*Fotoğraf galerisi için tıklayın.
Paris'te öldürülen PKK kurucularından Sakine Cansız, Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) Paris temsilcisi Fidan Doğan ile gençlik hareketi üyesi Leyla Şaylemez'in cenazeleri Bağlar Özel Hastanesi'nden saat 10.00 sularında çıkarıldı, saat 11:00'de Batıkent'teki tören alanına getirildi.
Sabahın erken saatlerinden itibaren hastane önünde bekleyen kalabalık insan topluluğu ellerinde siyah üzerine beyaz yazılmış yuvarlak küçük dövizler taşıyordu.
PKK bayraklarına sarılan tabutlar tören alanının önüne kondu. Meydanı dolduran kalabalık önünde kadınların fotosu arkasında "Hepimiz Fidanız, Leylayız, Sakineyiz" dövizleri taşıdı. Kalabalık üç dört PKK bayrağı dışında başka bir pankart ya da döviz taşımadı.
Alanda "Herne peş" ve Delila'nın Jiven Azad şarkısı çalındı. Öne çıkan slogan yine "Şehit Namirin" (şehitler ölmez) oldu. Cenazeleri, Paris'te olduğu gibi Diyarbakır'da da kadınlar taşıdı.
Törene katılan onbinlerce kişi siyah kıyafetler ve barışı temsilen beyaz tülbent ve atkılar taktı. Törenin ortasında gökyüzüne beyaz güvercinler uçuruldu.
"Newroz'da Amed'e geleceklerdi"
Otobüsün üzerine kurulan platformda Diyarbakır Büyükşehir Belediye başkanı Osman Baydemir, DTK Eşbaşkanları Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk, BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve BDP İstanbul vekili Sebahat Tuncel slogan, zılgıt ve ezgiler eşliğinde Kürtçe ve Türkçe konuşma yaptı.
İlk sözü alan ve sadece Kürtçe konuşan Baydemir, "Kadınlar 2013 Newroz'unda Amed'e geleceklerdi ancak cenazeleri geldi" dedi.
Hem Kürtçe hem Türkçe konuşan Türk, üç Kürt kadının katledilmesine rağmen Kürt halkının barış iradesini bugünkü törende ortaya koyduğunu belirtti. Başbakana seslenen Türk, barış süreci devam ederken Kandil'in bombalanmasını kınadı.
Ağlayarak konuşan Tuğluk, üç kadının öldürülmesinin Kürt kadın ve Kürt halkının özgürlük mücadelesinin hedeflendiğini söyledi. Tuğluk, barış sürecini dinamitleyen bu suikastın boşa çıkarılacağını belirterek "Jin, jiyan, azadi" (kadın, hayat, özgürlük) sözleriyle konuşmasına son verdi.
Demirtaş, "Cenazelerin önünde bile barış diye haykıran bu halk, gereken mesajı verdi" dedi.
Eskiden Kadınların erkeklerle aynı sofrada oturamadıklarını belirten Demirtaş, "Bugün bu kürsüde konuşabiliyorsak Kürt kadınlarının ve Kürdistan şehitlerinin sayesindedir" dedi.
"Söz söyleyecek değil, iş yapacak zaman" diyen Demirtaş, sabırlı, akıllı ve cesur oluması gerektiğine dikkat çekti.
Demirtaş, yüzyıllık sorunda müzakere aşamasına gelindiği bu dönemde, cenaze törenini barış meydanına çeviren halkın artık barış zamanının geldiğinin fotoğrafını verdiğini, bu mesajın alınması gerektiğini belirtti.
"Sadece Kürt halkı için değil, kadın hakları için de öldüler"
Hasan Doğan bugün kızı Fidan Doğan'ın doğum günü olduğunu belirttiği konuşmasında, "Bu kadar kalabalığı gördüm ya, işte bugün kızımın doğum günüdür" dedi, cinayetlerin aydınlatılmasını istedi.
Sakine Cansız'ın babası ise, " Barışı isteyen bu üç kadının katledilmesine rağmen barış isteyeceğiz. Sizden ricam budur, çünkü barış güzeldir. Üç şehidimiz sadece Kürt halkı için değil kadın hakları içinde ömürlerini, canlarını verdiler. Tüm kadınlara selam olsun" diye konuştu.
Leyla Şaylemez'in ailesi tarafından yapılan konuşmada ise "Leyla, Amed'in gelini oldu. Leyla, Sakine ve Fidan yükseldi. Kürt halkının özgürlüğü için savaşan üç fidan Amed zindanında direniş gösterdiler" denildi.
"Kürt kadınının sembolüydü"
Törene katılanlarda da yas ve barış umudu bir aradaydı. İki çocuğuyla törene gelen bir erkek, "Çocuklarımın rahatça, ayrımcılığa uğramadan, anadilinde eğitim yapabilmesi için buradayım" diyor.
Sakine Cansız'la Kürt Konferansı'na katıldığı dönemde tanışan Murat Şibil, "Bir gün Diyarbakır'a gelirsen seni karşılayacağım demiştim. Ama cenazesine kısmet oldu" diyor.
Biri savaşın başladığı tarihte doğan diğeri daha yaşlı iki kız kardeş, Cansız için "Kürt kadının sembolüydü" diyor.
''Bugün onun cenazesine katılabilmemiz onun sayesindedir. Kadını sokağa çıkartan özgürleştiren o ve onun gibi kadınların sayesindedir."
Yaşı küçük olan barış sürecinden umutlu, ablası ise tam tersi. "Somut adımlar görmeden inanmam" diyor. Kardeşi, "Olacak yavaş yavaş, adımlar da atılacak" diye onu ikna etmeye çalışıyor.
"Duygularım çok karışık" diyor başka bir kadın, gözyaşlarını tutmaya çalışarak. "Bu katliam çok üzdü bizi. Çok vahşice yapılmış bir suikast. Ama barışı baltalamak isteyenlerin yaptığını biliyoruz. O yüzden bu oyuna gelmeyeceğiz."
Törenin ardından Sakine Cansız'ın cenazesi Dersim'e, Fidan Doğan'ın cenazesi Maraş'a, Leyla Şaylemez'in cenazesi ise Mersin'e götürülmek üzere konvoylar eşliğinde yola çıktı. (NV/HK/ÇT)