Haberin İngilizcesi için tıklayın
Türkiye’de LGBTİQ+ların yaşadığı zorluklar her yıl Onur Ay’ında bir kez daha gözler önüne seriliyor. LGBTİQ+ bireylerin mücadelesi başlı başına zorlu bir tartışma konusuyken, sığınmacı ve mülteci LGBTİQ+lar için hayat daha zorlu. Bir yanda mültecilere yönelik ayrımcılık, bir yanda da homofobiyle mücadele eden isimlerden biri olan Suriyeli R.A. altı yıldır Türkiye’de yaşıyor.
R.A. mülteci bir LGBTİQ+ olarak kişisel tecrübelerini bizimle paylaştı. Dört yıldır sığınmacı ve mülteci LGBTİQ+lar hakkında çalışmalar yapan Aman Project de Türkiye’de mülteci LGBTİQ+’ların mevcut durumunu bianet’e anlattı.
"Kendimi her an tehlikede hissediyorum"
R.A. 19 yaşında bir Suriyeli. Henüz 13 yaşındayken ülkesini terk etmek zorunda kalarak Türkiye’ye gelmiş. Bir süredir R. bir restoranda çalışıyor. LGBTİQ+ bir mülteci olarak karşılaştığı en büyük zorluk ise yaşayacak bir ev bulmak olduğunu anlatıyor. Çünkü mülteci olması ev sahipleri için hali hazırda bir sorun gibi görünüyor ve Türkiyeli LGBTİQ+ların dahi ev bulmakta zorlandığının farkında. Yani işi iki kez zor.
LGBTİQ+lara karşı işlenen nefret suçlarını birçok kez tecrübe etmiş. Yolda yürürken giyim tarzı, dış görünüşü ve davranışları sebebiyle sözlü tacize ve fiziksel saldırıya uğramış. R. özellikle son 2 yılda uğradığı ayrımcılığın arttığını söyleyerek şöyle devam etti:
"Türkiye’deki hayatımı ‘hayatta kalmaya çalışmak’ olarak nitelendiriyorum. Gittiğim her yerde zorbalığa ve şiddete maruz kalıyorum. Hasta olduğumda hastaneye, saldırıya uğradığımda karakola gidemiyorum. Kendimi her an tehlikede hissediyorum."
"Çoğu zaman sessiz kalıyorum"
R., LGBTİQ+ olarak Türkiye’de yaşamanın zorluğunun yanında Suriyeli bir mülteci olmanın da mücadelesini veriyor. Girdiği işlerin çoğunda Suriyeli bir mülteci olmanın başlı başına ayrımcılık nedeni olduğunu belirten R. şunları söyledi:
"Suriyeli olduğumu öğrendiklerinde maaşın sadece yarısını ödemeye ve çalışma saatlerinin çok üzerinde mesai yaptırmaya başladılar. Barınma ve işten atılma tehlikesi ile çoğu zaman sessiz kalıyorum ama hala umudumu yitirmiş değilim. Türkiye’yi ve İstanbul’u çok seviyorum. Burada çok iyi arkadaşlık da edindim. Bir arada yaşayabileceğimiz günlerin geleceğine inanıyorum."
R. sayısı binlerle ifade edilen mülteci LGBTİQ+ bireylerden sadece biri. Hayatta kalma kaygısıyla sessiz kalmayı seçen mülteci ve sığınmacı sayısı ise tam olarak bilinmiyor.
"Öncelikli talep gıda ve kira yardımı"
2017 yılında Aman Sığınma Evi olarak yola çıkan Aman Project, yüzden fazla evsiz LGBTİQ+ mülteci ve sığınmacıya başta barınma ve eğitim olmak üzere birçok alanda imkanlar sağlıyor. Kira ödemesi, yiyecek ve ilaç temini gibi hayati konularda da doğrudan yardım sağlayan Aman Project’ten A.J projeyi şu sözlerle anlatıyor:
"Aman Project bünyesinde barındırdığı 40 ila 50 gönüllü ile Türkiye’de yaşayan LGBTİQ+ mültecilerin hayatını kolaylaştırmak için çalışıyor. Dörde ayrılan ekibin birincil faaliyetini sığınmacı ve mülteci LGBTİQ+’lara acil finansal destek oluşturuyor."
A.J’ye en çok gelen talebi, yani mülteci LGBTİQ+ların öncelikli ihtiyaçlarını soruyorum. A., projeden yararlanan mültecilerin öncelikli talebinin kira, gıda ve ilaç gibi yardımlar olduğunu söylüyor. Sosyal medya aracılığı ile LGBTİQ+ların üzerine farkındalık yaratmak için çalışan Aman Project, sadece gönüllülerle değil, medya kuruluşlarıyla da dirsek temasında. Yabancı dillere hakim olan gönüllü ekibi ayrıca, LGBTİQ+ mültecilerin üçüncü ülkelere yerleşme başvurularında danışmanlık yapıyor. Bunun yanında gönüllü psikologlar ile ihtiyaç duyan mültecilere ücretsiz psikolojik destek de sağlanıyor.
"Toplum tarafından kabul görmüyorlar"
Aman Project'ten A.J, projenin çıkış noktasının 'LGBTİQ+ mülteciler için ne yapabiliriz' sorusu olduğunu anlatıyor. Türkiye'de sığınmacı ve mültecilerin yaşamının zorluğuna değinen A.J, "Bunun üzerine LGBTİQ+ eklendiğinde ayrımcılık artıyor, yaşamak zorlaşıyor" diye ekliyor.
Projeden yardım sağlayanların büyük çoğunluğunun fiziksel şiddete ve tacize maruz bırakıldığını söyleyen A.J. şöyle devam etti:
"Çokça kez acil durumlarla da karşılaştık. Türkiye'de mülteci LGBTİQ+'lar toplum tarafından kabul görmüyor. Kişilerin cinsiyet kimliği ev arkadaşları ya da ailesi tarafından öğrenildiğinde evden atılma durumları çok fazla karşılaştığımız bir olay."
Türkiye'de mülteci LGBTİQ+'ların uğradığı saldırıları, tacizleri hatırlatan A.J. "Güvenliğin peşinden gitmek bir insan hakkıdır" derken, güvenliğe ulaşamayan ya da güvenliğe ulaşmakta zorlanan herkes için kapılarının açık olduğunu kaydediyor.
Aman Project ile Instagram üzerinden iletişime geçilebilir. Ekip ayrıca, çeşitli sosyal medya hesaplarından Türkiye ve Ortadoğu LGBTİQ+ gündemine dair de paylaşımlar yapıyor.
(ME/SO)