Fotoğraf: https://www.bayrakli.bel.tr/
İzmir Çocuk Çalışmaları Ağı, Bayraklı'da yaşayan çocuklara oyun parkları ile ilgili görüşlerini sordu. Çalışmaya ilçedeki 15 mahallede yaşayan 100 çocuk katıldı.
Hazırlanan anket çalışmasındaki sorularda; oyun alanların güvenli olup olmadığı- alanların eski ve bakımsız olup olmadığı, parklarda yer alan materyallerin çocuğun gelişimsel ihtiyaçlarını karşılayıp karşılamadığı, parkların temiz ve sağlıklı bir çevrede olup olmadığı temel alındı.
10-15 yaş arası
10-15 yaş arası çocuklara yönelik yapılan anketler sonrasında, "Çocuklar Bayraklı İlçesindeki Parkları İzliyor" başlığıyla bir de izleme raporu yayınlandı.
Ağın Genel Koordinatör Yardımcısı Süleyman Gök, görüşmelerde çocukların oyun alanlarında daha çok güvenlik ve erişilebilirlik alanında sorunlar yaşadıklarını ifade ettiğini söylüyor.
"Yol ve çevre güvenliği"
Gök şöyle devam ediyor:
"Bu bilgi aslında oyun alanlarının güvenliğinin sağlanmasına yönelik bir yaklaşımın ortaya konması açısından önemli. Genellikle oyun alanlarının güvenliği dediğimiz zaman oyun materyallerinin bakımlı olmasını anlıyoruz, ancak en genel güvenlik yaklaşımına göre çocukların evlerinden oyun alanlarına kadar geçen zamandaki yol ve çevre güvenliği, oyun alanlarındaki gerek materyal anlamında gerekse de oyun alanlarının çevresel güvenliğinin sağlanmasını anlamamız gerekiyor.
"Çocuklar bu bakımdan oyun alanlarını güvenli bir alan olarak görmüyor. Evlerinden güvenli bir şekilde oyun alanlarına gidemediklerini ifade eden çocuklar rastgele her yere park yapmak yerine daha güvenli alanlara parklar yapılması gerektiğini belirttiler. Bu bilgi aslında orta ve uzun vadede yerel yönetimlerin park ve bahçeler politikasının yörüngesini oluşturması açısından önem taşıyor.
Katılım göstermek istiyorlar
"İkinci önemli bulgu ise çocuklar parkların yapım süreçlerine katılım göstermek istiyor, ancak bu yönde bir iradenin eksik olduğundan bahsediyorlar. Çocuklar en çok vakit geçirdikleri alan olarak gördükleri parkların tasarım süreçlerinde yer alarak kendi kişisel, bilişsel, sosyal ve kültürel açıdan kapasitelerinin güçlenmesine yönelik alanlar yaratılması sürecinde özne olarak var olmak istiyor.
"Bu bilgi de aslında bizlere yerel düzeyde oyun alanlarının tasarımında ve planlanmasında çocuk katılımının daha çok ön plana çıkarılması gerektiğini gösteriyor.
Daha çok alan ve mekanizma
"Son olarak ise oyun alanların erişilebilir olmadığı yine çocuklar tarafından dile getiriliyor. Parkların engelli çocuk akranları ile oynamalarına elverişli olmadığını söyleyen çocuklar, yaşa, cinsiyete ve erişilebilirlik durumlarına uygun olarak parkların tasarımının yapılması gerektiğini savunuyor.
"Özetle çocuklarla yapılan görüşmelerde çocukların katılım beklentileri bulunmakla birlikte yerel yönetimlerden kendilerinin katılacağı ve karar alma süreçlerine dahil olabilecekleri daha çok alan ve mekanizma yaratmalarını istiyor."
Öneriler
Çocukların yüzde 44'ünün oyuncaklarda yaralandığı, yüzde 43'ünün sıra beklediği İzleme Raporuna yansıyan verilerden. Bu tarz olumsuzlukların giderilmesi için sunulan çözüm önerilerini Gök şöyle anlatıyor:
"Çocukların yaralanma oranlarına baktığımız zaman oyuncak kaynaklı yaralanmalar, oyuncağın zarar vermesi, oyun alanlarının zeminlerinden kaynakları yaralanmalar ile çocukların aktif olarak hareket halinde olarak koşarak yaralanmaları bu oranı ortaya çıkarıyor.
Standartlara uygun materyaller
"Oyun alanlarında yararlanmaların önüne geçmek için TS EN 1176 standartlarına uygun materyaller kullanılarak oyun alanlarının tasarımı ve bakımı yapılabilir. Ne yazık ki sahada gözlemlerimiz oyun alanlarında kullanılan materyallerin güvenlik perspektifinden yoksun ve kalitesiz, çocukların sağlıklarına uygun materyallerden yapılmadan gelişigüzel konulduğunu gösteriyor.
"Öncelikli olarak düzenli bakımlar yapılmalı, oyun alanlarının tasarımına ilişkin ulusal ve uluslararası güvenlik standartları ölçülerinde parklar yapılmalı. Parklar genellikle iki - üç plastik oyuncak konulan yerler olarak anılmakla birlikte taş zeminden yoksun olmalı, plastik materyaller yerine çocukların gelişimsel özelliklerine de uygun geri dönüşümü mümkün ürünlerden oyun alanları tasarlanmalı.
Küçük yaş grubu sıra bekliyor
"İkinci olarak ise çocukların sıra beklememeleri için yaşa uygun oyun alanlarında sınıflandırma yapılabilir. Yine saha çalışma bulgularımız ve gözlemlerimiz gösterdi ki oyun alanları çocukların homojen olduğu bir yaklaşımla tasarlanmaktadır. Yaşa uygun oyun alanları sınıflandırılırsa sıra bekleme oranları da azalacaktır. Çünkü sıra bekleyenlerin çoğu küçük yaş grubuna ait çocuklar. Yaşça büyük çocuklar oyun alanlarını domine ettikleri için küçük çocuklar sıra bekliyor ve bu oran gün geçtikçe artıyor.
"Oyuncaklar cinsiyet eşitsizliğini yeniden üretiyor"
"Son olarak ise oyun alanlarında yer alan oyuncaklar cinsiyet eşitsizliğini yeniden üretecek şekilde. Erkeklerin rahatlıkla erişebilecekleri oyuncaklar tercih edilerek kız çocukları bu oyuncakların bazılarından istenildiği ölçüde faydalanamıyor. Bu da oyun alanlarının cinsiyet eşitsizliğini yeniden üretmesine neden oluyor. Oyun parklarında yer alan oyuncak tasarım süreçlerinde cinsiyet eşitliği pespektifine de dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyoruz."
(AÖ)