Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın 700. Hafta oturmasını yasaklayan ve takip eden haftalarda Galatasaray Meydanı’na çıkmasını engelleyen polis, 704. Haftaya da saldırdı.
Polisin engellemeleri nedeniyle 704. Hafta açıklaması yine İnsan Hakları Derneği binasının önünde yapıldı.
Bina önünde 18 Eylül 1980 gecesi Bingöl’deki evi basılarak gözaltına alınan ve bir daha kendisinden haber alınamayan Hüseyin Morsümbül’ün akıbetinin sorulduğu basın açıklaması polis tarafından engellendi.
Besna Tosun: Babamın mezarını verin gidip evimde oturacağım
1995 yılında evinin önünden polisler tarafından kaçırılıp gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un kızı Besna Tosun polislere seslenerek " Anneleri darp ediyorsunuz. Hiç mi vicdan yok? Evlatlarının mezarını arıyor bu anneler. Hiç mi yüreğiniz sızlamıyor? Suç işliyorsunuz. 23 yıldır babamın mezarını arıyorum. Verin mezarını gidip evimde oturacağım. Bu nasıl bir vicdansızlık, ne suç işledik biz?" diye bağırdı.
Darp raporu aldılar
Polisin saldırısı sırasında darp edilen Cumartesi Anneleri/İnsanları'ndan Besna Tosun, İkbal Eren ve Sebla Arcan darp raporu aldı.
Hanım Tosun ve Hanife Yıldız Galatasaray'a yürüdü
Bu arada 704. Haftada oturması için Hanım Tosun ve Hanife Yıldız, milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ve Serpil Kemalbay ile Galatasaray Meydanı’na yürüdü.
— Beyza Kural (@b__yaz) 22 Eylül 2018
Polis annelerin geçmesine izin vermedi.
Hüseyin Morsümbül'ün akibeti soruldu
704. Hafta’nın açıklaması şöyle
"Hüseyin Morsümbül için adalet istiyoruz!
“Bilmeye hakkımız var; gözaltında kaybedilen evlatlarımıza nerede, diyerek Galatasaray’a çıkışımızın 704. Haftasındayız.
“Bugüne kadar yaşadıklarımız tarihe geçsin diye, bizden sonra gelecekler hakikati bilsin diye, bu acılar bir daha yaşanmasın diye gerçekleri anlattık, hakkımız olanı talep ettik, devletin yasal hükümlülüklerini yerine getirmesini istedik.
“Kayıplarımızı istiyoruz, adalet istiyoruz! Galatasaray bizim kayıplarımızla buluşma mekanımızdır, Galatasaray’dan vazgeçmiyoruz, dediğimiz için bu hafta da Galatasaray’dan kamuoyuna seslenmemiz polis şiddeti ile engelleniyor. Biz Anayasal hakkımızı kullanamayalım diye Beyoğlu, polis ablukası altına alındı; adalet talebimize karşı ağır silahlı polisler konuşlandırıldı.
“Meclis Kürsüsünden ‘yavrularını kaybeden anaların dertlerine sahip çıkacağız’ diyen hükümet yetkililerine soruyoruz: Bütün bunlara neden maruz kalıyoruz? Bize vicdanla, hukukla verecek bir cevabınız var mı?
“Vazgeçmedik” diyen Fatma Morsümbül ve Oğlu Hüseyin için
“Bugün 25 Aralık 2016 tarihinde aramızdan ayrılan ve vasiyeti üzerine mezartaşında ‘Yıllarca Galatasaray’a oğlum Hüseyin ile buluşmanın hayaliyle geldim. Bizi söküp atmak istediler, copladılar, yerlerde sürükleyip gözaltına aldılar, vazgeçmedik’ yazan arkadaşımız Fatma Morsümbül’ün oğlu Hüseyin için buradayız.
TIKLAYIN - Cumartesi Annesi Fatma Morsümbül Hayatını Kaybetti
“12 Eylül askeri darbesinin ardından 18 Eylül 1980 akşamı Morsümbül ailesinin Bingöl’deki evi asker ve polisler tarafından basıldı. Bingöl Lisesi’nde öğrenci olan çocukları Hüseyin gözaltına alınarak Bingöl Askeri Tugay Komutanlığı’na götürüldü.
“Onu soran ailesine Hüseyin’in yüksek güvenlik önlemleri ile korunan taburdan kaçtığı söylendi. Anne Fatma ve baba Hanife Morsümbül askeri savcılığa giderek ifade verdi, sorumlular hakkında şikâyetçi oldu. Ama Hüseyin’in kaybedilmesiyle ilgili hiçbir işlem yapılmadı.
TIKLAYIN - Fatma Morsümbül: Vazgeçmemeyi Öğreten Cumartesi Anneleri'nden Biri
“İHD avukatlarının 2011 yılında yaptığı suç duyurusu ile Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığı yeni bir soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında savcıya ifade veren dönemin Bingöl İl Merkez Jandarma Bölük Komutanı Durmuş Kıvrak o dönem masasına isimsiz bir ihbar mektubu bırakıldığını söyledi. Mektupta Hüseyin Morsümbül’ün gözaltında dövülerek öldürüldüğün, sonrasında alay komutanı ve astsubaylar tarafından arabaya konularak götürüldüğünün yazılı olduğunu açıkladı.
“Ancak Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmayı derinleştirmek yerine, ‘ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar’ verdi. Bu karar için Bingöl Sulh Ceza Hakimliğine yaptığımız itiraz ise henüz sonuçlanmadı.
“Yıllardır söylüyoruz, söylemeye devam edeceğiz: Hüseyin Morsümbül'ün kaybedilmesinden başta dönemin Bingöl İl Merkez Jandarma Bölük Komutanı Durmuş Kıvrak ve Bingöl İl Alay Komutanı Beşir Akın sorumludur. Hüseyin Morsümbül'ün kaybedilmesinden 12 Eylül Darbesi’nin tüm aktörleri sorumludur.
“Hüseyin Morsümbül’ün akıbetinin açıklanmasını istiyoruz!
“Hüseyin Morsümbül’ü kaybedenlerin adil bir yargı önünde hesap vermesini istiyoruz!
“Hüseyin Morsümbül için adalet istiyoruz!” (HK)