*Fotoğraf: Ekmek ve Gül
Uluslararası Ev İşçileri Günü ilan edilen 16 Haziran, Türkiye’deki ev işçisi kadınları tekrar gündeme getirdi. Ev işçilerinin görünmez hale geldiği pandemi döneminde ev işçiliği yapan kadınlar geçim derdi ve güvencesiz çalışma koşullarıyla mücadele ediyor.
Önemli bir kısmını göçmenlerin oluşturduğu ev işçisi kadınlar, istihdam ve çalışma koşulları çerçevesinde hak ihlallerine maruz bırakılıyor.
Birçok ev işçisi kadın pandemi döneminde iş yapamazken, pek çoğu da hiçbir sağlık güvencesi olmadan işine devam etti. Sigortasız ve kayıt dışı çalışmaya mahkum edilen kadınlar sadece yaş grubu uygunsa aşı programına dahil edildi.
İmece Ev İşçileri Sendikası’ndan Münire İnal ve ev işçiliği yapan dört kadın "Türkiye’de ev işçisi kadın olmayı" bianet’e anlattı.
Önlem yok
14 yıldır ev işçiliği yapan Elmas A., pandeminin ilk dört beş ayında çalışamadığını söyledi. Eşi de temizlik işçiliği yapan ve pandemi döneminde işsiz kalan Elmas A., ekonomik sıkıntılar sebebiyle işe korkarak da olsa gitmek zorunda kaldığını belirtti.
Senelerdir sigortasız çalıştığını söyleyen Elmas, "Pandemi döneminde ev işçisi kadınlar gündeme dahi gelmedi. Pandemi sebebiyle herkes eve kapanmışken biz işe gitmek zorunda kaldık. Ev işçisi kadınlara ek ödeme yapılması konuşulmadı. Bizler işe gitmeye mecbur bırakıldık. Nadiren iş bulduğumda otobüse eldiven kullanarak bindim, ancak gittiği evlerde hiçbir önlem alınmamıştı" dedi.
Mesai saatleri belirsiz
15 yıldır ev işçiliği yapan B.D., iş saatlerinin belirsizliğinden ve izin hakkının tanınmamasından şikayetçi: "İşe giriş saatinde katı olsalar da işten çıkış saatimiz belli olmuyor. İşe belirtilen saatte gelmek zorundayız ancak çıkış saatimizin önü açık."
Çocuk bakımı işinde çalışan B.D., belirtilen işi dışındaki ev işlerini de yapmak zorunda bırakıldığını söyledi ve pandemide işi resmi olarak tanınmadığı için büyük zorluklar yaşadığını söyledi: "Karantina günlerinde çalışma iznim olmadığı için gündüz çalıştığım evde yatılı kalmak zorunda kaldım."
Aylık 600 lira
Çalıştığı dönemde işten çok geç saatlerde çıkmak zorunda bırakılan D.A, iş çıkışlarında sözlü tacizlere maruz bırakıldığını anlattı. D.A, uzun çalışma saatlerine rağmen aylık 600 TL maaş aldığını ve geçinemediği söyleyip "Düşük ücretlerde çalışmama rağmen temizliğe gittiğim evlerde yaptığım işi beğenmeyip gündeliğimi kesmeye çalıştılar" dedi.
Uzun çalışma saatleri ve güvencesizliğin yanında önemli bir konu da iş kazaları. 20 yıldır ev işçiliği yapan Şerife D., "Ne sigortamız ne bir hayat güvencemiz var. Ev içinde iş kazası geçiren arkadaşlarıma hastane masrafları için ekstra bir ödeme dahi yapılmıyor. İş kazası sebebiyle uzun yıllar sakatlık yaşayan arkadaşlarım var" diye konuştu. Aldığı maaş ile geçinemediğini söyleyen Şerife D., zam istediğinde işten atılmakla tehdit edildiğini anlattı.
Geçim derdi
İmece Ev İşçileri Sendikası Kurucu Üyesi Münire İnal, Türkiye’de ev işçisi kadınların problemlerinin her geçen gün katlandığını söyledi.
Pandemi döneminde ev işçisi kadınların en büyük sorununun "geçim derdi" olduğunu belirten Münire İnal, kadınların bu dönemde çalışamadığının altını çizdi. İş yasasına dahil edilmedikleri için kadınların hiçbir ödenekten yararlanamadığını söyleyen İnal, şöyle devam etti:
"Ev işçileri hükümet tarafından açlığa mahkum edildi. Türkiye’de 1 milyonu aşkın ev işçisi var. Bu insanların bir aile geçindirdiğini düşünürsek yaklaşık 4-5 milyon kişi açlığa terk edildi.
"Pandemi döneminde de ev işçiliği yapan kadınların yüzde 80’i işsiz kaldı. Ev işçisi kadınlar en temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlanıyor. Sendika olarak ekmek alacak parası dahi olmayan ev işçisi kadınlarla görüştük."
Göçmen kadınlar tehlike altında
Göçmen ev işçisi kadınların durumunu da aktaran İnal, pandemi döneminde en büyük zorluğu göçmen ev işçisi kadınların yaşadığını belirterek şunları söyledi:
"Neredeyse 7/24 çalıştırılan ve izin kullandırılmayan göçmen kadınlar işten atılma ve hatta sınır dışı edilmekle tehdit ediliyor. Düşük ücretler karşılığında kölelik koşullarında çalışan göçmen ev işçisi kadınların kaçmasını engellemek için dışarıdan insanlar ile görüşmesi engelleniyor. Göçmen kadınlar da işlerinden olma korkusuyla görüşmeye çekiniyor. Onlara ulaşmak için elimizden geleni yapıyoruz."
Türkiye sözleşmeyi imzalamadıUluslararası Çalışma Konferansı’nın 16 Haziran 2011 tarihinde “Ev İşçilerine İnsanca İş Sözleşmesi”ni kabul etmesiyle ev işçilerinin asgari hakları tanındı. Konferansta 16 Haziran tüm dünyada Ev İşçileri Günü olarak ilan edildi. Kararın ardından Uluslararası Ev İşçileri Ağı, tüm devletleri bu sözleşmeyi imzalamaya davet etti. İmzacı ilk devletler Uruguay ve Filipinler olurken Türkiye henüz sözleşmeyi imzalamadı. Bu doğrultuda ülkede ev işçilerine yönelik sözleşmeye bağlı yasal düzenlemeler yapılmadı. Bu yılın sloganı ise ‘Ev işi iştir, ev işçisi İşçidir!’ oldu. |
(SO/DŞ)