün önce, Gaziantep Zeugma Müzesi Kültür Merkezi yönetimi tarafından gerekçesiz bir şekilde iptal edildi.
Emek Partisi (EMEP) Milletvekili Sevda Karaca, oyunun daha önce de Patnos Kaymakamlığı tarafından engellendiğini hatırlatarak; tiyatro yönetiminin ayrımcılığa maruz kaldığını belirtti.
Oyun, 17 Şubat’ta, sahnelenmesine bir saat saat kala Şişli Kaymakamlığınca bir kez daha yasaklandı.
• Öte yandan, Kürtçeye yönelik yasaklar müziğe de yansıdı. Kürt müzisyenlerden bazılarının konserleri iptal edildi ve müzisyenler gözaltına alındı. Kasım Taşdoğan'ın Kars’taki Newroz şenliğinde seslendirdiği "Serhildan jiyan e" şarkısı soruşturma konusu oldu.
Festivallerde Filistin protestoları
2024 yılı uluslararası film festivallerinde Filistin-İsrail Savaşı’na dair protestolar ve tartışmalar öne çıktı.
74. Berlin Film Festivali’nde, İsrail'e yönelik protestolar ve Berlinale Panorama’nın Instagram hesabının hacklenmesi dikkat çekti. Cannes Film Festivali’nde protestoları önlemek için eylem yasağı getirilmesine rağmen sanatçılar, Filistin’e desteklerini ifade etti.
81. Venedik Film Festivali’nde, “Familiar Touch” filmiyle ödül alan Sarah Friedland, İsrail’in saldırılarını kınayarak Filistin halkıyla dayanışma mesajı verdi. Toronto Film Festivali’nde ise Filistinli yönetmenlerin yapımları yoğun ilgi gördü.
Bu yıl 96’ncısı düzenlenen Oscar ödül töreninde de İsrail’in Gazze’ye saldırıları protesto edildi. "Yabancı Dilde En İyi Film" dalında Oscar kazanan "Zone of Interest" filminin Yahudi yönetmeni Jonathan Glazer da konuşmasında, Gazze'deki İsrail saldırılarına ve işgaline tepki gösterdi.
Öte yandan, aralarında Nobel ve Pulitzer ödüllü yazarların da olduğu yayıncı, edebiyat festivalleri çalışanları ve kitap basım alanlarında çalışan 1700'ün üzerinde isim, imzaladıkları mektupla İsrail'in Filistinlilere karşı ayrımcılığı normalleştiren ve Filistinlilerin haklarının ihlal edilmesinde işbirliği içinde olan İsrail kültür kurumlarıyla çalışmayacaklarını duyurdu.
İsrail kültür kurumlarını boykot edecek 1700’ü aşkın yazar arasında Nobel edebiyat ödüllü yazar Annie Ernaux, Pulitzer ödüllü Viet Thanh Nguyen, Booker ödüllü Arundhati Roy, Amerikan Sanat ve Bilim Akademisi ödüllü Judith Butler ve Rachel Kushner gibi isimler var.
Podron
Anadolu Kültür'ün pod-tiyatro projesi Podron'un ilk oyunu Türkçe ve Ermenice olarak mart ayında yayınlandı.
Osmanlı’dan Cumhuriyet’e farklı zamanlarda üretilen metinleri Podron projesiyle dijital dünyayla buluştururan Anadolu Kültür, Ermeni yazarlara ait oyunları Türkçe ve Ermenice olarak seslendirmek üzere sanatçıları bir araya getirdi.
“Podcast” ve Ermenice “tiyatro” [tadron] kelimelerinden türetilen ismiyle Podron projesi, bazıları yalnızca arşivlerde kalmış, bazıları daha yakın tarihlerde İstanbul’da sahnelenmiş oyunlara yer veriyor.
27 yıl sonra Koma Amed
Kürtçe müziği deneysel bir şekilde yorumlayan ve 1990’lı yılların en bilinen gruplarından biri olan Koma Amed, 27 yıl sonra yeniden bir araya geldi.
Paris Kürt Kültür Festivali'nde sahne alan grup, "Hoy Memo", "Êvar e", "Kulîlka Azadî", "Amediye" ve "Îro dîsa" parçalarını seslendirdi.
Grup daha önce 1 Şubat’ta bir araya gelerek Youtube kanalında “Êvare” isimli şarkılarının akustik versiyonunu yayınlamıştı.
SİYAD, Altın Portakal’dan çekildi
Sinema Yazarları Derneği (SİYAD), 5-12 Ekim 2024 tarihlerinde gerçekleştirilecek Antalya Altın Portakal Film Festivali’nden çekildiğini duyurdu. Dernek, açıklamasında şu ifadeye yer verdi:
“Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin sürekliliğini önemsediğimizi ancak sansür gibi uygulamaların görmezden gelinmesini doğru bulmadığımızı belirtmek istiyoruz.”
