Basında sık rastlıyoruz: “ Erken ergenlik eşittir kısa boy”, “Ergenlik kabusa dönüşmesin”, “Ergenliğe erken girenlerin boyları kısa kalıyor ve kesin tedavi gerekiyor”, “Ergenlik patlaması” “Yapay hormonlar nedeniyle kızlarda 10-11, erkeklerde ise 11-12 yaşlarında başlaması gereken ergenlik kızlarda 8, erkeklerde ise 9 yaşına kadar düştü”.
Haberler özetle son yıllarda özellikle kızlarda ergenlik yaşının düştüğünü, bunda şişmanlığın ve besinler ve bazı plastik maddelerde bulunan kimyasal maddelerin rolünün olduğu, Avrupa Birliği’nin erken ergenliğe neden olan endokrin bozucular listesi yayınladığı, ülkemizde de ergenlik yaşının yedi sekiz yaşına düştüğü, dolayısıyla kızların erken yaşlarda (“beş yaşında bile”) adet görmeye başladıkları, bu durumun boy kısalığına ve birçok ruhsal soruna neden olduğu, erken ergenlik vakalarında mutlaka ilaçla ergenliğin durdurulması gerektiği üzerinde ısrarla duruluyor.
Biz de anne babaların kaygılarını, sorularını konunun uzmanına sorduk, Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinoloji ve Diyabet Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şükrü Hatun sorularımızı yanıtladı.
Ergenliğe ne zaman ve nasıl girilir? Meme gelişiminin erken olması her zaman erken ergenlik anlamına gelir mi?
Ergenlik, çocukluktan erişkinliğe geçiş dönemidir ve bu dönemde kızlarda memelerin büyümesi ve genital bölgede kıllanma, kadınlara özgü yağ dağılımı; erkeklerde testislerin ve penisin büyümesi ile birlikte genital bölgede kıllanma gibi cinse ait görünür değişikliklerin yanı sıra üreme yeteneğinin kazanılması ve hızlı boy uzaması gibi önemli gelişmeler olur. Ergenliğin sonuna doğru kızlarda adet kanamaları, erkeklerde ejakülasyon başlar ve bunlar olduktan bir süre sonra da boy uzaması durur.
Kızlarda ergenlik gelişimi, overleri (yumurtalıkları) dışardan görmek mümkün olmadığından östrojen hormonu etkisini gösteren meme büyümesi ile erkeklerde ise testislerin büyümesi ile değerlendirilir. Bir başka deyişle kızlarda meme, erkeklerde testislerin büyümeye başlaması ergenlikle ilgili “nirengi noktası” olarak alınır ve diğer endokrinolojik, biyolojik, fiziksel ve ruhsal değişikliklerin birbirini izleyeceği varsayılır.
Ergenlik başlama yaşı konusunda günümüzde de kullanılan yaş sınırları (kızlarda en erken 8, ortalama 10.5, en geç 13; erkeklerde en erken 9, ortalama 11.5, en geç 14) olup bu veriler çocukların % 95’inin bu yaş aralıklarında ergenliğe gireceği anlamına gelmektedir. Bilimsel olarak kızlarda 8 yaşından önce meme büyümesinin olması erken ergenlik (precocious) olarak kabul edilmektedir. Bununla beraber bazı kız çocuklarında beyindeki ergenlik merkezi çalışmaya başlamadan, yani overlerde büyüme ve ergenliğe ait diğer bulgular olmadan tek başına meme gelişimi olabilmektedir. Bu vakalar için erken meme gelişimi (prematür telarş) tanımı kullanılmaktadır. Bir başka deyişle 8 yaşından önce meme gelişiminin olması her zaman erken ergenlik anlamına gelmemektedir.
Bir başka önemli nokta da meme gelişimi ile menstürasyon zamanı arasındaki ilişkidir. Genel olarak 10.5 yaş civarında meme gelişimi olan kızlarda yaklaşık 2 yıl sonra menstürasyon olmakta, buna karşın yukarıda bahsedildiği üzere bir hastalığa bağlı olmadan görülen meme gelişiminin erken olduğu durumlarda meme gelişimi ile menstürasyon arasındaki zaman uzamakta, bir başka deyişle menstürasyon zamanı erkene kaymamaktadır.
Ergenlik yaşı erkene kayıyor mu?
Son 15 yılda kızlarda ergenlik yaşının erkene kayması ve yine kızlarda erken ergenlikle sıklığının artması konularında çocuk endokrinolojisi alanında bir tartışma sürmektedir. Bununla birlikte gelişmekte olan ülkelerde sosyoekonomik koşullardaki iyileşmeye paralel bir erkene kayma eğiliminin sürdüğü görülmekte, bu ülkelerde sosyoekonomik olarak iyi durumdaki ailelerin kızlarında daha erken menstürasyon gözlenmektedir.
