Bağımsız hayvan hakları aktivistleri, 2 Ekim Dünya Çiftlik Hayvanları Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada “Çiftlik hayvanlarının yaşadığı şiddete son vermek insanların elindedir. Bu şiddetin bir parçası olmayın; insan, hayvan ve doğa için en iyi yolu, vegan yaşamı deneyin” dedi.
Aktivistler tüm dünyada "Cube of Truth" adıyla gerçekleştirilen hayvan hakları eylemlerinin ilkini de bu vesileyle Türkiye’de gerçekleştirdi.
Dün Kadıköy’de toplanan hayvan hakları savunucuları, ellerindeki bilgisayarların ekranlarından mezbahalarda hayvanlara yönelik eziyeti izletti; çiftlik hayvanlarının maruz kaldığı şiddeti anlatan broşürler dağıttı.
“İnekler, insan eliyle bedenlerine yerleştirilen spermlerle gebe kalıyor”
Gazeteci-yazar ve hayvan hakları aktivisti Zülal Kalkandelen'in okuduğu basın açıklamasından satırbaşları şöyle:
“Çiftlik hayvanları, içinde bulundukları fiziksel koşulların korkunçluğunun yanı sıra, duygusal olarak da terörize ediliyor. Hiçbir zaman yavrularıyla bir arada kalmalarına izin verilmiyor. İnekler, süt vermesi için düzenli olarak insan eliyle bedenlerine yerleştirilen boğa spermleriyle gebe bırakılıyor. Bir insan gibi 9 ay gebelik yaşayan inekler, doğurdukları anda yavrularından zorla ayrılıyor. Sütüne el konulan anne inek, büyük bir acıyla günlerce yavrusu için çığlık atarken; buzağı, bir eşya gibi tek başına ayrı bir yere konuyor. Sürekli bir ölüm makinesi işlevi gören bu döngü, anne inek artık doğuramaz hale gelinceye kadar sürüyor ve sonunda anne de buzağı da eti için kesiliyor.
“Tavuklar, kanatlarını bir kere bile açamadan öldürülüyor”
“Onbinlerce tavuk, penceresi bile olmayan, ufacık kafeslerde üst üste yığılmış bir halde tutuluyor, hayatları boyunca kanatlarını bir kez bile açamadan öldürülüyor. Yumurta sektöründe erkek civcivlerin bir üretim değeri olmadığından, 1-2 günlük yavrular canlı canlı öğütme makinelerinde ezilerek ya da büyük torbalarda boğularak katlediliyor.
“Balıkların da sinir sistemi var, acıyı hissediyorlar”
“İnsan tüketimi için öldürülen balıkların sayısı tam olarak bilinememekle birlikte, kara hayvanlarından daha fazla. Diğer hayvanlar gibi merkezi sinir sistemine sahip olan balıklar da acıyı hissediyor; avlanma sırasında boğularak ya da zıpkınla bedenleri delinerek büyük bir acı içinde can veriyor.
“Uçup gitmesin diye kanatları sökülen kraliçe arı”
“Arıcılık sektöründe uçup gitmesin diye kanatları sökülen kraliçe arı, artık fazla bal üretemeyen arı grubunun öldürülüp yeni arı gruplarının oluşturulması da hep aynı sömürünün sonucu...
"Hayvanların insana hizmet edecek birer mal olmasına karşıyız"
“Bizler adalet kavramının sadece insanları değil, insan olmayan duyarlı canlıları da kapsadığını savunuyoruz. Yaşadığımız gezegende hayvan yaşamını güvence altına almak nasıl insana ait bir görev ise, hayvanlar için adaletin sağlanması da insanın sorumluluğundadır. İnsanların ve insan olmayan duyarlı canlıların en temel hakkı yaşam hakkıdır. Bütün duyarlı canlılar, var olma ve işkenceye maruz kalmadan özgürce yaşama hakkına sahiptir.
“Hayvanların insanlara hizmet edecek birer mal gibi görülmesine, bedenleri üzerinden kazanç sağlanmasına karşıyız. Bizler, hayvanların bu gezegende insanlar için değil, insanlar ile birlikte var olduğunu savunuyoruz ve hayvanlara uygulanan sömürüyü, soykırımı desteklemeyin diyoruz.” (ÇT)