Geçen yıl 7-14 Ekim tarihlerinde düzenlenmesi planlanan 60. Antalya Altın Portakal Film Festivali, "Kanun Hükmü" belgeselinin festival programından iki kez çıkarılmasının ardından sansür tartışmaları nedeniyle iptal edilmişti.
12 Ekim’de sona eren festivalde, Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması'nda “En İyi Film Ödülü”nü Nadim Güç’ün yönettiği "Mukadderat" kazandı.
RTÜK’ün yasakları
RTÜK, farklı gerekçelerle yıl içinde birçok dijital platforma idari yaptırım uyguladı. Sosyal medyada “ahlâk dışı” içeriği nedeniyle hedef gösterilen "Sosis Partisi" animasyon komedi filmi, temmuz ayında Prime Video’nun ardından Netflix'ten de kaldırıldı.
Ayrıca, Blu TV ve MUBI’de yayınlanan "Climax" filmi de RTÜK raporuna dahil edildi. Filmdeki şiddet, cinsellik, uyuşturucu ve müstehcenlik unsurlarının "genel ahlâk" ve "aile yapısına" aykırı olduğu değerlendirildi, bu nedenle her iki platforma da para cezası ve katalogdan çıkarma cezası verildi.
Açık Radyo'ya sansür
Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) karasal yayın lisansını iptal ettiği Açık Radyo’nun yayını 16 Nisan itibarıyla son buldu.
Radyo, sesinin kesileceğini tek kanallı dönemde TRT'nin yayınlarında aksaklık olduğu zaman kullandığı “necefli maşrapa” fotoğrafı ile duyurdu.
• RTÜK, 24 Nisan'da "Açık Gazete" programında kullanılan ‘Ermeni soykırımı’ ifadesi nedeniyle Açık Radyo'ya 5 kez program durdurma cezası vermiş, ardından da karara uyulmadığı gerekçesiyle 30 yıllık radyonun lisansını iptal etmişti.
Ghobadi ve Erdoğan tartışması
Başrollerinde Monica Bellucci, Yılmaz Erdoğan, Belçim Bilgin ve Beren Saat gibi isimlerin yer aldığı "Gergedan Mevsimi" (Fasle Kargadan, 2012) filminin yönetmeni ve hak sahibi olan Kürt yönetmen Bahman Ghobadi, filmi izinsiz bir şekilde dijital yayın platformuna sattığı gerekçesiyle Yılmaz Erdoğan'ın ortağı olduğu BKM'ye dava açtı.
Ghobadi, 2011 yılında BKM ile sözleşme imzaladıklarını ve 2012'de sözleşmenin yenilendiğini; ancak şirketin sözleşme hükümlerine aykırı olarak filmi 190 ülkede yayın yapan bir platforma sattığını belirtti.
Mahkeme, sözleşmeyi ihlal eden BKM'nin 40 bin TL manevi tazminat ödemesine karar verdi.
“Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri” rüzgârı
Murat Fıratoğlu’nun yönetmenliğini üstlendiği “Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri” filmi, senenin en çok konuşulan filmlerinden biri oldu. Film Adana Altın Koza Film Festivali’nin yanı sıra Ankara Film Festivali, Duhok Uluslararası Film Festivali ve Venedik Film Festivali’nde önemli ödüller kazandı.
Ankara Film Festivali’nde En İyi Film, En İyi Yönetmen ve En İyi Kurgu ödüllerine layık görülen film, Duhok’ta “Yeni Yetenek” ödülünü aldı. Film, 81. Venedik Film Festivali’nde ise “Jüri Özel Ödülü”nün sahibi oldu.
• Film, mevsimlik tarım işçisi Eyüp’ün, domates kurutma işinde parasını ödemeyen patronu Hemme’yi öldürmek için Siverek'teki bir günlük yolculuğu konu ediniyor.
Devlet Tiyatroları'nda usulsüzlükler
Uzun yıllar rol aldığı "Çocuklar Duymasın" dizisindeki rolü ve "taş fırın erkeği" tiplemesi ile hafızalara kazınan Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı, yönetimde yaptıkları ile eylül ayı boyunca gündemde kaldı.
“Lale Devri bitti” diyen Karadağlı'nın döneminde yapılan usulsüzlükler Sayıştay raporuna da yansıdı.
Sayıştay raporuna yansıyanlar usulsüzlüklerin bir kısmını oluşturuyor. Karadağlı hakkında hülle yoluyla atamalar, kurumu maddi ve manevi zarara uğratma gibi iddialar var.
“Rojbash”a sansür, Kazım Öz’e soruşturma
Özkan Küçük’ün yapımcılığını üstlendiği ve bir grup Kürt tiyatrocunun 25 yıl sonra bir araya gelme hikâyesini anlatan “Rojbash” filmi, “ticari dolaşıma uygun olmadığı” gerekçesiyle Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sansürlendi.
MLSA Hukuk Birimi, 9 Ekim’de Bakanlığın film hakkında verdiği kararın iptali ve yürütmesinin durdurulması talebiyle Ankara İdare Mahkemesi'ne dava açtı.
