* Fotoğraflar: Diyar Saraçoğlu.
29 gün önce direnişlerini başlatan Dikmeceliler, gördükleri tüm baskılara rağmen direnişlerini sürdürme kararlılıklarını bir kez daha gösterdiler.
26 Ağustos için günler öncesinden yapılan büyük buluşma çağrısı karşılık bulurken İstanbul, Ankara, Muğla ve ülkenin dört bir yanından direnişe destek vermek isteyen yüzlerce kişi ve çok sayıda kurum Dikmece'ye geldi.
Bahur kokuları eşliğinde yapılan yürüyüşle başlayan buluşmada "Akbelen'den Dikmece'ye sürüyor mücadele", "Sermaye defol bu topraklar bizim" ve "Faşizme karşı omuz omuza" sloganlarıyla birlikte sıkça "Ma rıhna nıhna hon" sloganı da atıldı.
Milletvekillerinin katılımı
Direniş alanından başlayan yürüyüşün sonunda buluşma alanına varıldığında halaylar eşliğinde başlayan program Dikmece muhtarı başta olmak üzere mücadeleye ilk günden beri omuz verenler ve buluşma çağrısıyla destek olmaya gelenlerin konuşmalarıyla sürdü. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Mersin milletvekili Perihan Koca, Yeşil Sol Parti Adana milletvekili Tülay Hatimoğulları, Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul milletvekili Ahmet Şık ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Hatay milletvekili Mehmet Güzelmansur'un da katıldığı buluşmada zorla istimlakın bir an önce durdurulması çağrısı yapılırken, bu müdahalenin Arap Alevi halkına yönelik ayrımcı bir uygulama olduğu dillendirildi.
Büyük Dikmece Buluşması'na Muğla'dan gelen Akbelen direnişçileri de sahneye "Diren Dikmece Akbelen seninle!" sloganıyla çıkarak Dikmece'ye Akbelen direnişinin selamlarını iletti.
Direniş
Sürecin başından beri Dikmece'de olan Mor Dayanışmada'dan Selver Büyükkeleş, direnişin başlangıcını ve evrildiği süreci şöyle anlattı:
"Gülderen Mahallesi'ne hastane yapmak için geldiklerinde önce Gülderen'de avukatların da katıldığı bir halk toplantısı yaptık. Sonrasında köyden arkadaşlar bize ulaştı. İlk toplantımız beş-altı kişiyle gerçekleşti. Hızlıca yine Yukarı Dikmece'de Çağdaş Hukukçular Derneği'yle (ÇHD) bir bilgilendirme toplantısı yaptık. Yine süreçten etkilenen buralı ve Hatay Barosundan bir avukat arkadaşımızla görüştük. Ve hızlıca bunu yerel ve ulusal basına duyurmamız gerektiğini düşünerek 22 Mayıs'ta ilk yürüyüşümüzü gerçekleştirdik.
"Sonrasında tüm kurumlar, belediyele ve partiler buraya gelmeye başladı. Bizler ise düzenli bir şekilde her hafta buraya geldik. Hem kadın hem çocuk etkinlikleri üzerinden buradaki halkla bağ kurduk. Daha hızlı ve daha güvenilir bir ilişki kurduk. Evvel Temmuz sürecinde istimlaklara dair bir panel yaptık ve bu da gayet yüksek katılımlı gerçekleşti. Festivalin son gününde Dikmeceliler, Serinyol'daki festivalimize katıldı.
Akbelen
"24 Temmuz'da festival değerlendirmemizi alırken, Akbelen'le aynı anda köye saldırdıklarını öğrendik. Arkadaşımız Perihan Koca da buradaydı. İnsanları tarlaya almadılar. Hızlıca basına duyurduk. Ertesi gün ise bir duyuru yaptık: Gelseler de gelmeseler de biz bu köyde toplantı alıp yürüyüş yapacağız ya da arsaya ineceğiz, dedik. Yani direnişi başlatıyoruz, dedik.
"Direnişi başlattığımız gün dışarıdan dayanışma için gelen kurumlara ve mahalleden arkadaşlara orantısız bir güçle saldırıldı ve bir işkence uygulandı. Ardından biz hızlıca çadırımızı kurduk ve forumlara başladık. İlk gün hem müzik yapan Serinyollu gençler hem de CHP ve Yeşil Sol'dan milletvekili arkadaşlar vardı. Tabii Hatay Barosu da. Direniş çadırımızı her gün dışarıdan ve şehirden gelen kurumlarla birlikte devam ettirdik.
29. gün
"Bugün direnişimizin 29. günü. Bu süreci de şöyle örgütlüyoruz: Süreçle ilgili bir etkinlik ya da eylem, röportaj talebi, belgesel gösterimi varsa ortak karar alarak ilerliyoruz. Şu an 400 küsur kişilik hem basın emekçisi arkadaşların hem de köyden arkadaşların ve temsili olarak dışarıdan bazı kurumların olduğu bir grubumuz var. Oradan duyurumuzu yapıyoruz. Süreci bir mahalle meclisi tarzında devam ettiriyoruz. Ve bunun örgütlenmesini de yine mahalleden arkadaşlarla birlikte yürütüyoruz.
"Zaten burada görev alan sloganından tutalım da konuşmasına kadar hepsi köyden arkadaşlar. Dört aydan beri direnişin içerisindeyiz. Şunu da gördük: Altı kişiyle başladığımız direniş şu an binlere ulaştı. Şehir dışından gelen; Amed, Adana, Mersin, İstanbul ve Akbelen'den gelen dostlarımızla ilerliyor süreç. Nasıl ilerler bilmiyoruz ama her şeyi düşünerek ilerliyoruz. Direnişte hemfikir olduğumuz için artık direnişimizin formüllerini konuşuyoruz.
"Kazanacağımızı da şuradan biliyoruz. Buradaki maden direnişlerinde ve direnişin ilk gününden beri vardık ve kazandık. Türkiye'deki diğer direnişlerden de gördüğümüz üzere geçmiş bir mücadele deneyimimiz var ve kazanacağımıza eminim. Sadece kamuoyuna daha çok duyurulmasını ve direnişe dışarıdan daha çok destek gelmesini istiyoruz."
Buluşma gitarla çalınan ezgiler ve halaylar eşliğinde sona erdi.
(DS/TY)