Cumartesi Anneleri/İnsanları Galatasaray Meydanı’ndaki 673. oturmalarında, 1995’te İstanbul'da gözaltına alındıktan sonra kendisinden haber alınamayan Rıdvan Karakoç'un akıbetini sordu.
Eylemde Rıdvan Karakoç'un 7 Aralık 2016’da yaşamını yitiren annesi Asiye Karakoç da anıldı.
Rıdvan Karakoç’un ağabeyi Hasan Karakoç, "Bakıyoruz savcı değişmiş, anlatıyoruz 'ben bir araştırayım' diyor. Sormak için gidiyoruz yine değişmiş, başkası gelmiş. 23 yıldır bu insanlara ilişkin hiçbir şey yapılmadı. Asiye Ana'yı, Kiraz Ana'yı, Güzel Ana'yı onlarca insanı burada kaybettik. Yüz yılda geçse bu davamızdan vazgeçmeyeceğiz, bin yılda geçse elimiz yakanızda olacak" dedi.
Gözaltında kaybedilen Hasan Ocak’ın ailesinden Hüseyin Ocak da “Maalesef şuan dosyada bir adım bile ilerlenmiş değil. Bir tane bile yeni bir belge yok. 24 yıldır adalet arayışımız sürüyor. Rıdvan'ın resimlerini teşhis ettiğimde her yerine işkence edilmişti, Hasan'la ilgili ne varsa onda da vardı. Cesetleri yakın bir yerlere bırakılmıştı. Biz adalet mücadelesine devam edeceğiz" diye konuştu.
Cumartesi İnsanları adında Gönül Sonbahar’ın okuduğu basın açıklamasında Rıdvan Karakoç’un nasıl kaybedildiği şöyle anlatıldı:
“1994’te gözaltındaki bir kişinin verdiği ifade doğrultusunda Rıdvan Karakoç hakkında yakalama kararı çıkartıldı. Bu kararın ardından Rıdvan Karakoç'u arayan polis, ailesinin evini abluka altına aldı. Sık sık evi basan polisler aile bireylerini darp ediyor, "Rıdvan gelip teslim olmazsa biz bulur öldürürüz" diye tehdit ediyordu.
“Evine gidemeyen Rıdvan Karakoç, ailesiyle ve avukatı Eren Keskin ile düzenli haberleşiyordu. Bu haberleşme 15 Şubat 1995’ten sonra kesildi. Karakoç ailesinin evindeki polis ablukası kalktı, ev baskınları son buldu ve Rıdvan Karakoç'tan bir daha haber alınamadı. Karakoç Ailesi, tüm mercilere başvuru yaptı ancak sonuç alamadı; başvurdukları her yerde ‘bizde yok’ cevabı verildi. 110 günlük ısrarlı bir aramanın sonunda, 3 Haziran 1995’te Rıdvan Karakoç'un cansız bedenine Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı'nda ulaşıldı.
“Rıdvan Karakoç'un işkence ile öldürülmüş bedeninin 2 Mart 1995’te Beykoz'da ormanlık alana atıldığı, ölü muayenesi sonrasında fotoğraflarının çekildiği, parmak izlerinin alındığı, 26 Mart 1995’te de Adli Tıp'a teslim edildiği açığa çıktı.
“Savcılık dahil, tüm resmi kurumlardan geçen Rıdvan Karakoç'un cansız bedeni emniyette parmak izi olmasına rağmen 'kimliği meçhul kişi' olarak gizlice Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı'na defnedilmişti. Karakoç’un kaybedilmesine ilişkin 23 yıldır Beykoz Savcılığı'nın 1995/805 esas sayılı soruşturma dosyasında, rutin yazışmalar dışında hiçbir işlem yapılmadı.” (ÇT)