Menstürasyon yaşının gelişmiş ülkelerde stabilize olduğu gözlenmektedir. Dolayısıyla menstürasyon yaşı baz alındığında ülkemizde de bir erkene kayıştan söz etmek mümkün değildir. Kızlarda 8-10.5 yaş arasında ve 8 yaşından önce meme gelişimi başlama sıklığında bir artış olsa bile bunun menstürasyon yaşını etkilemediği, bir hastalığa bağlı olmayan erken meme gelişimi ve/veya erken ergenlik durumlarında otomatik olarak boy kısalığı ve erken menstürasyon endişesi duymaya gerek olmadığını söyleyebiliriz.
Meme gelişiminin ve/veya ergenliğin kısmi olarak erkene kaymasında çevresel faktörlerin etkisi var mı?
Yakın zamanda Finlandiyalı ikizler üzerine yapılan çalışmalar, kızlarda ve erkeklerde ergenlik başlama zamanı ve temposu üzerinde yüzde 82-86 oranında genetik faktörlerin rolü olduğunu göstermektedir. Genetik faktörlerin yanında etnik köken, beslenme, özellikle de bebeklik ve erken çocukluk döneminde aşırı kilo alımı veya obezite, düşük doğum ağırlığı, annenin menstürasyon yaşı, gelişmiş ülkelerdeki aileler tarafından evlat edinme, babanın evde olmaması ve son yıllarda östrojenik etkili endokrin bozucu kimyasalların ergenlik yaşını etkilediği üzerine durulmaktadır.
İyi beslenmeye ve/veya şişmanlığa bağlı erken meme gelişimi ve/veya erken ergenlik olan kız çocuklarına bir hastalığa bağlı erken ergenlik gibi davranıp ilaç tedavisi başlamaya çoğu zaman gerek yoktur. Günümüzde ergenliğin başlamasını, hızını ve normal fizyolojisini etkileyen çevresel faktörler konusunda henüz tam olarak kanıtlanmamış veriler vardır ve bu konularda bilimsel platformlarda kapsamlı tartışmalar yapılmaktadır.
Kızlarda erken ergenlik ne zaman sorun olarak kabul edilmelidir?
Genel olarak ergenlik gecikmesi erkeklerde, erken ergenlik ise kızlarda sık görülmektedir. Erkeklerde görülen gecikmiş ergenlik vakalarının büyük bir kısmında bir neden bulunamadığı gibi, kızlardaki erken ergenlik vakalarının da büyük bir kısmında bir hastalık saptanamaz. Öncelikle erkeklerdeki erken ergenliğin hemen daima bir hastalığa bağlı olabileceği akılda tutulmalıdır. Kızlarda ise 6 yaşından önce görülen erken ergenlik vakalarında bir hastalık olma ihtimali yüksektir. Kızlarda erken ergenliğin ilk belirtisi meme gelişimi olmakla birlikte buna boyda hızlı uzama, genital bölgede kıllanma, ter kokusunun ağırlaşması ve ergenliğe özgü ruhsal değişiklikler eklenir. Bu nedenle meme gelişiminin erken olduğu durumlarda ergenliğin diğer belirtileri varsa erken ergenlik ihtimali yüksektir. Aksi durumda erken meme gelişiminden söz edilmelidir.
Kızlarda 6-8 yaş arasındaki erken ergenlik vakalarında bir hastalık olma ihtimali yüzde 2 dolayındadır. Genel olarak hormon düzeyleri, kemik yaşı tayini, ergenlik bulgularında ilerleme hızı, over ve uterus boyutları ve gerekli vakalarda beyin MRI incelemesi birlikte değerlendirilerek tedavi kararı verilmelidir. Hiç kuşku yok ki bir patolojiye bağlı erken ergenlik vakaları tedavi edilmelidir. Bir nedene bağlı olmayan vakalarda ve 6 yaşından sonra başlayan ergenlik vakalarında tedavi kararı ergenliğin ilerleyici olup olmadığına ve diğer parametrelere göre verilmelidir. Bu vakalarda erken meme gelişiminin erken menstürasyon anlamına gelmediği ve tedavinin boy kazanımı üzerinde hissedilir bir etkisinin olmadığı akılda tutulmalıdır. 8-10.5 yaş arasında olan meme gelişiminin bir hastalığa bağlı değilse genel olarak tedavi gerektirmediği bilinmektedir. (CIY/HK)