“Bahoz”, “Zer” ve “Elif Ana” gibi filmlerin yönetmeni Kazım Öz ise YouTube'da yayınlanan “Zer” filmi dolayısıyla 16 Ekim’de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında açılan soruşturma kapsamında ifadeye çağrıldı.
MUBI Fest yasağı
Kadıköy Kaymakamlığı, 7 Kasım’da, bu yıl ikincisi düzenlenecek olan MUBI Fest İstanbul 2024’ün açılış filmi "Queer"in gösterimini yasakladı.
Kaymakamlık, yasak kararını festivalin başlamasına saatler kala MUBI Türkiye’ye tebliğ etti. Yasaklama kararını ise filmin “toplum barışını tehlikeye atacak provokatif içeriğe sahip” olduğu iddiasına dayandırdı.
• 1950'lerde Mexico City'de yaşayan Amerikalı William Lee'nin hikâyesini anlatan filmde Daniel Craig, Drew Starkey ve Lesley Manville rol alıyor. Çoğunlukla yalnız geçirdiği günlerinde yalnızca birkaç kişiyle görüşen Lee, kente yeni gelen eski asker Eugene Allerton’la tanışır. Bu tanışma, ona hayatında ilk kez biriyle derin bir bağ kurma fırsatı sunar.
Filistin’in kültürel mirası
Filistin Turizm ve Tarihi Eserler Bakanı Hani el-Hayik, kasım ayında Ramallah'ta Birleşmiş Milletler’in desteğiyle düzenlenen Gazze'de Kültürel Mirasın Yok Edilmesi Sempozyumunda yaptığı açıklamada, "İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana süren saldırıları nedeniyle Gazze Şeridi'ndeki 188 arkeolojik alan tamamen veya kısmen yok edildi," dedi.
El-Hayik, İsrail'in tarihi cami ve kiliseleri hedef aldığını, bunun yanı sıra birçok değerli eseri barındıran müzelerin de saldırılardan zarar gördüğünü belirtti. El-Hayik ayrıca, bu saldırıların Filistin halkının tarihini ve kültürel mirasını silmeye yönelik bir girişim olduğunu vurguladı. Arkeolojik alanlar ve tarihi yapılar, Filistin halkının ulusal kimliğinin ayrılmaz bir parçası olarak öne çıkıyor.
İklim aktivistlerinin eylemleri
İklim aktivistleri, küresel iklim krizine dikkat çekmek için farklı sanat eserlerini hedef aldıkları eylemlerini yıl boyunca sürdürdü.
Daha önce National Gallery of Victoria'da bulunan Picasso'nun "Kore'de Katliam" adlı tablosunun önünde "İklim Kaosu= Savaş ve Kıtlık" yazan bir pankart açan iklim aktivistleri, ocak ayında da Fransa'nın başkenti Paris'te Louvre Müzesi'ndeki Mona Lisa tablosunu hedef aldı.
Tabloya çorba fırlatan iki aktivist, eserin çevrelendiği alana girerek eylem yaptı. Cam bir vitrin ile korunan Mona Lisa tablosu, eylemden zarar görmedi.
Aktivistler, "Hangisi daha önemli? Sanat mı, sağlıklı ve sürdürülebilir beslenme hakkı mı? Tarım sistemimiz hasta," dedi.
Hayatını kaybedenler
Türkiye'de kültür-sanat alanında emek veren ve 2024 yılında hayatını kaybeden isimlerden bazıları şöyle:
Oyuncu ve ses sanatçısı Ayla Algan, şair ve yazar Süreyya Berfe, yazar ve iletişim eğitmeni Mario Levi, sanatçı ve akademisyen Gülçin Aksoy, yazar Füruzan, müzisyen Tahsin İncirci, oyuncu Ahmet Uğurlu, sanatçı Mehmet Güleryüz, şarkıcı ve yönetmen Metin Arolat, senarist ve yönetmen Tomris Giritlioğlu, müzisyen İrfan Alış, yönetmen Şerif Gören, yazar ve yayıncı Nazar Büyüm, yazar ve yayıncı Yetvart Tomasyan.
Sanata sansürün uygulanmadığı, ifade özgürlüğünün kısıtlanmak yerine daha da genişletildiği, herkesin eşit haklara sahip olduğu, savaşların son bulduğu; barış dolu bir yıl dileğiyle! (TY)
bianet muhabiri. "1 Mayıs 1977 Kayıplarını Yakınları Anlatıyor/1 Mayıs 1977 ve Cezasızlık" dosyasını hazırladı. Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe bölümü mezunu. 2019 yılından beri "Küba"...
bianet muhabiri. "1 Mayıs 1977 Kayıplarını Yakınları Anlatıyor/1 Mayıs 1977 ve Cezasızlık" dosyasını hazırladı. Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe bölümü mezunu. 2019 yılından beri "Küba" isimli köpekle ev arkadaşı.