Fotoğraf: Anadolu Ajansı
Diyarbakır'da Halkların Demokratik Partisi (HDP) il örgütü önündeki ailelerin eylemi bugün 11’inci gününde. Ailelere bugün katılan Sevda Demir 4 yıldır oğlu Fatih Demir'den haber alamadığını söyledi. Fatma Akkuş da kızı Songül Akkuş için eyleme katıldığını anlattı ve 2015'ten bu yana haber alamadığını belirtti.
HDP, Diyarbakır il örgütleri önünde bekleyen aileleri iki grupla özetliyor: Bir grup çocuğu dağda olan aileler. Diğeri ise PKK’nin alıkoyduğu asker – polis aileleri.
Her iki grup aile HDP parti binasının merdivenlerinde 11 gündür otuyor. Binanın girişiyle aileler arasında bir dizi polis bekliyor. HDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Zeyyat Ceylan da bu durumu "Ailelerle iletişime geçmemizden rahatsız olanlar var. Bundan olsa gerek polis HDP binası ve aileler arasına set çekti" sözleriyle aktarıyor.
TIKLAYIN - HDP Diyarbakır İl Başkanı Ceylan: Tüm Annelerin Sorununu Çözmek İçin Göreve Hazırız
Çevrede de polis yoğun önlem alıyor. Ailelerle konuşmak için polisi aşmanız gerekiyor. Aileler ise gazetecilere "Çocuğumu istiyorum" derken, sorulara yanıt vermek istemiyor. Örneğin, "Çocuğunuzu bulmak için nerelere başvurdunuz? Neden şimdi eylem yapmaya karar verdiniz? HDP'den beklentiniz nedir?" gibi soruların yanıtları havada kalıyor.
"Arkadaşları dağa gittiğini söyledi"
Eyleme Ordu’dan katıldığını söyleyen Lütfiye Ödümlü, 58 yaşında. Yedi çocuğu var. Özgür ismindeki 22 yaşındaki çocuğunun PKK’ye katıldığını iddia ediyor. Oğlunu aramak için de Ordu’dan Diyarbakır'a gelmiş:
“Oğlum okumak için üniversiteye gelmişti. Diyarbakır’daydı. Çok iyi bir çocuktu. Herkese yardımcıydı. Küçüklüğünden beri duygusal bir çocuktu. Bu işlerle bir alakası olmazdı. Bizim bütün aileye o bakıyordu. Oğlum günlerdir beni aramamıştı, telefon açtım bakmadı. O zaman anladım. Arkadaşları söyledi, dağa gitti dediler. Ben çok üzüldüm. Oğlumu bulmak için yurtdışına gittim. Kampları gezdim. Kamplardan da bir sonuç çıkmadı. Benim oğlum Kuzey Irak’ta ben inanıyorum. “Lütfen oğlum geri gel. Kardeşlerin ve beni seni bekliyoruz. Sen Kimya okuyordun hayallerin vardı. Herkese sesleniyorum. Oğlumu bana verin.”
"Mahalledekilerden duydum"
“Mahalleden arkadaşlarından duydum çocuğumun gittiğini” diyerek sözlerine başlayan Diyarbakır'da yaşayan Süleyman Aydın da şunları anlatıyor:
"Dört yıldır çocuğumu göremiyorum. İlk gittiğinde 15 yaşındaydı. O dönem çözüm süreci vardı. Acılar içindeyim. Hepimiz onu bekliyoruz. Benim çocuğum daha okul okuyacak. Herkese sesleniyorum. Sesimizi duyun. Birileri bu sorunu çözsün. Bizler gibi başka aileler olmasın.”
Ailelerin eylemi daha uzun bir süre devam edecek gibi görünürken, hükümet, HDP'nin "Bütün annelerin çığlığını duyuyoruz. Göreve hazırız" açıklamalarına henüz bir yanıt vermedi. HDP bugün de soruna çözüm bulmak için Meclis'e çağırdı.
TIKLAYIN - Mızraklı: Anaların Kaygılarını Azaltabileceğimiz Yegane Koşul Çatışmasızlık
TIKLAYIN - HDP: Bütün Annelerin Çığlıklarını Duyuyoruz
HDP Sözcüsü Günay Kubilay şunları söyledi:
"Bu konuda AKP basını da bütünüyle iki yüzlülük yapıyor. HDP'yi hedef gösteriyor, HDP'yi suçlayarak sorunun kaynağı olan iktidarı aklamaya çalışıyor. Biz AKP'nin annelere yaklaşımını Galatasaray Meydanı'ndan biliyoruz. Açıkça Erdoğan'a çağrı yapıyoruz. Sayın Erdoğan, önce Berfo Ana'ya verdiğiniz sözü tutun. Siz çocuklarını arayan annelere verdiğiniz sözünüzü tutmadığınız sürece, kayıpların nerede olduğunu açıklamadığınız sürece söylediğiniz her söz koca bir yalandan ibaret olacaktır ve inandırıcı olmayacaktır.
"Çözüm yeri Meclis'tir"
"Bu vesileyle il binamızın önünde oturan ailelere, annelere de seslenmek istiyoruz. Biz anneleri Meclis'e davet ediyoruz. HDP'nin il binası da partisi de o annelerin partisidir. O binaya girebilirler de orada kalabilirler de. Ama, eğer söz konusu çocuklarının sağ salim evlerine dönmesi ise bunun çözüm yeri Meclis'tir, çözüm adresi ise iktidardır.
"O yüzden de biz anneleri Meclis'e davet ediyoruz. Buyursunlar gelsinler, başımızın gözümüzün üzerinde yerleri var. Bütün partilerle, iktidar partisi de dahil HDP de dahil bütün partilerle görüşsünler bir çözüm komisyonunun kurulmasına vesile olsunlar. Bu konuda ısrarlı olsunlar. Kendilerinden bunu özellikle istirham ediyoruz." (EMK/DB)