İstinaf mahkemesi, Ankara’da görülen faili meçhul cinayetlere ilişkin davada verilen zamanaşımı ve beraat kararlarını onadı.
ANKARA FAİLİ MEÇHUL CİNAYETLER DAVASI
Gerekçeli karar: Mehmet Ağar’a “masumiyet karinesi” ile beraat
T24’ten Asuman Aranca’nın haberine göre, mahkeme, Abdulmecit Baskın ve Behçet Cantürk cinayetleri yönünden dosyanın zamanaşımından düşmesine, diğer cinayetler yönünden ise beraat kararının yerinde olduğuna hükmetti.
Kararda, sanık Ayhan Çarkın'ın ifadeleri “çelişkili, tutarsız ve manipülatif” bulunurken, tanık ifadeleri, beyanlar ve deliller ise “duyum, kanaat ve tahmine dayalı" olarak değerlendirildi. Karara üyelerden biri 160 sayfa muhalefet şerhi düştü.
Dosya Yargıtay’a gidecek.
1000 operasyonun sahibi: Kim bu Mehmet Ağar?
Gerekçeli karar: Cinayetler bağlantılı
Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi, aralarında Mehmet Ağar ve Korkut Eken'in de bulunduğu 18 sanığın, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/1-e maddesindeki “Yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması” gerekçesiyle beraatına karar vermişti. Sanıklar hakkındaki bazı suçlamaların da zamanaşımından düşmesine hükmedildi.
Gerekçeli kararda, Ayhan Çarkın dışındaki sanıkların, üzerlerine atılı suçları inkar ettiği, “kanun dışı bir iş yapmadıklarını belirttikleri” ifade edildi.
Mahkemenin 26 Mayıs 2023 tarihli kararının gerekçesinde, yargılama konusu cinayetlerin bağlantılı olduğuna dikkat çekildi:
“Sanıklar hakkında mahkememizce 1993-1994 yılları arasında dosyamızda yargılaması görülen 8 olayda 10 cinayet işlenmiştir. …maktüller Behcet Cantürk ile Fevzi ve Salih Aslan'ın öldürülmesinde kullanılan silahların irtibatlı olduğu; yine maktüller Medet Serhat ve Yusuf Ekinci'nin öldürülmesinde kullanılan silahların da irtibatlı olduğu anlaşılmıştır.”
Davayı başından beri takip eden müdahil avukatlarından, ÇHD Ankara Şubesi Başkanı Murat Yılmaz, kararla ilgili bianet’e yaptığı değerlendirmede, “dosyadaki tüm delillere rağmen yeniden beraat kararı verilmesinin hukuka aykırı ve cezasızlık politikasının bir sonucu olduğunu” söylemişti.
Ne olmuştu?
1990'lı yıllarda öldürülen iş insanı ve yazarların failleriyle ilgili 20 Aralık 2013'te iddianame düzenlendi.
İddianameye göre sanıklar şu isimlerin öldürülmesiyle suçlandı: Abdülmecit Baskın, Namık Erdoğan, Metin Vural, Recep Kuzucu, Behçet Cantürk, Savaş Buldan, Haci Karay, Adnan Yıldırım, İsmail Karaalioğlu, Yusuf Ekinci, Ömer Lutfi Topal, Hikmet Babataş, Medet Serhat, Feyzi Aslan, Lazem Esmaeılı, Asker Smıtko, Tarık Ümit, Salih Aslan ve Faik Candan.
Davanın sanıkları: Mehmet Ağar, İbrahim Şahin, Korkut Eken, Ayhan Çarkın, Ayhan Akça, Ziya Bandırmalıoğlu, Ercan Ersoy, Ahmet Demirel, Ayhan Özkan, Seyfettin Lap, Enver Ulu, Uğur Şahin, Alper Tekdemir, Yusuf Yüksel, Abbas Semih Sueri, Lokman Külünk, Mahmut Yıldırım, Nurettin Güven, Muhsin Korman.
Mahkeme "delil yok" diye beraat verdi
Sanıklar, "cürüm işlemek için oluşturulan silahlı teşekkülün faaliyeti kapsamında insan öldürmek" suçundan Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandı.
Karar, 13 Aralık 2019'da verildi. "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım halen "firari" görüldüğünden dosyasının tefrik edilmesine hükmedildi.
Mehmet Ağar dahil tüm diğer sanıklar beraat etti. Dava süresince ölen Ahmet Demirel yönünden dosyanın düşmesine karar verildi.
Heyet, beraat kararını açıklarken "dosyada hiçbir delil yok" dedi ve müdahil avukatların bu yöndeki hiçbir itirazını dikkate almadı.
Sadece dosyanın 19 maktulü arasında olmayan, Asker Smitko ve Lazem Esmailli cinayetleriyle ilgili sanıklar yönünden dosyanın ayrılmasına hükmedildi.
Dava Yargıtay'ın bozma kararının ardından yeniden görüldü ancak hüküm değişmedi.
(AS)